PUSLU HAVADA AVA ÇIKAN “EZİKLER”…
Vatan dediğin “Anadolu” olunca…
Emperyalistler açıktan açığa parçalayıp yutma iştahıyla her şeyi mübah kılmış.
Taşeronluk ve uşaklık eden de çok…
“Türk milleti” müthiş bir kuşatma altında…
Memleket gerçekten bir İkinci İstiklal Harbi yaşıyor…
İçeride ve dışarıda…
Polis ve asker, yüzlerce şehit pahasına büyük bir mücadele veriyor.
Gaflet, ihanet, fitne, bölücülük, riyakârlık, din üzerinden hançerleme, milli değerlere saldırı, nankörlük ve küstahlığın haddi hesabı yok…
İhanetin doruğa çıktığı 15 Temmuz’dan beri, Bahçeli liderliğindeki Ülkücü Hareket, ülkenin beka savaşında başı çekiyor.
“Söz konusu vatansa gerisi teferruattır”ı destur bellediler.
Onlar, 7 Haziran 2015 seçimlerinden 15 Temmuz’a kadar MHP üzerinde girişilen onca tuzağı bozup gelen kadrolar… 50 yıllık Milliyetçi Hareket’in tecrübesinden süzülüp geldiler.
50 yılda, Gökalp’ten, Gazi Mustafa Kemal’den, Başbuğ’dan süzülüp gelen bu siyasi Bozkurt hareketi, binlerce nice “adam”ı da eleğinden geçirip kusmuştu.
7 Haziran sonrası, bünyesinden temizledikleri, “ezikliğin” acısını nankörce çıkarmaya kalktı.
Gerisi malumunuz… Mahkemeler, Esenboğa tarlaları, ihraçlar…
Ve 15 Temmuz’da yaşanan vahim girişim!
Ülke bir puslu havaya büründü.
Ankara’da kimseler burnunu çıkaramazken, Balgat’taki Ülkücü Hareket’in kalesinde Devlet Bey, darbeye karşı direniş bayrağını açan liderdi.
Saldıranlar yedi düvelin temsilcisi…
AB-D, PKK, YPG, DHKP-C, IŞİD… Say say bitmiyor.
AKP iktidarı, 14 yılda ülkeyi getirdiği uçurumun eşiğinden Ülkücü Hareket’in rehberliğinde kurtulma işaretleri veriyor.
Mesele Türk milletinin bekası…
Oysa, kendini hala Osmanlı sananlar, bu İkinci İstiklal Harbi’ni verenin ümmet değil, Türk milletinin yiğit çocukları olduğunu bir anlasalar mücadelenin yüzde ellisi çözülecek…
Türk Milliyetçilerinin lideri Bahçeli, iktidara ve saraya “Türk milleti”ni, “Türklüğü” anlatmaya çalışıyor. Bütün politik hatalara rağmen, devletin, istiklal ve istikbalin garantisi için iktidara (yani devlete) destek vermeye gayret ediyorlar.
Müzmin MHP ve Bahçeli düşmanlarının ne dediği önemli değil.
Devlet Beyin tek güvencesi Türk milleti…
Ama…
Damarlarına sızmak için “Bizans entrikaları” ile MHP’yi ele geçirmeye çalışırken 50 yıllık Hareket’in kustuğu “ezikler”, her fırsatta kahrolası egolarını, ihtiraslarını tatmin etmek için akla hayale gelmedik yollara başvurmaktan vazgeçmiyorlar.
Öyle bir siyasi ahlak ile ortalıktalar ki, atıldıkları, ihraç edildikleri, mahkemeden bile reddedildikleri bu “ezikler”, olmadık gaflara, olmadık iftiralara imza atmaktan çekinmez oldular.
Mesela biri… Bir “Profesör” etiketi vardı. Babasının hatırına…
Yıllarca Bahçeli’den görev bekledi; fırsat verildi, vekil oldu; genel başkan yardımcısı oldu, bir ay geçmedi istifa edip kirli bir oyunun oyunculuğuna soyundu.
Sonra tarlalarda sloganlar attı, doğmamış çocuğa don biçmeye kalktı, bilinmeyen bir anayasaya “hayır” demeye yeltendi, hala MHP içinden bir vekili ayartabilir miyim diye debeleniyor.
Şahsi ihtirası aklının ötesine geçmiş, El Bab’taki Türk askerinin durumunu basın toplantısında ifşa etmeye kalktı ki tam bir skandal!
Bir Türk milletvekili, sözde bir vatansever, nasıl olur da aşağıdaki demeci verir?
“Sahra koşullarında bile kullanılacak banyolar varken bunların yollanmamasından ötürü askerler operasyon başladığı günden beri banyo yapamadıklarını ancak teneke bulurlarsa su ısıtıp yıkandıklarını söylüyorlar. Kılık kıyafet ikmali olmadığı için toz çamur içinde olduklarını söylüyorlar. Askerler beslenme sıkıntısı olduğunu söylüyorlar. Kilis'te devlet hastanesinde yaralı olarak gelen askerler kendi ceplerinden aldıkları gıdalarla karınlarını doyurduklarını söylediler.”
Bu nedir? Bu nasıl bir gaflet ve ihanettir?
Olan biten gerçek bile olsa bunu nasıl basın toplantısında söylersiniz?
MHP’den kovulma profesör efendi, Suriye’den derin bilgiler almış. Olan bitenden hükümetin, Genelkurmay’ın, komutanların haberi yok!
Ama Özdağ’ın var, her konuda allame…
Her yerden, her alandan haberdar!
CHP-HDP ortaklığı, “El Bab’a girmek cinayettir” diye tuhaf açıklamalar yaparken… Profesör efendi de, El Bab’taki askerimizin sahipsiz kaldığını duyuruyor, aklı başında hiçbir Türkün açıklamayacağı askeri meseleleri açıklıyor.
Gerçek bile olsa, bir savaş ortamında askerin hali açıklanamaz, moralini bozacak şeyler deşifre edilemez.
Ama adam ille sansasyon yaratacak…
Egosu asla tatmin olmuyor, hala kovulduğu MHP’den milletvekili sanıyor…
Puslu havada MHP’de vekil avına çıkmış aklınca…
Türklük kuşatma altındaymış, memleket İkinci İstiklal Harbindeymiş önemli mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.