Bu Vehhabi dürzüler Ortadoğu’da İslam’a saplı hançerdir!

Kutsal topraklarda yıllardır binlerce Müslümanın bilerek kanına girmektedir.

Ülkelerinde bulunan Kâbe ve diğer kutsal mekânlar, turistik mekânlar değildir.

Ama bu Suudi Vehhabiler, Kâbe ve çevresini tatil beldesine çevirmiş, tarihi alanları talan edip efendilerine hizmet etmektedir.

Bu Türk düşmanı namussuz hanedan, Türkiye topraklarında Müslümanın sırtından kazandığı paraları gayrimenkule yatırmakta, Türkiye sınırlarına girer girmez “şeriat”ten çıkarak rezilce hayata soyunmaktadır!

Uzun zamandır Hac vesilesi ile binlerce Müslüman Suudi Arabistan’da ölmektedir.

Amerikan köpeği bu hanedan, Türk devlet yöneticilerini “VİP Hac ve Umre” ziyaretleri ile misafir edip göz boyamaktadır.

Bu İslam düşmanı hanedanın tarihi ihanetleri de unutulacak gibi değildir.

Yaydıkları inanç sisteminin de Kur’an ve Peygamber sünneti ile alakası yoktur.

Bütün itibarları Amerikan-İngiliz köpekliği ve petrol kaynaklarına bağlıdır.

Krallıkla yönetilen ve her türlü rezilliğin yaşandığı Suudi Arabistan için Müslüman dünyası iyice bir düşünmelidir artık!

Ne hikmetse, Tunus’a, Mısır’a, Libya’ya, Irak’a ve Suriye’ye uğrayan Arap baharı Arabistan’a uğramamaktadır.

Kadın hakları, eşitlik, demokrasi falan burada laftır. Şeriat dedikleri kocaman yalan da krallık kurallarıdır.

Petrolün ve “Hac turizmi”nin bol parasını dünyada çok güzel pazarlayarak ayaktalar.

Şimdi dikkat edin, Hac’taki son vahşetin sebebinin Suud Prensin şeytan taşlama hevesi olduğu iddia ediliyor ama bizim dandik havuz medyası bunları yazamadı, çünkü piyasanın sanal parası oradan bavul bavul geliyor!

Adamlar o kadar pervasız ve yüzsüz ki, her faciadan sonra “Allah’ın takdiri” deyip işin içinden çıkıyor, bizim akılsız “fırtarçılar” gibi “kader” deyip geçiştiriyorlar!

Suudi hanedanın Batı’nın 18. Asırda “mezhep” diye peydah ettiği, uyduruk, dinci siyasî “akım”ı yürütmesi, fitnedir!

Osmanlıya ihanet edip isyanlar çıkaran bu İblis yuvası, İngilizlerin oyuncağı idi.

Bütün âlim ve imamların üzerinde “mezhep” diye ortaya attıkları dinci siyasî akım, İslam birliğini, itikadını, Kur’an emri ve Peygamber sünnetini bozmaya yöneliktir.

Ülkeyi “krallık”la yönetip “Kur'an ve Sünnetin dışında emir ve yasak tanımamak” iddiasını sürmek aldatmacadır.

Bu uyduruk akıma göre (asla mezhep olamaz), Hz. Peygamberin şefaatini dilemek, adakta bulunmak, insanı küfre götürürmüş!

“Allah'ın yaratmada, yönetmede, tasarruf etmede, işleri düzenleme ve belirlemede ortağı yoktur” derler de, kralın emirleri dışına çıkamazlar.

Mezar düşmanıdırlar. “Sevap umarak Peygamberin kabrini ziyaret bile şirke sebepmiş” ve “Cami ve mescitlerin süslenmesi, minare yapılması da terk edilmesi gereken bid'atlarmış”.

Suudi Arabistan, güya şeriatın anayasa kabul edildiği bir krallık ama hem yürütme gücünü, hem yasama gücünü elinde tutan kral, Bakanlar Kurulu'nu kendi atar ve kararlarını veto etme hakkına sahip...

Yıllardır İslam dünyasında bir ihanet hançeridir Suudi Krallık!

Asırlar öncesinin Emevî tahribatını devam ettiren bu emperyalist hançeri, etrafındaki Kuveyt, Bahreyn, BAE ve Katar gibi dandik Batı uşakları ile görevini yürütmektedir.

Aptal Arapların İsrail’le savaşında güya “ılımlı” davranarak ihanet eden bunlardır. Hurma ve petrolü dışında hiçbir hüneri yoktur. Haccı da turizme çevirdiler kasten.

Petrol ve hacı paralarıyla lüks yatlar, başka ülkelerde saraylar alıp zevk ü safa da yaşayan bu münafık hanedan, gittiği batı ülkelerinde soyunup dökünmekte, “şeriat” meriat tanımamakta, muslukları bile altınla kaplatmaktadır.

Millî marşları “Kraliyete selam”dan bahseder!

30 milyonluk nüfusa sahip bir krallık...

Allah’ın emri olan Hac vazifesini ticarete döken, şeytan taşlamasındaki çakılları, Zemzem’i bile parayla satan bu vicdansız ve zalim krallık, her yıl çeşitli sebeplerle binlerce Müslümanın kanını akıtmakta ve ölenleri de “disiplinsizlikle” suçlamaktadır.

Daha on gün önce vinç kazası ile yüzü aşkın kişi ölmüşken, bayram günü yüzlerce hacı ölmektedir.

Bizim görgüsüz ve menfaatperest akılsızlar da “hac organizasyonunu bize verin” diye reklam yaparken, kral dostu ağabeyleri ise Suudilere laf söyletmemektedir!

Kâbe çevresini turistik gökdelenlerle çevirmekten, etraftaki tarihi eserleri, kaleleri yıkmaktan çekinmeyen bu dinsiz dürzülerin elinden kutsal bölgeler alınmalıdır.

Suudi Krallığı çökertilmedikçe, İslam dünyasında gözyaşı dinmez!

Emperyalist uşağı bu krallığın beli mutlaka kırılmalıdır.

Ortadoğu’daki şeytani oyunun fırıldağı Suudilerdir, ne Esat, ne Sisi, ne de Saddam bile onlar kadar tehlikeli değildi. Hatta Kaddafi onların yanında kahramandır.

Yeşil dolarlarına muhtaç değillerse AKP’nin yapacağı iş Suriye’yse değil, Vehhabi dürzülerle uğraşmak olmalıydı!

Mustafa ÖNDER
[email protected]
facebook.com/mustafaonder15
twitter.com/mustafaonder07