HEYT BRE KOLKOPARANOĞLU SEROK AHMET!

  Kolkoparanoğlu, “Serok Ahmet” sloganı atan “bindirilmiş kıta”yı görünce coşmuş: “Biraz vakit bulsam güzel Türkçemiz gibi güzel Kürtçemizi de öğrenmek istiyorum.” İyi de Başçoban, “Türkçe ile felsefe yapılmaz” demişti, sakın buna kızmasın! Diyarbakır'dan Kobani'deki “kardeşlerine” de selam gönderiyorsun... Neredeyse İmralı’daki katilin selamını da ileteceksin! İyi de Başçoban, “Kobani'den 200 bin kişi Türkiye'ye geldi. İçeride sivil kalmadı. 2 bin PYD'li kaldı. Şu anda içeride IŞİD'le savaşıyorlar. Onlar da terörist. Benim ülkemdeki bölücü terör örgütü PKK ile aynı.” demedi mi sana? Sakın, “Abacı kebeci, ara yerde sen neci?” diye kızmasın Serok Ahmet? Hükümetin Valilere OHAL yetkisi verirken, “OHAL’i biz kaldırdık” demeye yüzün kızarmıyor mu? Ya şu sözlerini nereye koyalım: "Bu baş bu gövdedeyken, bu yürek bu bedendeyken Allah şahittir ki bir gün dahi Kürt, Türk ayrımı, Alevi, Sünni ayrımı yapılmasına izin vermeyeceğiz!" Batı’da başka, Doğu’da başka yalanların bu kadar katmerlisine pes! Birincisi, AKP’ye kadar millette “Türk-Kürt”, “Sünni-Alevi” ayrımı yoktu ki! Hiçbir hükümet, “evde zor tutulan ‘millî irade’ yüzde 50” ve “biat etmeyen, muhalif, ‘hain’ yüzde 50” diye halkı ikiye ayırmamıştı ki! Güneydoğu hiç “kurtarılmış bölge” olmamıştı ki! Hiç “çözüm” diye 36 etnik yapıya bölünmemişti ki “serok Ahmet”! Hiç eşkıya PKK ve katil Apo ile masaya oturmamıştı ki! Senin “Başçoban” ikbali için ortalığı toz duman edip saraya kaçıverdi... İkincisi, bir Cumhuriyetin, bir hukuk devletinin yöneticilerinin kefenle, başla, kolla, bedenle ne derdi olabilir? Yargıya, polise, askere ve kendilerine güveni niye yok? Yarattığınız dikta yönetiminin patlamasından mı korkuyorsunuz, yoksa desteklediğiniz terörist dinci örgütlerin tepmesinden mi? Niye seçmeni kefen, ölüm, kafa ve kol kesimiyle korkutuyorsunuz? AKP’deki hırsızın kangren olan kolunu kesip atamayınca ümidin kellede mi? Sonra ümmet liderliğine soyunuyor: “28 Şubat’ta hilal İslamı temsil ediyor diye hilali, bayraktan kaldırmak isteyen Türk ulusalcılar çıktı. Bu al bayrak dünyada mazlumların tevhidin bayrağıdır. Bizler hilalin temsil ettiği İslamı temsil etmeye devam edeceğiz. Yeni bir Ortadoğu hedefliyoruz. Suriye’deki zalimlere karşı her yerde Türklerin, Kürtlerin ve Arapların oluşturduğu yeni bir Ortadoğu istiyoruz" Peh! Peh! Memleketi parçalanmanın eşiğinde o hayal âleminde... Ve hayalinin hatırasını anlatıyor: “1990’da Siirt'e gittim. Bir öğrencimin evinin damında yattım. Gök kubbeye baktım. Bu sırada Rabbime niyazda bulundum. 'Bu kadar berrak bir gök kubbeye bu kadar berrak bir yeryüzü lazım. Bize bunun öncüsü olmayı nasip et' diye dua ettim.” Damda bir yerinin açıkta kaldığı aşikâr! Şimdi niye yatır, türbe gezerek eren evliya eteği öpüp durduğunu anladınız mı? Saray’da süt dökmüş kedi, salonda Kolkoparanoğlu! Buna halk, “Acından karnı gurlar, başında nergis parlar!” der. Hızını alamıyor Battal Gazi Serok Ahmet: “Türkiye'de aslında çok parti var zannediliyor. Ama aslında iki parti var. Biri, bu millet için misyonu ve vizyonu olan, 77 milyonu bağrına basan AKP ve ülkemizin belli yerlerinde siyaset yapmaya çalışan diğer partiler!” Sonra diyor ki: “Türk-Kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir!" Seçim yakın ya yavaş yavaş “milliyetçilik sömürüsü” zamanı! Önlerindeki tek engel Türk milliyetçileri ve MHP çünkü... Gözleri o oylarda... Yakında idamlık Ülkücü mektubu okumaya da başlarlar! O slogan yıllardır Türk milliyetçilerinin, “bin yıllık kardeşliğin” sloganı ve tek doğru! Ah, Serok Ahmet ah, kalleş, ayırımcı sizsiniz, bölücüye paye veren, din simsarlığı yapan sizsiniz! “Ne mutlu Türküm diyene!” diyemeyen kimliksizler de sizsiniz! MHP’li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Sözlü’nün öğretmen eşine bile tahammül edemeyecek kadar gözünüz dönmüş! Muhafazakâr, liberal veya demokrat falan değil, faşistsiniz, faşist! Madem, “Bu baş bu gövdedeyken, bu yürek bu bedendeyken Allah şahittir ki bir gün dahi Kürt, Türk ayrımı, Alevi, Sünni ayrımı yapılmasına izin vermeyeceğiz!” iddiasındasın, şu çözüme mözüme, İmralı-Kandil postacılığına bir posta koy da görelim! Boyundan büyük konuşma en iyisi... Kol gitti, başın ve gövden yerinde kalsın hiç olmazsa...   Mustafa ÖNDER [email protected]  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa ÖNDER Arşivi
SON YAZILAR