PARİS’TE SON TANGO!

Eee  fırıldak?

Cukkayı bulunca…

Sitene çeki düzen verdin, şekli bir şeye benziyor da, içi boş be aslanım!

Türkçen zaten nanay!

Orası burası yalan iftira dolu, yakışır sitene, yazacaksın elbet, kolay mı “beslenmek”?

Bol bol Ablana yağ çeken uyduruk haber doldurmuşsun.

Bir de yağdanlık, fırıldak BBP’çi-cemaat eskisi yazar tayfasını tıkmışsın köşelere…

Hadi bakalım, kesenin ağzını açmışlar…

Orhan Veli’nin şiirindeki “ciğercinin kedisi”ne dönünce kuyruk sallaya sallaya, hak etmişsin cukkayı…

Eh biraz dinlen, çok yoruldun, o memleket senin bu memleket benim, bu otel senin, o otobüs benim, bu parti senin o parti benim epey gezdin…

Çık tatil yap, cukka sağlam ağa!

Paris’teymişsin!

            Oğlum, Türkiye’de oyun bozuldu, işin tehlikede!

            Hele bir de bakayım, Paris’e kim gönderdi seni?

            Bizim oralarda “tossak” derler topaça… Balmumundan geçirilmiş ipini bir çekerler, “vınnnn” fırlar gider…

            Yuvarlana yuvarlana ta Paris’e kadar nasıl gittin?

            Balgat’ta el öpüp fotoğraf çektirmek, Bahçeli’ye övgüler yağdırmak sonra ihanet bağımlısı olarak Ablanın omuzlarında selfi çekmek nasıl bir his?

            Dokunduğun yeri yakıp batırıyorsun…

            Paris’e gittin Milli Takım bile elendi be aslanım…

            Ama sen maça falan gitmedin, keyfindesin Paris sokaklarının…

            İyi de ölüyordun “İktidarsızlık”tan?

            Madem Paris’tesin tadını çıkar…

            Eyfel’e çık bir selfi çek, Ülkücülerle dalga geç…

            Notre Dame’a gidip günah çıkartmayı ihmal etme, epeyce pisliğe battığını biliyorsun…

            Şanzelize’ye mutlaka takılıp istakoz ye, şampanya patlat, seninkinin “geri zekalı” dediği Ülkücülerle dalga geç yine…

            Nasılsa burada harç bitti, dediğin gibi, “olağanüstü kurultayın yapılmaması durumunda, yeni bir oluşun kurulması” gerekir, kitleleri de buna hazırladınız, dönüşte yeni partiye gidersin artık!

Dün, bu kadar yalan bir haberi nasıl koydurdun: “Gazetecilere yılbaşında verdiği yemekte, “Bahçeli, MHP’yi yüzde 3’e indiririm” dedi” diye yazmaktan hiç utanmıyorsun?

Aslı yok astarı yok, sıkılman yok, utanman yok!

            Sen Paris’te ye, iç, gez, cebinden mi çıkıyor nasılsa?

            Doyuncaya, çatlayıncaya kadar ye efendi!

            Gaz çıkarır gibi yalan yaz, iftira yaz, uydur uydur yaz…

            Bahçeli’nin 15 vekille AKP’ye katılacağını falan yaz…

            Utanma, sıkılma, arlanma, yaz aslanım yaz!

            Damar kalmamış nasılsa, çek oralarda şampanyayı haber yaz kafandan…

            Esenboğada’ki tarla şovunda 800 delege vardı diye yaz…

            Yalandan kim ölmüş?

            Ablan için çıkan mahkeme kararı hep hukuki, Bahçeli için çıkan mahkeme kararları hep hukuksuz!

            N’oldu Paris fatihi? Hani Kenan Tanrıkulu istifa etmişti, Koçdemir korsan kongreye katılacaktı?

            Şu cemaatle görüşen, sarayla konuşan da ortaya çıktı, ama seninki hep yalan çıktı be aslanım!

            Ya kargaların yalancı, ya da birileri sana iyi para pompalayınca asparagastan zevk alır oldun?

Yalanın batsın, iftiraların kurusun e mi?

Bak, Ablan “Ben mızıkçı değilim” demiş Sinan’la Koray’a… Sen ne diyorsun?

Boş ver, sen Şanzelize’nin tadını çıkar…

Cukka sağlam…

            Aslında 11 Temmuz’a kadar Türkiye’ye de dönme bizce… Neticeyi bir al, Bahçeli kazanırsa yeniden bir takım elbise alıp el öpmeye gidebilir, yeniden şimdiki abla ve ağabeylerine sövmeye başlayabilirsin…

            Belki kursağında kalır, hazır fırsat varken Paris’in tadını çıkar, hatta Paris’te son tangoyu dene…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa ÖNDER Arşivi
SON YAZILAR