Ermeni azgınlığının, tarihe kan, iftira ve kötülükten başka hiçbir şey bırakmayan bu devletçiğin rezilliklerinin bir yenisini daha ibretle izliyoruz. Boylarına, çaplarına bakmadan, tıpkı Yunanistan gibi Emperyalistlerin maşası oluyor, Türk’e kafa tutmaya kalkışıyorlar.

SALDIRI TÜRK MİLLETİNEDİR

Hiç kimse bu kalleş saldırıların Azerbaycan’a yapıldığını zannetmesin. Azerbaycan’a yapılan saldırı doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Türk milletine yapılmıştır. Bunun başka hiçbir izahı, hiçbir anlamı yoktur. Elbette, bu yanlarına bırakılmamıştır ve kahraman Azerbaycan Ordusu anında karşılık vererek gereğini yapmıştır. Ancak, bunun yetmeyeceği anlaşılmaktadır. Ermenistan’a arkasındaki ağababalarının kendilerini kurtaramayacağını, Türk’e iftira etmenin, Karabağ gibi bir Türk toprağını işgal etmenin, Hocalı benzeri soykırımları yeniden hayata geçirme kahpeliklerinin hiçbir işe yaramayacağını göstermenin zamanı gelmiştir.

TÜRK DÜŞMANLARI HUSUMET NÖBETİNDE

Artık bütün dünya biliyor ki, Azerbaycan bizim öz canımız, kan kardeşimizdir. Biz bir millet iki devletiz. Dolayısı ile Azerbaycan’a yapılan her yanlış, aslında Türkiye’ye bir saldırıdır. Nitekim, Sayın Devlet Bahçeli de yaptığı açıklamada, “Türk milletine karşı düşmanlık besleyen muhasım odakların Kafkasya’dan Ortadoğu’ya, Akdeniz’den Balkanlar’a kadar sürekli kriz çıkarmak ve kaos üretmek maksadıyla faaliyet halinde oldukları anlaşılmaktadır. Ermenistan’ın alçak saldırısını Akdeniz ve Ege’de oynanan şirret oyunlardan, Libya, Suriye ve Irak’ta sahnelenen emperyalist projelerden ayrı düşünmek, ayrı değerlendirmek geldiğimiz bu aşamada imkansızdır. Türk düşmanlarının farklı coğrafyalarda husumet nöbetine girdiği ortadadır” demiştir.

GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDAYIZ

Türk’e kahpelik etmenin bir bedelinin olacağını, buna tevessül edenlerden mutlaka en ağır şekilde hesap sorulacağını bütün dünyaya göstermek boynumuzun borcudur. Sayın Cumhurbaşkanı ve bütün devlet kurumları bu kararlılığı göstermiş ve çok memnuniyet verici açıklamalar yapmışlardır. Bu gelişmeler, aynı zamanda bizim güçlü olmaktan, lider ülke konumuna ivedilikle ulaşmaktan başka çaremizin bulunmadığını net olarak ortaya koyuyor. Türk milletinin varlığı ve geleceği de, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne güvenen ve ümit besleyenlerin akıbeti de buna bağlıdır. Daha önce de yazmıştım, bir defa daha tekrarlamak zorundayım: Biz güçlü olursak Kudüs’ün gözyaşları diner. Biz ayağa kalkarsak Kerkük huzur bulur. Şam, Bağdat, Balkanlar, Kafkaslar ancak biz varsak kendi ayakları üzerinde yürür. Akdeniz, Libya biz oralara gidince benliğine, kimliğine ulaştı. Dünyanın öteki ucundaki mazlumlar bile Türkiye’den gelecek haberi bekliyorlar.

AZERBAYCAN GÜÇLÜ DEVLET

Ermenistan cürmüne bakmadan, Azerbaycan’a saldırıyor, ama bütün dünya biliyor ki, bu Türkiye’yi kuşatmak için yapılmış bir kalleşliktir. Ermenistan’ın aslında aç karnını doyuracak hali yokken, böyle bir alçaklığa kalkışması asla kendi iradesi değildir. Belli ki, birileri Türkiye ile olan hesaplaşmalarını doğrudan yapamıyor, Ermenistan gibi maşalar kullanıyor.

Bu maşa olmak Ermenistan’a yakışıyor olsa da, altından kalkamayacağı bir işe girmenin bedeli ağır olacaktır. Azerbaycan’ın artık kendi ayakları üzerinde duran, kendi hakkını ve hukukunu savunan bir ülke konumuna gelmiş olması bizi ziyadesi ile memnun ediyor. Ermenistan bundan 2 ay kadar önce yine haddini çok aşmıştı ve gerekli cevabı da almıştı. İşi gücü çığırtkanlık, yalan, iftira, kin, kan olan bu devletçik, kendi halkının aç karnını doyurmak yerine ağababalarının emri ile Azerbaycan topraklarındaki işgali sürdüreceğini, yaptığı katliamları unutturacağını zannediyorsa, yanılıyor.

KARABAĞ AZERBAYCAN TOPRAĞI

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev, “Azerbaycan sadece öz topraklarını savunmaktadır. Dağlık Karabağ, tarihi olarak Azerbaycan toprağıdır ve bu hakikattir. Bu konuda uluslararası hukuk da bizim yanımızdadır. Bütün ülkeler Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanımaktadır. Kendi öz topraklarımızı savunuyoruz. Karabağ bizimdir, Karabağ Azerbaycan’ındır. Ermenistan ordusunun bizim toprağımızda ne işi var? Ermenistan işgalci devlettir ve bu işgale son verilmelidir, verilecektir” diyerek, bu kararlılığı ortaya koymuştur. Türkiye bu kararlılığı sonuna kadar hem destekliyor, bunun için her türlü fedakarlığın yapılacağını bütün dünyaya ilan ediyor.

ŞİMDİ NE DİYECEKLER?

Ermenistan’ın bu kepazeliğini, daha önce getirip Ayasofya Camisi’nin açılmasına bağlayan bedbahtlar şimdi ne diyecekler, hangi bahanenin arkasına saklanıp, Türk düşmanlarına malzeme verecekler? Azerbaycan’a sahip çıkmak yerine sudan bahaneler bularak işi başka yerlere çekmeye çabalayan bu zavallılar, Ermenistan ve Türkiye ile hesabı olan bütün devletlere hizmet ettiklerini artık görmeli ve anlamalıdırlar.

Ermeni teröristler tarafından şehit edilen Azerbaycanlı kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza da şifalar diliyoruz. Karabağ Türk vatanıdır. Sayın Bahçeli’nin de belirttiği gibi, hiç kimse bu muhkem ve müstesna gerçeği değiştiremeyecektir. Kanımızla, canımızla, varlığımızla Azerbaycan’ın yanındayız.