TEŞKİLAT-I MAHSUSA’DAN AKP’NİN ARKA BAHÇESİNE...
8 Şubat’ta yazmıştık.(1) AKP hayatî bir hata yapıyor, MİT Müsteşarının bir partinin adayı olması düşündürücü demiştik. Bir devletin millî istihbarat kurumu, hiç bu kadar sorgulanır olmamıştı, şimdi de siyaset malzemesi... Eleştirilen birçok operasyonla imza atan MİT, aday olan müsteşarı nedeniyle fişleme, izleme, dinleme, Oslo görüşmeleriyle meydanlarda ortaya dökülecekti... Şimdi istifasını geri alan Fidan aynı göreve iade ediliyor... Adamın tercihi belli, MİT’i AKP’nin, daha doğrusu Saray’dakinin arka bahçesi olduğu tescillendi... AKP, yorgun ve işlevini tamamladı, hayatî hatalara devam ediyor. Koskoca teşkilatta Müsteşarlık yapacak adam kalmadı mı? Fidan üzerine bu ısrar niye? MİT, Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmez bütünlüğüne, anayasal düzenine, varlığına, bağımsızlığına, güvenliğine ve millî gücünü meydana getiren bütün unsurlarına karşı içten ve dıştan gelecek mevcut ve muhtemel tehditler hakkında bilgi toplamak, önlem almak ve gerekli durumlarda ilgili makamları uyarmakla görevlidir. Fevzi Çakmak'ın emriyle Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti (MEH/MAH) kuruldu. MAH, İçişleri Bakanlığı'na bağlandı ve ihtiyaçlara göre zaman içerisinde birkaç kez küçük değişiklik geçirerek 1965’e kadar faaliyetini yürüttü. Her konuda istihbaratın tek elde toplanabilmesi amacıyla 1965’te 644 sayılı kanun ile kuruluşun adı Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) olarak değiştirildi ve bir Müsteşar tarafından yönetilmesi ve Müsteşarın, kanun ile belirlenen görevlerin yerine getirilmesinde sadece Başbakan'a karşı sorumlu olması öngörüldü. MİT’te, hızla değişen şartlarda yeni bir yasal düzenlemeye gidilmesi ihtiyacı ortaya çıkınca 1983’te 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilâtı Kanunu çıkarıldı. MİT'te yaklaşık 8 bin kişinin görev yaptığı biliniyor. Büyük bölümü Ankara Yenimahalle'deki Müsteşarlık ile Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Diyarbakır gibi Bölge Başkanlıklarında görev yapıyor. Yurt dışı üniteleri de olan MİT'in 8 bin personeli arasında tercümanlar ve analistler de yer alıyor. MİT'in 2013 yılı bütçesi ise 995 milyon 569 bin lira, 2014 yılı bütçesi 1 milyar 058 milyon 707 bin lira idi. 2015 bütçesi 1 milyar 141 milyon lira, 2016 bütçesinin de 1 milyar 229 milyon lira olması planlanıyor. MİT’in hiçbir yöneticisi görevden sonra siyasete girmedi. AKP’nin her eylemi şaibeye, hukuksuzluğa, tartışmaya açık... Şimdi de başından sonuna kadar Fidan’ın istifası da adaylığı da geri dönüşü de devlet geleneklerine aykırı... Ama “devlet” onların umurunda değil... Keyfi ve ciddiyetsizce Müsteşar vekilliğine atadıkları bürokrata da saygıları yok... Tek kaygı, saraydaki “reis”in çıkar ve güvenliği... Fidan’ın siyaset pazarında hırpalanarak padişahın sırlarının seçim meydanına dökülmesini engellemiş oldular. Ama “millî” bir istihbarat kurumu siyasîleştirildi. MİT gibi bir kurumu AKP’nin arka bahçesi yapacak kadar sorumsuzlar. Bundan sonrası Ak-MİT dönemidir! Bazı bilgiler verelim, ülkenin politikası ile ilgili... Irak’ta askerin başına çuval geçirildi. Arınç suikastı yalanıyla devletin kozmik odasına girildi. Sümeyye’ye suikast yalan çıktı. Musul baskını ve Süleyman Şah’ın kaçırılışı yaşandı. 17-25 Aralık’ın yolsuzluğa bulaşan 4 bakanı ve Acemoğlu hakkında MİT raporu vardı, Acemoğlu ile ilgili bir mahkemeye gönderdiği yazıda “Rıza Sarraf hakkında suç raporu olmadığı”nı bildirdi! Güney Azerbaycan Türklerinin televizyonunu Türksat’tan çıkartanlar, Mısır’ın ne kadar muhalifi televizyonu varsa İstanbul’dan yayın yaptırıyor. MİT, Oslo’da, İmralı’da, Kandil’de Kürtçü Marksist PKK ile görüşmeler yaparken, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, tüzük, program ve isminde Kürtçe kullanan ve Kürtçülük yapan partiye uyarı gönderiyor, “Kürt”, “Kürtçe” “Kürdistan” gibi ifadelerde partinin “ırkçılık” yapıldığını belirtiyor! 7 Şubat’ta Fidan’ın ifadeye çağrıldığı günlerden sonra özel koruma kanunu çıkarmak zorunda kalmıştı Padişah... Serok Ahmet, Fidan için, “Attığı adımdan geri dönmez” demişti, geri döndü. Doğrudan kendine bağlı MİT’te olup bitenden bile haberi yok, Fidan’a sözü geçmez olmuş! AYM’den sabıkalı AKP, eninde sonunda kapatılacak, yetkilileri de mutlaka yargılanacaktır! Hayatî hata yaptılar... Türkiye Cumhuriyeti'nin istihbarat örgütü başkanlığından istifa ederek bir siyasi partiye kaydını yaptıran ve milletvekili adayı olduğunu açıklayan Fidan, yeniden MİT’e getirilmemeliydi. Padişahın paranoyası hata ve suça zemin hazırlamakta, diktaya gidişi hızlandırmaktadır. Burada MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman’ın iddiasını da göz ardı edemeyiz: "Geçtiğimiz günlerde merhum Erbakan Hoca'yı anma toplantısına gelen İran Eski Cumhurbaşkanı Ahmedinejat ve heyetindeki bazı görevlilerle Hakan Fidan'ın herhangi bir teması olmuş mudur? Adaylığından çekilmesinde bu görüşmelerin herhangi bir etkisi var mıdır? Erdoğan, vekillik için istifa eden Hakan Fidan'la ilgili söylediği 'Ona bir kısım vaatlerde bulunulmuş olabilir, bir kısım yerler vaat edilmiş olabilir' cümlesini satır arası mesaj vermek yerine, açıkça bu vaadi kim ya da kimlerin yaptığını açıklamalıdır. Bir kısım vaatlerde bulunulabilecek bir şahıs çok kritik bir makam olan MİT müsteşarlığı görevinde tutulamaz. Şayet tutuluyorsa bunun tek açıklaması vardır. O da vatana ihanettir." Bu soruların cevabı verilmelidir. Bu olay, ilkel, ciddiyetsiz ve keyfidir. MİT, AKP’nin arka bahçesi haline gelmiş, devlet ve ülkenin istihbaratı zaafa uğramıştır. Koskoca teşkilatta Müsteşarlık yapacak adam yok mu yani? *** (1) https://www.ulkucumedya.com/akpnin-hayati-hatasi.html Mustafa ÖNDER [email protected]
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.