YÜZYILIN EKONOMİSTİ YİĞİT!
Serok Ahmet, AKP’ye çok sayıda paralelci vekil adayının başvurduğu iddiası ile ilgili “Bu elekten tuzluk geçmez” diyor. Ama o “elek”ten yandaş, yalaka, dalkavuk, biatçı, dönek, Marksist, devşirme geçip başköşeye kuruluyor! Bunlardan biri “jöleli”... Ekonomist falan değil, bildiğiniz borsa analisti... Daha doğrusu televizyoncu... Bizim Zeybek’in eski damadı, Doğan’ın akrabası yani... Kanal 6, Kanal E, CNN Türk'te ekonomi yorumculuğu ve Radikal, Vatan ve Referans’ta köşe yazarlığı yaptı. 2010'da getirildiği Habertürk TV Genel Yayın Yönetmenliği görevine, 3 Ocak 2012 tarihinde Ciner tarafından son verilince Star Medya’da 24 kanalı genel yayın yönetmeni ve Star’da köşe yazarı oldu. 2013 yılının Temmuz ayında Başbakanlık başdanışmanı olarak atandı. 30 Ağustos 2014'te ise yeni bir kararname ile cumhurbaşkanlığı ekonomiden sorumlu başdanışmanlığına atandı. Müthiş bir evrim geçiriyor ve saraya ulaşıyor! Önceleri... “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran tez Kopenhag kriterleri değil, ‘Ne mutlu Türküm diyene’ tezidir” diyordu... “300 milyon dolarlık silah sattılar, 1 milyon dolarlık rant elde ettiler” diyordu... “AKP’nin ilk beş yılında cari açık cumhuriyet tarihinin 5 katına çıktı.” “Yolsuzluk ve rüşvete doymuyorlar” diyordu... “AKP kapatılmalı” diyordu... 2008’de “Devleti bir uçak gibi düşünün, devlet "yapının özünü" yani uçağın gövdesini, gövdenin doğayla temasını-işleyiş prensiplerini kısaca "esas olanı" teşkil eder, hükümetler ise bu yapıyı önceden konmuş kurallarla belirli bir süre "idare etmek" için seçilirler... Hükümetler pilot olarak ana gövde içinde belli süre yer alırlar. AKP’nin en büyük hatası da burada oldu. Pilot olduğunu unutup, uçağın "yapısıyla, koltuklarıyla, motorlarıyla" oynamaya hatta uçağın içinde yol aldığı doğa ile uçuş prensiplerini değiştirip "yeni bir model" yaratmaya kalktı... Ne oldu? Uçağın sahibi geldi ve "Hop gardaş" deyiverdi” diyordu... Ama... O bir dâhi... O bir yüzyılın ekonomisti... Vahiy geldi, hidayete eriverdi... “Bu arada ‘AK Parti’yi ve Başbakanı’ gerektiğinde en ağır şekilde eleştiren ve ‘sistemi çözmüş’ biri olarak diyorum ki; şimdi ‘bu direnişe’ destek zamanı! İnanın bana ‘bu çarktan kurtulursak’ uçarız!” Sonra... “Erdoğan benim atam” deyiverdi! “Ben Başbakanı kefeniyle gördüm, Filistin’de, Libya’da, Kerbela’da gördüm” dedi. “Türkiye ne pahasına olursa olsun başkanlık sistemine geçmelidir” dedi. “Erdoğan’ı düşünce gücüyle öldürmeye çalışıyorlar” dedi. “Asıl havuz Aydın Doğan için kuruldu” dedi. “Kürdistan kurulursa Türkiye genişler” dedi. “İnsanlar yolsuzluk yapabilir, hepimiz insanız” dedi. “İlişkiler yeniden gözden geçirilmeli, gerekirse AB’den vazgeçilmeli” dedi. Sonra... "Başbakan'ın takdiri ve Allah'ın kısmetiyle bu atama gerçekleşti. Artık geçmişe dönük fazla söylenecek bir şey yok. Bazı Alman ve İngiliz yayın kuruluşlarının bana saldırmasının ardında başka sebepler var. Erdoğan'a muhtar bile olmaz diyen yabancı medyanın Yiğit Bulut'a da saldırması gayet normal" dedi. “Herkesin bir aydınlanma dönemi olur. Biz de geçmişte kandırılmış olabiliriz. Bugün Erdoğan için ölmek gerekirse ben ölürüm" dedi. “Ortadoğu topraklarına gelen liderlik fırsatı 150 yılda bir gelir “dedi. Padişahı için, “IMF anlaşmasını sabaha kadar düşünüp imzalamayan, ölmeyi göze alan bir liderin ülkenin kaderini değiştireceğine inanıyorum” dedi. Ama hiçbir hesabı tutmuyordu. Bir programında Babacan’ı “manipülatör” olarak niteledi. Serok Ahmet hükümeti kurarken “Ali Babacan gidecek, ekonominin başına Yiğit Bulut geçecek” fısıltısı yaydı, olmadı. Şimdi merkez bankası yoluyla devirmeye çalışıyor. Padişahı ikna etmiş olmalı ki Merkez Bankası’nın tepesinden inmiyorlar. Başçı’ya “Bu devlet sizi adam etmiş, adam gibi davranın” bile dedi. Ak trollerle oynadığı oyunlar da tutmadı. Şimdi Cumhurbaşkanının başdanışmanı... Telekom’dan da iyi cukkası var... Hatta Kurtlar Vadisi’ne danışmanlık yapıyor! TRT ekranlarında iyi cukkalı “derin analiz” yapıyor... “Derinler”den, "Ben Euro'nun para birimi olduğuna inanmıyorum” gibi inciler çıkarıyor. O bir ekonomist değil, borsa simsarı... “Tayyip sussun” diyenlere, “Cumhurbaşkanı susarsa Türkiye rahatlar diyorlar. Hayır rahatlamasın. Bu iş nereye gidecekse gitsin” diyebilen bir ekonomi dâhisi! Aldığı cukkalar için suç duyurusunda bulunmuş birileri... "Görevi kötüye kullanma, görevi ihmal, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret, iftira, finansal piyasalarda manipülasyon" gibi suçlarla itham ediliyor. Serok Ahmet’in şu meşhur eleği de ne elekmiş kardeşim, tuzlukları geçirmiyor ama yağdanlıkları, dönekleri geçiriyor... Mustafa ÖNDER [email protected]
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.