Neden sistem değişikliğine gidildi?
Zillet güruhu her fırsatta Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni eleştiriyor. CHP’sinden İP’ine, HDP’sinden SP’sine kadar alayı birden aynı ezberi tekrarlıyor ve “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” diye bir hikâye anlatıyor. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, EtikHaber’e “İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Dayatması: Yalanlar- Gerçekler-Türkiye’nin Önüne Kurulan Çetin Tuzaklar” başlıklı ve geniş kapsamlı bir açıklama yaptı. Gazetemiz TÜRKGÜN’de manşetten verdiğimiz ve tam metin olarak yayınlanan bu açıklama, zilletin “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” ezberinin ne kadar kasıtlı, içinin boş ve hayata geçirilmesinin de imkânsız olduğunu net olarak ortaya koymuştur. Bundan sonra yeni hükümet sistemi ile ilgili yapılacak bütün tartışma ve değerlendirmelerde bu açıklamanın mihenk oluşturacağı kanaatindeyiz.
MİLLİ İRADENİN OLURU
Açıklamada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bir rejim değişikliği değil, bir yönetim ve hükümet etme düzenlemesi olduğu ve milli iradenin oluru ve onayıyla ülkemizin zor ve sıkıntılı bir döneminde halk oylaması yoluyla kabul edildiğinin altı çiziliyor. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu tarihten itibaren maruz kalınan sistemsel aksamaların, devlet kurumları arasındaki güç ve yetki karmaşasının, kuvvetler ayrımı konusundaki çatlakların devamlı gündemdeki yerini koruduğu, istikrarsız hükümetler, koalisyon kavgaları, siyasi kutuplaşma ve anlaşmazlıkların seri ve süratli kararlar alınmasına mani olduğu hatırlatılıyor. Krizlerin, darbelerin, yönetimdeki çift başlılığın, siyaset kurumuna kök salan uzlaşmaz ihtilafların millet ve devlet hayatında pek çok çarpıklığı teşvik edip tetiklediği, özellikle 15 Temmuz FETÖ işgal kalkışmasının yönetim sisteminde demokratik ve tarihsel mirasımızla çelişmeyen bir değişikliği acil bir ihtiyaç hâline getirdiği anlatılıyor.
ESKİYE DÖNÜŞ OLMAZ
Açıklamada, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi 2020 yılı sonu itibarıyla hukuken ve fiilen 2 yıl 5 ay 22 günlük bir uygulama mazisine sahip olmuştur. Toplumsal dokuya, milli bünyeye, Türk kültür ve tarihsel müktesebatına uygun olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi büyük bir boşluğu doldurmuş, zaman içinde yoğunluk kazanan eksiği kapatmıştır. Bu nedenle ‘İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ çağrıları çaresizliğin ispatı, hep aynı şeyleri yaparak farklı sonuç bekleyen siyasi acziyetin ilanıdır. Parlamenter Sistem’i siyasetlerinin ana ekseni hâline getiren partiler, işlevini iyice yitirmiş, sorun çözme kabiliyetini kaybetmiş bir yönetim sisteminin Türkiye’nin geleceğinde yeri olmadığını anlamak ve kabullenmek durumundadır” denildikten sonra, yeni sisteme getirilen eleştirilere tek tek cevap verilirken, sağladığı avantajlar sıralanıyor. Parlamenter Sistem uygulayan ülkelerde yaşanan eksiklikler ve aksaklıklar da ayrıntılı olarak açıklamada yer alıyor.
İLK TELAFFUZ EDEN SELAHATTİN DEMİRTAŞ
Sonuç kısmında ise çok daha çarpıcı tespitler var. Bazı bölümleri özellikle paylaşmak istiyorum: Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem kavramını ilk telaffuz eden ve sisteme dair önerileri ilk açıklayan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’tır. HDP, CHP, İP, SP, DEVA VE GP’nin dile getirdiği “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” söyleminin, içi boş ve tamamen taktik amaçlar için uydurulmuş bir kavram olduğu anlaşılmaktadır. Temel dinamiği Cumhur İttifakı karşıtlığı ve Türkiye düşmanı çevrelerin sözcülüğü olan bu iddiaların karşılık bulmaması üzerine bu defa da uygulama sürecinde farklı argümanlar üretme çabasına girilmiş, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Cumhur İttifakı karşıtlığının siyasi söylemi, ortak sesi olarak kullanılmaya başlanmıştır.
NE YAPMAK İSTEDİKLERİ DEŞİFRE OLDU
Eskiye dönüş olmayacağı ifadesiyle ve güçlendirilmiş tanımlamasıyla kamuoyu oluşturulmaya çalışılsa da, aslında dile getirilen sistem, klasik Parlamenter Sistem’dir ve onun unsurlarını barındırmaktadır. Ayrıca bu ifadeler, Parlamenter Sistem’in sorunlu olduğu aynı zamanda da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin işlevselliğinin ve uygulama sonuçlarının başarısının kabul edildiği anlamına gelmektedir. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerisi, Cumhur İttifakı karşısında konumlanan siyasi parti, STK, örgüt, akademisyen ve benzeri odaklar tarafından, ortaklaşa ifade edilebilecek üst bir söylem oluşturma çabası, muhalefeti bir söylem etrafında toplama niyeti olarak görülmektedir. Aslında HDP, CHP, İP ve SP temsilcilerinin yaptığı anayasa çalışmasının kamuoyuna sızmasıyla birlikte ne yapmak istedikleri de deşifre olmuştur. Parlamenter Sistem’e dönüş için el ovuşturanların amaçları ülkemizin üniter milli devlet yapısını, milli birlik ve bütünlüğünü bozmaya dönük girişimlere yeniden ortam hazırlamaktır.
Sayın Devlet Bahçeli, EtikHaber’e “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne Geçiş ve Uygulama Süreci” başlıklı ikinci bir özel açıklama daha yaptı. Gazetemiz TÜRKGÜN’de yine manşetten tam metin olarak Türk milleti ile paylaştığımız bu açıklamanın bazı ayrıntılarını da yarınki yazımızda paylaşacağız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.