Bunlar bu milletin sırtında ağır yük
Siyasetin en önemli ve en görkem li vitrini bütçe görüşmeleridir. Siyasi partiler bütün iddialarını bu görüşmeler sırasında ortaya koyar, bir anlamda şov yaparlar. TBMM Genel Kurulu’nda 2021 yılı bütçesi görüşüldü. Geriye ne kaldı diye baktığımızda gördüğümüz, muhalefet adına ortaya çıkanların yetersizliği ve perişanlığıdır. Başka hiçbir ölçü olmasa dahi, bütçe görüşmelerinden yansıyanlar, zillet güruhuna hiçbir şekilde itibar edilemeyeceğini, bırakın iktidar vermeyi, ciddiye bile alınamayacağını net biçimde ortaya koymuştur. Buna karşılık Cumhur ittifakının ciddiyeti, yaptıklarındaki samimiyeti, yapacaklarındaki kararlılığı izleyen herkes tarafından takdirle karşılanmıştır.
FEDA EDEMEYECEKLERİ ŞEY YOK
Bizim gördüklerimizden çıkardığımız sonuç şudur: Cumhur ittifakı bir siyasi birlikteliğin çok ötesinde, ülkenin ve milletin varlığının ve geleceğinin son ve tek ümididir. Bunu bu kadar öne çıkaran ve kesin hale getiren şey karşısındaki zilleti oluşturanlardır. Hiçbir şekilde, bu güruha meydan bırakılamaz. Zira, sadece yetersiz değil, aynı zamanda çok tehlikeliler. Siyasi sonuç alabilmek için kendi içlerinde bir dehşet dengesi oluşturmuşlar. Bu dengeyi koruyabilmek adına yapamayacakları şeyin, feda edemeyecekleri değerin olmadığını bütçe görüşmelerinde bir defa daha gördük. Ne ülkenin geleceği umurlarındadır, ne milletin değerleriyle ilgili bir kaygıları var. Bütün hesapları Cumhur ittifakını bozmak ve buradan kendilerine bir yol açılmasını sağlamak. Bir sonrasında ne olacağını aslında kendileri de biliyor. Zira, böyle bir dehşet dengesinden, faydalı, hayırlı, millet ve memleket menfaatine olacak bir şeyin çıkması hiçbir şekilde mümkün değildir.
AYNI EZBERLERİ TEKRARLIYORLAR
Bir tarafında HDP-PKK’nın olduğu, diğer tarafında CHP’nin varlığına güvenen ülke ve millet düşmanlarının yer aldığı, FETÖ’den tutun da bu devletle meselesi olan her kim varsa tamamının üzerine yatırım yaptığı bir oluşumdan söz ediyoruz. Doğal olarak bu hazin durum, siyasetlerine ve konuşmalarına da yansıyor. Zillet cephesinden kürsüye her çıkanın nasıl savrulduğunu, aynı ezberleri tekrarlayarak nerelere selam gönderdiklerini, bu ülkenin geleceğine dair en küçük bir ümit ışığı veremedikleri gibi, bozmak, parçalamak ve yıkmak için nasıl çırpındıklarını ibretle izledik. Bir defa daha ve aleni şekilde gördük ki, bunların bırakın bu ülkeye bir faydasının olmasını, bu halleriyle bu milletin sırtında ağır ve taşınamaz bir yük olmuşlardır.
SALGINA ÜMİT BAĞLIYORLAR
Güya ekonomi üzerinden Cumhur ittifakını köşeye sıkıştırmaya uğraştılar. Ancak, ellerine verileni bile doğru dürüst değerlendiremediler. Dünya bir salgın sürecinden geçiyor. Bundan olumsuz etkilenmeyen hiçbir ülke kalmadı. Türkiye bu sürece en az hasarla atlatabilmek için seferber oldu. Buradan nereye varacaksınız? Boş ve anlamsız konuşmalara kimin inanmasını bekliyorsunuz? Bu salgını anında bitirecek, vatandaşın cebini bir anda dolduracak bir sihirli formülünüz varsa, söyleyin biz de bilelim ve ona göre davranalım. Ümidini millete değil de, salgına bağlayan bir anlayıştan kime fayda gelebilir?
YENİ SİSTEMDE HİÇ ŞANSLARI YOK
Diğer meselelerde de durum farklı değil. Dış politikadan terörle mücadeleye, eğitimden sağlığa, yargıdan ekonomiye aklınıza ne gelirse tamamında Türkiye ve Türk milleti ile meselesi olanların tarafında kaldılar. Her şeyi getirip yeni sisteme bağlıyor ve ‘erken seçim’ diye tutturuyorlar. Biliyorlar ki, bu yeni sistemle birlikte hiçbir şansları olmadığı gibi, erken seçimde hiçbir şartta mümkün değil. Bütün mesele dostlar alışverişte görsün. Güya millete, iddialı olduklarını gösterecekler. Hiç boşuna kendinizi yormayın, bu millet zamanı ve yeri gelince size gerekli cevabı verecektir. Siz onu, bunu boş verin de ele geçirdiğimiz belediyelerin zavallı halinin hesabını bu millete nasıl vereceksiniz, onu düşünün.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.