MHP İNADINA KİLİT PARTİDİR VE HAKLIDIR!

Eğer bu AKP-HDP yapımı yerli bir senaryo değilse, yeni anayasa kılıfıyla bir şeyler dönüyor…

Güneydoğu’da askere ve özel harekâtçılara havale edilen terör, göstere göstere 100 lira verilip sessizce onlarca zamma boğdurulan vatandaş hiçbir şeyin farkında değil… AKP’nin de umurunda değil zaten…

Parlamenter sistemi askıya alan, rejimi değiştirmeyi ve anayasa bahanesiyle dokunulamayacak ilk dört maddeyi silmeyi düşünen AKP ve RTE’nin önünde MHP tek engel görünüyor.

“Başkanlık” hırslarına zemin hazırlayan Büyükşehir Belediye Kanunu’nu çıkarıp “eyalet”, “özerklik” tohumlarını atmışlardı. Onların derdi, anayasanın devlet, millet, hukuk, adalet, insan hakları, hürriyetler, çağdaş anayasa falan değil, köklü bir değişim!

“Yeni Türkiye”, “Cumhurbaşkanlığı Külliyesi”, “iki başlılık”, “yetki karmaşası” lafları işin ipuçları… Bile bile 7 Haziran sonrası koalisyon kurdurmama, çözüm sürecini buzdolabına koyma, terörü kışkırtma birer tezgâhtı. Bütün riskleri göze alıp –her şeye rağmen baraj altına atamadıkları- MHP üzerinde yapılan algı operasyonları birer kumpastı.

Yüzde 49,5’u bulan AKP ve saray, bütün meseleleri bir yana bırakıp anayasa için düğmeye bastı… Yakında bir referandum için millet yine sandığa gidebilir.

Yine aynı oyunu oynayarak, partileri ziyaret ederek, meselenin içine çekmeğe çalışıyorlar. 2011’de yeni anayasa masasından kaçan AKP, başkanlık için yine anayasa peşindeler…

Aptal liberal ve solculara, “üniterlik” diye “faşizm”i yutturmak için “Hitler Almanyası” açıklamasıyla olta bile attılar. Onlar da sazan gibi daldı tartışmaya…

Y-CHP de anlaşıldığı kadarıyla peşlerine takılmış gibi…

Bir ara işlerin “Ve başkanlığı al özerkliği” noktasına geldiğini…

Osmanlı’da Lazistan ve Kürdistan eyaleti var. Güçlü Türkiye eyalet sisteminden korkmamalı” dendiğini, “Seçilmiş belediyeyi kabul ediyorsun da, seçilmiş valiyi niye kabul etmiyorsun” dendiğini unutmayalım.

AKP’nin çözüm süreciyle siyasileştirip azdırdığı HDP/PKK’nin, “istemem, yan cebime koy” taktiğiyle restleşip geri çekildiğini ve istediğini aldığını hatırlayalım.

Güya HDP/PKK’liler tedirgin, bir şeylerin önünü kesmek için “mazlum”a yatıyorlar. HDP’li Kürtçü Sırrı, “Dokunulmazlığımızı kaldıracaklar. Ve tutuklanacağız. Ama bunun bu meselenin çözümüne hiçbir katkısı olmayacak. Kişisel olarak HDP grubunun hiçbir vekilinin hiçbir cezaevi kaygısı, korkusu taşımadığını biliyorum. Ben de taşımıyorum” diye hem efeleniyor hem de görüşmelerde devre dışı bırakmamaları için adeta yalvarıyor.

Ve Davutoğlu, yeni Anayasa, TBMM İçtüzüğü ve AB uyum kanunları için başlattığı turun ikinci durağında MHP lideri Bahçeli ile görüşüyor.

Bahçeli, yine devlet adamlığı nezaketinde, Büyükataman, Öztürk, Yalçın ve Vural ile gelen heyeti kapıda karşılıyor. Davutoğlu’nun yanında Şahin, Çelik ve Bostancı var. görüşme 1 saat 40 dakika sürüyor.

Meşhur “koalisyon görüşmeleri”nden ders çıkaran MHP, görüşme sonucu hemen basına açıklama yapıp kamuoyunu bilgilendiriyor.

MHP, “parlamenter sistem”den yana…

Milli, üniter, ilk dört maddeyi koruyan” yeni ve sivil bir anayasa istiyor…

Kamu kurum ve kuruluşlarını ıslah edecek, milletin ve devletin sıkıntılarını ortadan kaldıracak hukuki değişiklikler, bağımsız yargı, kuvvetler ayrılığı için köklü ve çağdaş düzenlemeler, siyasi partiler ve seçim kanunlarında demokratik düzenleme, milletvekillerine “kürsü dokunulmazlığı” dışında dokunulması gibi “anayasa” değişikliği için “Getirdikleri takdirde her konuyu tartışırız, başkanlığı zinhar kabul etmeyiz” açıklaması yapıyor.

Meclisteki partilerden eşit sayıda üyeden oluşacak Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulması konusunda anlaşmış, hatta 2011’de uzlaşılan 60 maddenin üzerinden sürdürülmesinde mutabık kalmışlar.

Ama “Başkanlık sistemi”ne hayır!

93 yıllık parlamenter sistem tecrübesi heba edilemez, aksayan yönler gözden geçirilebilir…” diyor MHP.

Burada Davutoğlu’nun parlamenter sisteme “hayır demediği”ni, MHP’nin hassasiyetlerinde de bir problemleri olmadığını açıkladığını da hatırlatalım.

Ama akıllarında “başkanlık” olduğu açık… Belli ki zorlu bir yeni anayasa çalışma dönemi geçecek…

AKP’nin ikiyüzlü siyasetini, seçim beyannamelerindeki yerel yönetimlerle ilgili planlarını, RTE’nin “başkanlık” hırsını, çözüm ve demokrasi adı altında Güneydoğu’nun geldiği hali unutmadan, “büyükşehir belediyeleri”nin ırkçı-bölücü grupların eline geçince neler olabildiğini göz ardı etmeden, “eyalet”in tuzak olduğunu kavrayarak MHP yine büyük bir mücadele verecek…

Utanmadan MHP’nin TBMM’de kıyıda köşede kaldığını beyan edenlerin gözüne sokmak lazımdır ki, önümüzdeki gündemde MHP “kilit parti” olmaya devam edecektir ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk milletinin istiklal ve istikbalini yine MHP şekillendirecektir.

Şimdi bir, iri ve diri olmak; bırakın partiyi, zaten terör belasıyla boğuşan Türk milletine kurulabilecek yeni tuzakları berhava etmek zamanıdır.

Şu dönemde partinin ve Ülkücülerin enerjisini, gücünü “koltuk” hevesleri uğruna meşgul edip zayıflatmak, hem “dava”ya hem de Türk milletine ihanettir!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa ÖNDER Arşivi
SON YAZILAR