PADİŞAHIN UÇAĞINDAKİ DALKAVUKLAR!
“Gazeteci” diye sepet gibi yanında taşıdığı yalakalar bu fotoğrafta... Aslında ibretlik fotoğraf! Bir avuç, biat etmiş, kalemini satmış yazar... “Gazeteci” değil, emre uygun köşe yazan saray dalkavukları! Somali dönüşü uçakta çekilmiş... Bu uçakta seyahat için kalemini satan dalkavuklar... Sadece bu poz için “güç”ün, “dikta”nın, “tiran”ın uşaklığını yapmaya razılar. Onun “Başkanlık” dediği dandik bir İmparatorluk hevesine halı döşüyorlar... Sağında Habertürk’ten Nihal Bengisu Karaca, arkasında Yeni Şafak’tan Ali Bayramoğlu, sağında Vatan’dan Hüseyin Yayman, Sabah’tan Sevilay Yükselir, Star’dan Nuh Albayrak, Akşam’dan Kurtuluş Tayiz, Milat’tan Ali Adakoğlu, Türkiye’den Ceren Kenar, Yeni Akit’ten Serdar Arseven... Padişahın masasında gururla poz veriyorlar! Şimdilik kendilerine sunulan sofradan memnunlar. Bir süre sonra onlar da bu masadan uzaklaştırılacaklar, haberleri yok... O uçaklardan, masalardan hangi yandaşlar gelip geçmedi ki... 75 milyonluk Türkiye’nin Padişaha biat etmiş, piyasa yosması yapılmış sekiz gazetesinin bu tasmalı yazarları yolsuzluğu, hırsızlığı, katrilyonluk kaçak saraydaki hanedanlığı asla yazamaz! Onların işi “cumhur”a “reis” olduğunu sandıkları bir dikta heveslisinin, Cumhuriyet yerine Osmanlı İmparatorluğu özentisinin değirmenine su taşımak... Onun Türkiye’nin değil, “evde tutamadıkları yüzde elli”liklerin reisi olduğunu çok iyi biliyorlar. Onun kendine en iyi yağı çekeni ödüllendirdiğini çok iyi biliyorlar. Müslüman mahallesinde salyangoz satar bu liboşlar... Müslüman kisvesinde onu tanrılaştıran, peygamber ilan eden, g..nün kılı olan, yolsuzluğu hırsızlık saymayan müşrik ve münafıklar ağızlarını açıp sövemezler! Onlar sadece yıllarca ekmeğini yediği, şımartıldığı cemaatlere, Türk milliyetçilerine dil uzatmakla görevliler... Şarlatanlık derecesinde bin bir takla atıp bir vekillik, bir danışmanlık, bir köşe yazarlığı, bir program, bir cukka kapabilmek uğruna sadece şeytanın ortaklığını yapar. Vazifeleri günün 23 saati 17-25 Aralık çamurunu temizlemek için ne gerekiyorsa yapmak! Ne memleketin derdi dertleri, ne halkın işsizliği ve enflasyon... Sadece yağ çekmek, gerçekleri tersyüz etmekle görevliler.. O uçakta çektirdikleri fotoğrafa iyi bakın, ne kadar mutlular! Yaltaklanıp kuyruk sallamanın ödülü o uçakta yer almak! Bunlar asla “gazeteci” olamazlar! Bir kere habere gitmiş, bir kare fotoğraf çekmiş, iki satır olay yazmış değillerdir. Onun kankası, bunun partilisi, şunun yandaşı kartvizitiyle iktidar borazanı ve paralel paranoyağı olmuş gazete paçavralarında halkı zehirleme misyonu ile görevli kiralık kalemler... Hele şu “paralel”i bir bulup hapse tıksınlar, mahkemelerden 17-25 Aralık dosyalarını temizlesinler sırada “İmparatorluk” var... Ama 7 Haziran var yolda... Ne olur bilinmez! Serok Ahmet sağlamda değil, ama Padişah sarayda şimdilik... Şimdi “halkın seçtiği” reis-i cumhuru, milletin başına “başkanlık” yalanıyla “diktatör” olarak seçtirmek için debeleniyorlar! Cumhuriyetin temeline dinamit döşüyorlar! Padişahlarının hevesi taaa belediye başkanlığından beri varmış, söylüyor zaten... “Başbakanlık kompleksi” yalanıyla planladığı binayı birden bire “Cumhurbaşkanlığı Külliyesi” ilan edişinden belli hırsı, dikta özlemi... Bu fotoğrafa iyi bakın... Bu dalkavukların yerini yakında başkaları alır. Kimler gelip geçti oralardan... Onlar şimdi orada burada ağlaşıyor, bir zamanlar hasım gördükleri gazetelerde röportaj düzüyorlar... O adamın kimseye vefası da yok, TBMM’de ettiği yemine sadakati de! Paralel paranoyası, ikbali, sarayı her şeyden üstün. Adamın tek rüyası, başkan olarak saraydan ülke yönetmek... “Başkanlık sistemi, bu seçimlerin de üzerinde konuşulacak konularından biri olacaktır diye düşünüyorum.” Mustafa ÖNDER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.