MHP, “ONUN KIZI, BUNUN DOKTORU, ŞUNUN AKSAÇLISI” MI?
Parti başarıya ulaşamaz da liderliğe oynarız diye tetikte bekliyorlarmış.
Birer ikişer gerçek yüzlerini ortaya koyuyorlar.
Bu “dava”nın parlattığı isimler, teşkilatlarda aldığı görevin etiketini hiç atmaz nedense... “Reis”, “Bakan”, “Başkan”, “Yusufiyeli”, “eski yönetici”, “eski Ülkücü”, “eski MHP’li” etiketlerini ilk fırsatta piyasa sürüverirler.
Her seçim sonucu “küskünler”, “kırgınlar”, “lidere diş bileyenler”, “listeye giremeyenler” sökün eder ortalığa!
Ucundan kenarından Ocak kapısından girip çıkmışından, bir ara ilde ilçe görev alıp “bilgelik”e soyunan işine çıkarcı cahiller de vardır.
Eski Ocak Başkanı olup şimdi AKP vekilliği yapan, seçimden seçime ortalığa dökülen, hatta AKP’ye desteğe soyunan “eskiler” her yenilgiden sonra MHP’de bayrak açmaya kalkarlar!
MHP’de “liderlik” de, “genel merkez yöneticiliği” de zordur, belâdır!
Adam, hasbelkader Başbuğ’un doktoru imiş de, onu kaçıracakmış da, şimdi MHP’de liderliğe soyunma hakkını kendine bulabiliyor...
Bay asker Dr. Kaptanoğlu, meğerse DP’nin GİK üyesiymiş!
Bu adam 12 Eylül’de yargılandı, bir ara İstanbul İl Başkanlığı, bir ara MHP Genel Sekreter Yardımcılığı yapmış, sonra Özbekistan’a gitmişti. Bahçeli’ye “MİT ajanı” demişti. O, “Ülkücü mafya sisteminin mucidi benim” diye övünen adamdır.
Yaşlandı, beceremiyor diye Başbuğ’u indirmeye kalkan Muhsin Başkanlar daha sonra partiden ayrılıp parti kurmuşlardı da iki yakaları bir araya gelmedi bir daha...
Kadın, rahmetli Çatlı’nın kızıymış, vekil adaylığında listeye girememiş, adını hemen yakıştırmışlar Genel Başkanlığa... Allah’tan Gökçen Hanım, “Genel Başkan adayı değilim” diyebilmiş, aklı başında açıklamalar yapmış!
Yıllarca Başbuğ’un oğlu ünlü TT de genel başkanlığa oynadı, kaybetti, sonra gitti parti kurdu, olmadı, döndü dolaştı partiye yeniden aldılar, vekil seçtirdiler, sonra koşa koşa AKP’ye gitti. “MHP’den beni a-ta-maz-sı-nız!” diye yırtınıyordu, attılar. MHP “babasının partisi”ymiş, miras hakları(!) var ya, AKP milletvekili olarak “MHP’den atamazsınız” diye MHP’yi mahkemeye vermiş!
Yusufiyeliler, Genel Merkez’de Bahçeli’ye destek açıklaması yapıyor...
Haber Hergün diye bir sitede bir haber: “Bahçeli istifa dedi, o iki isim ağlayarak geri almasını istedi...” O “iki isim” de, Ruhsar Demirel ile Oktay Öztürk!
Bir de şu “aksaçlılar” çıktı şimdi. Ülkücü Hareket’te geçmişte görevler almış aksaçlılar, Meral Akşener, Sinan Oğan'ın yanı sıra Ümit Özdağ'ı da ikna etmeye çalışıyormuş! Onlara Müsavat Dervişoğlu, Süleyman Sazak, Mehmet Tolga Akalın destek verecekmiş!
Akşener’in iknası için ünlü Çiller’den bile destek istenmiş güya!
Tam da planlandığı gibi belli medyanın yaldızlayıp desteklediği Akşener ile MHP’yi nereye götürmek niyetindeler acaba? O “kadın”ı getirerek “rahat hareket etme” hayalleri mi kuruyor bu “eskiler”?
Koray Aydın ise sessizce bekleyiş içindeymiş!
Taaa Özbekistan’dan çıkıp gelmiş Doktor’dan sonra, taaa İP’e kadar gitmiş Enis Öksüz gibi yakında Namık Kemal Zeybek de ses verir görürsünüz! Eeee “eski”lerden hasbelkader!
Bir ara bir kartvizitleri olmuş, zaman gelmiş başka denizlere açılmış yelken şişirmişler, şimdi bir rüzgâr var bu yanda, olacaklar elbet!
Bizde bir MHP vardır görünen... Bir Ülkü Ocakları vardır, bir Türk Ocakları vardır, bir Türk Kamu-Sen vardır, her birinin mırmırları vardır, fırsat buldular mı ahkâm da keserler!
İşte böyle... Onun kızı, bunun doktoru, şunun oğlu derken, milletin Ülkücü çocuklarına ne koltuk kalıyor ne liste... Yeni nesil ille gidip Yusufiyyede mi yatsın bre?
50 yıllık dava ve onun partisi, koskoca Türkiye’den bir lider çıkaramayacak kadar kısırsa vay halimize!
Sonra da MHP neden sıçrayamıyor diye onu bunu suçluyorlar!
60-70 yaşındaki adamların yönettiği partinin “genç Türkiye”ye iktidar olmasını nasıl beklersiniz ağalar? Kendinize gelin ve çekin ellerinizi partiden...
Bırakın Ülkücü Hareket kendisi şekillendirsin geleceğini!
Mustafa ÖNDER
[email protected]
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.