Papa’dan sonra Putin’i misafir ediyor Kaç-Ak Saray... Alman Focus dergisi, olayı “Çar ile Sultan buluşuyor” diye vermiş... İngiliz BBC ise, buluşmayı “değerli yalnızlıklar zirvesi” olarak niteledi. Çevresinde dost bırakmayan iki lider... Politikalarını “değerli yalnızlık” olarak tanımlayan iki lider... Yeniden Cumhurbaşkanı seçilmek için, Cumhurbaşkanı iken hükümeti yönetmek için yerlerine “vekil” bırakmakla ünlü iki lider... Biri Kırım’ı ilhak edip Ukrayna’dan elini çekmeyen, diğeri Suriye’den elini çekmeyen iki “yalnız”... İkisi de Suriye ve Ukrayna konusunda anlaşamıyor, ne Putin ne de Tayyip demokrasiye inanmıyor, Putin’e göre, “Demokrasi yasaların diktatörlüğü”... Tayyip de demokrasiyi “işin bitince inilecek otobüs”e benzetir. Ama Putin, “teröristlerle anlaşmayıp, onları yok eder”ken, Tayyip onlarla “müzakereye oturur”! İkisi de kibirli, siyasi güçle muhalefeti bastırır, interneti denetiminde tutar, gerekirse kapattırır, basın özgürlüğünü kısıtlar, ikisi de yargıyı kendine bağımlı kılar. Biri Sünnilerin sözde hamisi, diğeri Ortodoksların... İkisi de yakın çevresinin yolsuzluklarıyla tanınıyor. Biri Şanghay Beşlisi’nin güçlü ülkesinin başkanı, diğeri ona “Şanghay’a bizi de al, AB’yi unutalım” ricacısı... Biri Rus milliyetçisi ve aynı ideolojide orduya sahip, diğeri ise İslamcı ama ordusu Atatürkçü ve laik... Putin için milletvekili, Putin'in sperminin Rus kadınlara verilerek yeni "askerî ve siyasî elit nesil” oluşturmasını teklif eder, Tayyip’i ise partilileri “peygamber gibi sünnetine uyulacak, tanrı vasıflı” lider ilan eder. Putin, tecavüzle suçlanan İrsail Cumhurbaşkanı için sarf ettiği “10 kadına tecavüze imrendik” diyecek kadar patavatsızdır. İkisi de lüks uçak meraklısıdır. İkisi de “Onları inlerinde becereceğiz” cümlesini söyler; Putin Çeçenler için, Tayyip ise cemaat için! Hâlbuki AKP’li Hüseyin Çelik cemaate ait Rusya Federasyonu'ndaki okul ve yurtların kapatılma kararını Tayyip’in Putin'i arayarak engellediğini belirtmişti, şimdi kapatılması için ne yaptı acaba? Tek zıtlıkları Esad! İşte bu iki “değerli yalnızlık”, 1 katrilyon 370 trilyonluk kaçak sarayda buluşuyor. Şimdi komandoların nöbet ve çevre güvenliğini sağlayacağı sarayda... Özel korumalığını ise polislerin yaptığı Tayyip’in sarayı... “Tören” alayına dönüşen Muhafız alayı, güvenlikçi komandolar, koruma polisleri ile tam bir padişahlık sarayı... Putin, siyah kuşakta bir judocu, köpeklere düşkün, Fransız argosunda orospu anlamına gelen kelime -putain- ile aynı okunuşa sahipmiş! Putin Ankara ziyaretinde Moskova’dan getirdiği zırhlı özel makam aracını kullanmış. Onda da takıntı var bizimki gibi... Onlar Kaç-Ak Saray’da görüşürken Türkocakları ve Kırımlılar, “İşgalci Rusya Kırım’dan defol” diye protesto ediyordu. Hatta mülteci Suriyeliler bile gösteri yaptı. Putin gelmeden Çevre Bakanlığı jest yapıp Rusların yapacağı Akkuyu Nükleer Enerji Santralının ÇED raporuna onay verdi! Kaç-Ak Saray’da, geçen yıl 32 milyar dolarlık ticaretin 100 milyar dolara yükselmesi için görüşüyorlarmış! Almanya’dan sonra Gazprom’un ikinci büyük müşterisi olan ve tükettiği gazın yüzde 58’ini Rusya’dan alan Türkiye, artan talebi karşılamakta güçlük çekince, Rusya’ya bağımlığı artıracak gaz miktarını yükseltmeye çalışıyor. Bu arada Rusya Doğrudan Yatırım Fonu ile eş dost müteahhitlik ve gayrimenkul firması arasında 400 milyon dolarlık ortak yatırım anlaşması imzalanıyor... İmzalayan da Kaç-Ak Saray’ı yapan müteahhit Rönesans Holding! O Rönesans ki, ilk ödülünü, İller Bankası’nın İstanbul’daki 30 bin metrekarelik arazisine 165 metrelik kuleler yapma işiyle almıştı! Neyse... Özel zırhlı aracıyla gelen Putin’i Kaç-Ak Saray’da iki ülkenin bayraklarını taşıyan atlı birlikler karşılıyor, sarayın merdivenlerinde poz veriyorlar... 2020’de 100 milyar dolarlık ticaret hacmi!.. Bu yılki 32 milyarlık ticaretin 6 milyar doları Türkiye’nin, gerisi gaz parası olarak Rusya’ya! İşin püf noktası Akkuyu, gaz ve Rusya’da inşaat ihaleleri! Bu işler de ancak “saray”da yürütülür sessizce..   Mustafa ÖNDER [email protected]