OSLO’DA UNUTULAN ‘ŞEREF’İN DOLMABAHÇE MACERASI
“Şeref”i Oslo’da yitirmişlerdi “şerefsizlik” de İstanbul’da belgelendi! İdamlık bebek katilinin havariliğinde yürütülen kirli oyun, “devlet”in makamında “barış” diye sunuldu. “Mücadele”den “müzakere”ye dönüşen çözülme, AKP’deki kan kaybını düşürmek için Nevruz mevruz dinlemedi.. PKK ile 10 maddelik anlaşma Dolmabahçe’deki ofiste zikredilerek, bölücü örgüt devlet eliyle siyasileştirildi. Bu millet bunu da gördü. Satılık medyanın tasmalı kölelerinin, tekmili birden sözde silah bırakmayı “zafer” olarak sunması da danışıklı dövüşün başka bir parçası... O sırada Ak trollere konuşan serok Ahmet, “2005'te Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmasıyla başlayan çözüm süreci türlü badirelerden, tahriklerden, kumpaslardan geçerek bugünkü açıklamayla yeni bir zemine oturmuştur. Artık bu ülkede Türk, Kürt, Sünni, Alevi gibi ayrımlar hiç bir şekilde bu milletin fertleri arasında nifak tohumu olacak şekilde kullanılamayacaktır.” demez mi? Önce ölümü gösterip sıtmaya razı et, sonra da “nifak tohumu”ndan bahset! Dolmabahçe’deki Süreyya’lı oyundan sonra Yalçın Akdoğan, günahından paklanmak için apar topar padişahıyla Arabistan’a gidiyor. Havalimanında RTE, PKK’ye diyor ki, “Ne istendi de hükümet vermedi 12 yıldır?” Bu laf hiç yabancı değil, aynı sözleri cemaat için de söylemişti. Dili ‘ihanet’e ve ‘darbe’ye çok alışık iktidarın, daha doğrusu tek adamın Süleyman Şah ile dibe vuran karizmasını ayağa kaldıracak, Merkez Bankası hezimetini 3-5 gün unutturacak bir sansasyondan ibaret kalacak bir “ihanet mutabakatı”! Aynı gün postal yalayıcı Barzani’nin peşmergeleri yine Urfa üzerinden Suriye’ye giriyor. Padişah ve avanesi ise dev devlet uçağı ile İslam düşmanı Suudları ziyarete gidiyor. Devlet parasıyla bir de Umre! Oh ne güzel bir temizlik, ne ala bir Allah’a kulluk! Ama MHP için “HDP’nin paraleli” iftirasının kefaretini bile ödeyemezler! Partili askeri yaptığı milletvekillerine “iç güvenlik paketini mutlaka çıkarın” talimatı verip gidiyor. Gelin görün ki onlar daha Arabistan’a inmeden Kandil’den ayrı ses, Diyarbakır’dan ayrı ses... TBMM’nin hiçbir şeyden haberi yok! Kürtçü Pervin, iç güvenlik paketinde bazı değişikliklerin yapılabileceğini ifade ederken AKP’li Mahir ise “İç güvenlik reformu, çözüm sürecinin koşulu değildir” açıklaması yapıyor. Belli ki Dolmabahçe’de AKP’li vekillerin bilmediği şeyler vaat edilmiş. Ellerine Dolmabahçe’de hükümetin Başbakan yardımcısının, İçişleri Bakanının, Kamu Güvenliği Müsteşarı’nın önünde katil Apo’nun tebligatının okunduğu görüntü var... O görüntüde bebek katilinin 10 maddelik “emri” var... Sanıyorlar ki, onlar Arabistan’dan dönünceye kadar ortalık durulur, havuz medyası milleti ikna eder, kahramanlar gibi karşılanırlar... PKK asla silah bırakmayacak, içeride yandaşlarını istedikleri gibi örgütleyip silahlandılar, mahalle mahalle, sokak sokak yapılandılar, silahlandılar. Güneyde PYD var, Barzani soysuzu var... Anayasa değişmeden bu 10 maddenin hangisi yapılabilir? Hiçbiri! Seçimlere yönelik oyundur bu. Padişah 400 “emir eri” vekile kavuşunca olacak şeyler... Anayasa değişecek, Başkan olacak, Türk milleti silinecek, Türkiye federe devleti vatandaşlığı gelecek, eyaletler sökün edecek, bebek katili affa uğrayıp eyalet valisi bile olacak, Padişah da payitaht İstanbul’da dünya liderliği oynayacak! Analar ağlamasın yalanı gereği 7 Haziran’a kadar bu 10 maddeyle çenenizi yora durun! 30 yıllık kan duracakmış, silahlara vedaymış! Koca bir yalan! Ondan sonrası kıyamet! Oslo’da unutulan “şeref”i, resmî olarak Dolmabahçe’de pazara çıkardılar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni türbe nakliyatçısı, terörist müzakerecisi yaptılar, yazıklar olsun! Mustafa ÖNDER [email protected]
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.