Çevrede ne kadar devlet varsa Osmanlı’ya ihanet edip bağımsızlığını ilan etmişken…

Onlar “lider ülke” olacak, Osmanlıyı “restore” edeceklerdi.

Ne dedilerse yalan çıktı, her şeyi ellerine yüzlerine bulaştırdıkları yetmedi, mevcut değerlerimizi de yerle bir ettiler.

Dış politikamızın içine ettiler.

Ailece yiyip içtikleri Esad’ı düşman ilan ettiler, kendi açlarımıza 2 milyon Suriyeli eklediler.

Irak devleti dururken peşmergeyi muhatap aldılar, Kürdistan’ın temellerini elleriyle atma becerisi gösterdiler.

Komşularımızın iç işlerine karışıp teröristlerine destek vererek düşman edindiler.

Durup dururken ÖSO’nun, IŞİD’in, El Kaide’nin, Hizbullah’ın, El Nusra’nın, PKK’nin, PYD’nin sınır komşumuz olmasını sağlayarak kendi ayaklarına sıkan hükümet oldular!

Kendi ülkelerinde bitme noktasına gelmiş terörü hortlattılar, çaresizce oy uğruna bir avuç katille pazarlığa oturdular.

Türk milletini 36 parça pinçik etmeyi başardılar.

Etnik parçalama yetmedi, mezhep ayrımcılığına da bulaştılar!

TBMM’ye Ermeni, Yahudi, Çingene vekil adayı göstermekle “sorunları” çözeceklerini sanan gaflete düştüler.

Şimdi ektiklerini biçiyorlar.

Saray’da ağırladıkları Papa’dan ve AP’den sonra Almanya da soykırımcı dedi.

Padişahın yoldaşı Rus Putin, 24 Nisan’da Ermenistan’a gidiyor.

Bugün yarın Obama amcaları da soykırım derse şaşmayın!

12 yıldır Türk dış politikasında zerre faydalı iş yapmadılar.

Dandik Osmanlıcılık taslarlar ama arşivlerini çağdaş bilimin emrine vermediler, dünya kamuoyuna kıçıkırık Ermeni’nin mezalimini anlatamadılar.

Katil ASALA’nın şehit ettiği yiğitleri unuttular.

Van-Akdamar’da millet parasıyla kilise restore ettirip çapulcu Ermeniye ayin yaptırdılar da Azerbaycan bayrağını maça sokturmadılar.

Papazlar vatanın dört bir yanında cirit atıp açtıkları kiliselerde ayin üstüne ayin yapıyor, aklı kıçında Müslümanlar da oralarda mum yakıyor.

Her sene aynı hikâye!

Yahudiye “one minute” çekip oğullarla ballı ticarete devam ettiler.

Mısır’daki Rabia’ya timsah gözyaşı döküp gizlice Sisi’yle barıştılar.

“Reklam arası” falan değil, “Yeni Türkiye filmi” bitti!

“Yurtta sulh, cihanda sulh” diyen Mustafa Kemal’in politikalarını terkedip, daha geçen yıl Ermenilerden özür diliyorlardı, Çankaya yerine onun mirası AOÇ’de yaptıkları “kaçak itibar sarayı”nda itibarsızlığın keyfini çıkarıyorlar!

Üniversite rektörlerinin AKP seçim bürosu açtığı, müftülerin -haşa- Kur’an görünümlü pasta kesip yedikleri, uydurma “Kutlu Doğum” haftalarıyla din tacirliğinin zirve yaptığı, HDP’nin düzenlediği toplantıda Ayşe Hür gibi “tarih katilleri”nin “24 Nisan Ermeni soykırımının hatırlanmaması için 23 Nisan bayram olarak kondu, 25 Nisan Anzak Günü de kasıtlı olarak bu tarihe denk getirildi” diyebildiği “Yeni Türkiye filmi” bitti!

Memleketi BOP eşbaşkanlığı uğruna emperyalist emellere peşkeş çekenler, riyakârca “Bizi vatansız bırakma Allah’ım” diye Çanakkale filmi çekmekte bir beis görmüyor!

“Stratejik çukur” üstadı Serok Ahmet de, “Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarında, Birinci Dünya Savaşı koşullarında bu acıları yaşayan, farklı etnik ve dini kökene mensup milletlerin torunları olarak yaşananları anlıyor, hayatını kaybeden masum Osmanlı Ermenilerini saygıyla anıyor, torunlarına taziyelerimizi sunuyoruz” demekten utanmıyor!

Ve diyor ki: “Bu yıl 24 Nisan günü Ermeni Patrikhanesince düzenlenecek dini bir törenle, Osmanlı Ermenileri tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de anılacaktır.”

Zavallı, yorgun, ahlaken tükenmiş, yolsuzluklarla diz çökmüş, Türklükle ilgili ne varsa beyninden kazımış, aciz, gurursuz ve aşağılık kompleksi içinde “Yeni Türkiye” hayalleri kuranlara artık bir dur demenin zamanı geldi, geçiyor.

Bunun tek çaresi hiçbir şartsız, bahanesiz sandığa gidip MHP’ye oy vermektir.

Aksi halde vebal hepimizin boynuna!

*

TÜRKLÜK BİR DÂHİSİNİ KAYBETTİ

“Türkçe giderse, Türkiye gider” diyen Türk’ün gurur kaynağı Oktay Sinanoğlu Hakka yürüdü.

Türk milliyetçileri onun eserlerini okuyarak mirasına sahip çıkmalıdır.

Türk milletinin başı sağ olsun!

Mustafa ÖNDER
[email protected]
facebook.com/mustafaonder15
twitter.com/mustafaonder07