Ortada bir seçim yok. İttifak düzenlemesi henüz meclisten geçmedi. Geçse de bütün partiler için aynı imkanları getiriyor, eşit fırsatlar sunuyor. Hayatta meclis yüzü göremeyecek partilere, parlamento kapısı aralıyor. Sandık güvenliği için yeni ve ileri tedbirler getiriyor. Buna rağmen başını CHP'nin çektiği, ipsizlerin ve PKK uzantısı HDP'nin de peşine takıldığı partiler, ortalığı yangın yerine çevirmek için seferber olmuş durumdalar. Ne dedikleri, ne yaptıkları pek anlaşılmıyor. Sadece itiraz ediyorlar ve "istemezük" diye tutturuyorlar.

NE YAPMAYA ÇALIYORSUNUZ?

Samimi olarak ne yapmaya çalıştıklarını anlamaya çalışıyoruz, ama ne mümkün. Bir taraftan ittifak düzenlemesini eleştiriyor, getirdiği bütün imkanlara itiraz ediyorlar; diğer taraftan aralarında bir ittifak oluşturabilmek için peşrev çekiyor, birbirlerine kur yapıyorlar. Bir taraftan barajın düşürülmesini talep ediyorlar, diğer taraftan bunun MHP'ye yarayacağından dem vurup, kendi söylediklerini kendileri inkar ediyorlar.Bir taraftan yüzde 10 barajını eleştiriyorlar, diğer taraftan yüzde 1'in dahi altında kalmış partilere meclis yolunun açılmasının haksızlık olacağını anlatıyorlar. Bir taraftan daha önceki seçimlerde ve referandumda hile yapıldığını iddia ediyorlar, diğer taraftan bu tür iddiaların önüne geçmek için getirilen tedbirlere şiddetle karşı çıkıyor, sulandırıp içini boşaltmaya uğraşıyorlar.

HANGİ İLKE?

Son günlerde bunlara SP'nin de katıldığını ibretle görüyoruz. Hem de öyle bir havayla curcunaya katıldı ki, zannedersiniz ki ülkenin siyasetini de, gündemini ve yönetimini de SP belirliyor. Son seçimde yüzde birin altında kaldı, ama kendilerini dinlerseniz seçimin tek galibinin bunlar olduğunu düşünürsünüz. Sayın Erdoğan'ın, kendilerini itibar etmesi, ilgi göstermesi ile birlikte ayakları iyice yerden kesildi. Hemen belirtelim, bu ilginin sebebini anlayabilmiş değiliz. Duygusallıksa, bunun siyasette yeri yok. Vefa desek, bunun izahı hiç yok. Karar elbette kendilerinindir.Adalet ve Kalkın Partisi'ne kapıyı kapattılar ve curcuna takımı ile ilkelerde buluşacaklarmış! Hangi ilke? Kimin ne kadar milletvekili alacağında mı ilkeli olacaksınız, kimin kimin Cumhurbaşkanı adayına destek vereceğinde mi ilke arayacaksınız? Hanginiz, hanginizin ilkesine malzeme olacaksınız? Milletin gözleri önünde açık ve şeffaf şekilde biraraya gelemediklerinizle kapı arkalarında buluşup pazarlık yapmak mı ilke?Yoksa, girdiğiniz hakaret ve iftira yarışında mı ilke arayacaksınız?

ÖNCE ABDEST ALIN

Sayın Bahçeli bu zevat için boşuna, "curcuna ittifakı" demedi. Gerçekten tam bir curcuna içindeler. Buluştukları tek bir nokta var, o da Sayın Bahçeli'ye iftira etmek, MHP'de nifak çıkarmak. MHP tabanı farklı düşünüyormuş, milliyetçilerle bir sorunları yokmuş. Bütün sorun parti yönetimindeymiş. Bunları dinlerken zannedersiniz ki, ülkücü ve milliyetçiler, MHP teşkilatları ve seçmeni hiçbir şeyden haberi yok. Bu zevat ne diyorsa ona inanıyor, bunların keyfine, bunların emrine, bunların menfaatine göre hareket ediyor. MHP seçmenine de, ülkücü ve milliyetçilere de bundan daha ağır bir hakaret olamaz. Herkesi kendileri gibi tutarsız, savruk, menfaat düşkünü, yalan ve iftira makinası zannediyorlar. Beyler size bir defa daha hatırlatayım. Ülkücülerden, milliyetçilerden bahsederken önce gidin abdest alın. Unutmayın ki, ülkücüler ve milliyetçiler ateşle imtihandan geçmiş, akıl ve vicdan sahibi insanlardır. Zoru görünce kaçmazlar, bedel ödemekten çekinmezler, haklı olduklarında geri adım atmazlar, duruma göre vaziyet almazlar, başkalarının keyfine göre hareket etmezler, arkadan vurmazlar. Lider, teşkilat ve doktrin ilkesinden ayrılmazlar. Liderlerinin kendilerini hiç yanıltmadığını, her zaman haklı çıktığını, ülkenin ve milletin menfaatlerini her şeyin üzerinde tuttuğunu çok iyi bilirler. Teşkilatlarına sadakat gösterirler. Davalarını varlık sebebi sayarlar. Kısacası ülkücüler ve milliyetçiler, bu milletin çelik çekirdeğidir. Asla eğilmez, bükülmez, satılmaz ve yön değiştirmezler.

CUKKACILAR

Bir ilke daha ortaya çıktı. Cukka ilkesi. Nereden cukkalandıkları sadece Türk milletinin değil, bütün dünyanın malumu olanlar, herkesi kendileri gibi zannediyor olmalılar ki, cukkadan bahsetmeye başladılar.Siz, önce yaptığınız harcamaları kaynağını açıklayın da, bu millet cukkanın ne olduğunu, hangi boyutlara ulaştığını bir öğrensin. Curcunanın sonunun cukkaya dönmesi de kuvvetle muhtemeldir ve bizi şaşırtmayacaktır.Zaten cukkanın peşine takılarak yola çıkmışlardır. Tarihi bir not düşmek için şuraya kaydedelim: Göreceksiniz, sonunda CHP'si, HDP'si, İP'i, SP'si sıraya dizilip, ilkeli ittifaklarını ilan edecekler. İşte o zaman kimin kimi cukkaladığı çok daha net ortaya çıkacak.

GÖLGE ETMEYİN YETER

Telaşınızı, çaresizliğinizi çok iyi anlıyoruz. Cumhur ittifakı karşısında tamamen taca çıkmış olmanın perişanlığı ile ne yapacağınızı şaşırmış durumdasınız. Yukarıdan aşağıya da toplasanız, soldan sağa da dizilseniz sonuç değişmiyor. En iyisi sizi başbaşa bırakmak. Gölge etmeyin başka ihsan istemez. Zira, ülkenin acil sorunları var ve o sorunların çözümüne odaklanmak gerekiyor.