ŞÖHRET BAHÇELİ’YE SALDIRMAKTAN MI GEÇİYOR?
Valla biz boşuna kalem sallayıp, boşuna mahkeme mahkeme dolaşıyoruz galiba…
Böyle “vatan-millet-sakarya” ile şöhret, para, sırça köşk falan hayal!
Yaş geldi geçiyor, ahir ömrümüzde azıcık da biz saray-köşk yüzü görelim birader!
Baksanıza…
Adamlar işi keşfetmiş…
İşsiz kalan, gazeteden kovulan, şöhreti biten Bahçeli’ye saldırıyor…
Devamlı gündemde ya, devleti kanatlarının altına aldı ya, ne dediyse çıkıyor ya, en iyisi Devlet Bey’e bir vesile ile sataşmak, adından söz etmek yetiyor…
Bir de sinsice yaptıkları planları bir bir bozulunca, hedefe Bahçeli’yi koymak şart!
MHP’nin safra atıkları öyle yola çıkmışlardı ya…
*
Sıraya Davutoğlu’ndan hatıra, müzmin Atatürk düşmanı Albayrak’ın Karar’ı da girmiş…
Hani şu MHP’li Büyükataman’ın tabiriyle “Kararsızların toplandığı(!)” gazete yerlerde sürünüyor ya, traj yapmanın başka yolu yok…
Saray da kendilerine yüz vermeyince…
Hatta Hürriyet’e paraşütle inen Selvi kadar da olamayınca…
Atatürk düşmanı ağaları da gözaltına alınınca…
AKP yanaşması Ocak’tan girmiş topa…
MHP’den “huylanıyor”muş!
Allame, birilerine mesaj verdiği aşikar, “İdam” konusundan da rahatsız!
Garibim, Bahçeli’nin milimetrik dönüşlerinden “huylanıyor”muş!
Diyor ki:
“Bahçeli’nin idam konusunda acelesi var. Bu işin bir an önce halledilmesi için AKP’ye yaptığı çağrı gerçekten ürkütücü: “MHP buradadır, bu bahsin kapanmasını acilen beklemektedir. Vatan hainlerine cezaysa ceza, idamsa idam. İşte er meydanı, işte TBMM. Cumhurbaşkanı kanun önüne gelirse onaylayacak mıdır? Evet. O halde durmayalım, alttan almayalım, geciktirmeyelim. Türkiye’nin göbek bağını nasıl kestiğini, nasıl keseceğini herkese gösterelim.”
Ve…
Bu yandaşa MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman’dan şak diye cevap:
“Ocaktan’a, Genel Başkanımızın ‘Benim hayatım dümdüz Ülkücü bir çizgidir, zigzag yoktur’ sözünü hatırlatmakta fayda vardır….. Biz hiçbir zaman Pensilvanya’da kuyruğa girmedik. Bunları aynaya bakıp söylemelisiniz….. Mlliyetçi Hareket’in geleneği ‘önce ülkem ve milletim’ der, siz buna alışkın olmadığını için bu vatan ve millet sevdasını anlamanızı beklemiyoruz”
Ve Ocaktan’ın yüzüne yüzüne, damardan cümleler:
“Eski partinizle bazı sorunlar yaşıyor olabilirsiniz, partinizde bir kliğe mensup da olabilirsiniz. ‘Cumhurbaşkanlığı sistemi Hitler Almanya’sından esintiler taşıdığını’ düşünüyor olmanız sizin parti içi meselenizdir. Bir daha bu hizipleşmelerinize MHP ve onun saygıdeğer Genel Başkanını alet etme cüreti göstermeyiniz….”
Hadi bakalım var mı verecek cevabınız Atatürk düşmanları?
Onun bunun tetikçisi, birden “terör uzmanı” diye sahneye fırlatıladan tutun, Karaalioğlu’ndan Çakır’a ve nereye gideceğini bilemeyen Etyen’e kadar…
Akşam’ın, Yeni Şafak’ın eskilerinden…
Akşam’dan atılmıştı Ethem abisi tarafından!
Öncesi Tayyip bey için yapmadığı dalkavukluk kalmamıştı.
Ödülünü almıştı, bir ara AKP’den vekil bile yaptılardı…
Silinip gittiydi, galiba Devlet Beye sataşırsam şöhretime kavuşurum düşüncesinde!
Bindiği dalı kesen delilerden…
*
Bu tiplere bakın Orhan Veli ne demiş:
“Uyuşamayız, yollarımız ayrı;
Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi;
Senin yiyeceğin, kalaylı kapta;
Benimki aslan ağzında;
Sen aşk rüyası görürsün, ben kemik.
Ama seninki de kolay değil, kardeşim;
Kolay değil hani,
Böyle kuyruk sallamak Tanrının günü.”
*
Abooooo…
Yok, yok, ben vazgeçtim valla…
Sırça köşk de, şöhret möhret de istemem!
Ülkücü Hareket’in sütunlarında acısoğan-kuru ekmeğe razıyım!
Kaldırmaz midemiz bunca yalakalığı!
Büyükataman’dan kadife eldivendeki yumruğuna muhatap olmak istemem!
Hele hele Devlet Beyin yüzüne hiç bakamam!
Ne vatandan, ne millet sevdasından, ne davadan, ne bayraktan, ne özgürlüğümüzden, ne de liderimden vazgeçerim!
Türk milliyetçilerinin gönüllerindeki taht yeter bize!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.