İÇERİDEKİ İHANET ZİRVEDE…
Kahpe içeride olunca kapı kilit tutmaz oluyor…
Ha PKK, ha FETÖ, ha IŞİD, ha DHKP-C fark yok…
Bu aziz millet ne zaman sıkıntıya düşse bu kahpe işbirliği kapıda…
Herkes FETÖ’cü tanklarla, ihraçlarla uğraşırken…
20 Temmuz’dan beri PKK içeride kudurdu.
Eceli gelen it gibi cami duvarına işiyor ama…
Hergün verdiğimiz şehit yüreğimizi kanatıyor.
Bunca olan biten “aldatılmaktan bıkmayan” AKP yüzünden…
Sadece “tarih bilinci olmayan” AKP’nin “çözüm süreci” macerası sebebiyle!
Habur’da, Diyarbakır meydanında birlikte halay çektikleri PKK/HDP gemi azıya aldı, AKP’den tık yok…
Dokunulmazlıklar
Bölücüler, mahkemeye gidip ifade bile vermiyorlar.
Kürtçü Demirtaş, açık açık “PKK terör örgütü değildir” diyecek kadar arsızlaştı.
Devşirme devrimbazların demokrasi kılıfıyla meclise soktuğu bölücülük, bir defa olsun PKK’yi kınamadığı gibi şimdi onlara kalkan olmaya soyundu.
Bu kahpe HDP/BDP’li belediyeler, çözüm sürecini fırsat bilip inadına PKK’ye yardım ve yataklık yapmayı sürdürüyor.
Memleket hendek-köstebek yuvasına dönerken, mülteci cenneti yapılan ülkede kimin arsız kimin hırsız olduğunu bilemez olduk.
AKP, sözde “terör mücadelesi”nin neden başarısız olduğunu 15 Temmuz’da anlayabildi mi acaba?
Kanı bozuk FETÖ’cü üniformalı hain komutanlar PKK’ye destek çıkıyordu.
Herşeye rağmen…
AKP hükümeti, FETÖ ile cebelleşirken, taşeron işbirlikçi PKK ve siyasi uzantısının eylemlerine yeterince eğilmedi.
Doğu ve güneydoğuda azan köpek sürüsü, kandan besleniyor, sempatizanlarına mesaj vermeye çalışıyor.
Küstahlığın, fitnenin, kahpeliğin zirvesine çıkmış Kürtçü Demirtaş, orada burada Kürtleri kışkırtmaya çalışıyor.
İkide bir bebek katilini gündeme taşıyor, tehdit savuruyor.
ABD-İsrail taşeronu bunlar. Kuzey Suriye’de palazlanmaya çalışıyorlardı, kırıldılar.
TSK’nin yaptığı operasyonlarda 250’yi aşan PKK’li öldürülünce birbirlerine düştüler.
Bir ara Kürtçü Zeydan “PKK sizi tükürüğüyle boğar” diyordu, kanda boğuluyorlar!
Kürtçü Yüksekdağ, “Sırtımızı PYD’ye yasladık” diyordu, o dağlara kar yağıyor!
Kürtçü Demirtaş, “Fırat’ın batısına geçeceğiz, sen de mal mal bakacaksın” diyordu, geldikleri gibi gidiyorlar, kırıla kırıla hem de… Yüzlerce ölü bırakarak…
Bu kırımı Kürtçü Demirtaş, engellemek için provokasyona yöneldi.
Açlık grevi falan… Apo’ya özgürlük kılıfında!
Binali Bey ise 14 bin PKK’li öğretmeni Batıya tayin etme derdinde…
Neyse ki yaptıkları hatayı düzeltti, açığa alınacaklarını söyledi ama icraatı takip edeceğiz.
Kürtçüler, şimdi dağdakilerin imha edilmememsi için kalkan olmaya çalışıyorlar.
Bahaneleri de İmralı’daki katilden haber alamadıkları yalanı!
Kürtlerin umurunda değil artık Apo ve HDP…
Bunca çektikleri acının sebebinin onlar olduğunu ve asla Kürtleri düşünmediklerini anlamaya başladılar.
Kürtçü Demirtaş, halkı ikna etmek için Selçuklu Sultanı Alparslan’a Kürt beyliğinin yardım ettiği yalanını bile anlatıyor şimdi…
Sahte bir “kardeşlik” masalına başlamışlardı.
Güya bu kardeşliği İmralı’daki katilden haber alınamaması gölgeliyormuş!
15 Temmuz gecesi İmralı’da çatışma olduğunu “duymuşlar”!
Sanırsınız ki katil Apo hücresinden FETÖ’cülerle savaşmış…
Diyarbakır'da Apo için açlık grevi başlatılmış, bu mesele çözülmezse gerginlik tırmanacakmış!
İçerideki bu kahpe ihanet acilen bitirilmeli, HDP’li bölücüler mahkemeye çıkarılmalı, HDP kapatılmalıdır.
PKK/HDP/BDP’li belediyelere el konulmalı, başkanlar görevden alınmalı ve adalete teslim edilmelidir.
Bunca zamandır ülkenin enerjisini emen bu kahpe kalkışmaya son vermenin tek çaresi ülkede uygulanan OHAL’in Doğu ve Güneydoğu’da da uygulanması, askerimizin karadan ve havadan süpürme harekâtı yapmasıdır.
Bu çetenin dağdaki elebaşıları yok edilmelidir.
Kandil yerle bir edilip katil elebaşıları yok edildiği gün HDP de bitecek ve Kürtler huzura kavuşacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.