Tarihte ilk kez, bir seçimin 2 yıl öncesinden o seçim için kamuoyu araştırmaları yapılıyor.

2019 seçimlerine 1 yıl 8 ay kala seçim tahminleri yapılıyor; anket sonuçları açıklanıyor.

Bu durum, son yıllarda yaşanan "akıl almaz" olaylardan kaynaklanıyor.

Bu farklı durum, 2019 seçimlerini "tarihi" bir dönemeç haline getiriyor.

Türk Milleti, 2019'da "MHP'li siyaset"le yani Milliyetçi siyasetle MHP'siz yani "milliyetsiz siyaset" arasında bir tercih yapacak.

Bu farkın bizdeki karşılığı "bekâ"dır.

Artık "MHP'siz siyaset" başlı başına bir "beka sorunu"dur.

***

MİLLİYETÇİLİK, DEVLETLERİN NAMUSUDUR

Milli devletleri onurlu yaşatan manevi değer, bayrağın temsil ettiği "Milliyet"tir.

Yeni Dünya düzeninde "milliyetsiz" siyasetin, vergisiz ticaretten, abdestsiz ibadetten veya namussuz kazanılmış servetten bir farkı yoktur.

Uluslararası ilişkilerde mesleki sıfatınız "Matild Manukyan" olduktan sonra ihracat rekorları kırabilir, büyüme hızınızı yüzde kırklara kadar çıkarabilirsiniz.

Milli pazarınız ve hammadde kaynaklarınız, Avrupa'nın merkantilist çapkınlarına "daima açık" olduğu zaman, kimse tarafından rahatsız edilmezsiniz.

"Sürekli hizmet" halinde olduğunuz sürece "White House"da kontes, "Chatham House"da prenses muamelesi bile görebilirsiniz.

Ama bu durum, milli varlığınıza "gece gündüz tecavüz edildiği" gerçeğini değiştirmez.

Batı Avrupa'nın "devlet" anlayışını şekillendiren "senyör adabı" böyledir!

***

ANADOLU'DA BEKA BULMAK

Uygarlık Tarihi boyunca, savaşçı denizciler, yerleşik tarımcılar karşısında daima "baskın"dır.

Tarihte, çevresi bereketsiz toprakların aç savaşçılarıyla dolu tarım havzalarını elde tutmak bu yüzden zor olmuştur.

Başta Anadolu olmak üzere Mezopotamya, Mısır ve Hindistan bu yüzden içinden güçlü devlet çıkaramamış, istilalara maruz kalmıştır.

Bu geleneği, hayvancılıkla geçinen, atlı savaşçı Türkler bozmuştur.

Anadolu'da kurulup da üç kıtaya yayılan tek devlet Osmanlı İmparatorluğudur.

İlkçağdaki kolonici yayılmanın yerini, Yeniçağda sömürgecilik, Yakınçağda sanayileşme ve Emperyalizm almıştır.

Eğer Anadolu'yu yurt yapan Malazgirt ruhu, Osmanlı'yı kuran ve yaşatan Nizam-ı Alem ülküsü, onun enkazından milli bir vatan çıkaran Kuva'y-ı milliye bilinci korunamazsa Türklerin Anadolu'da beka bulması imkansızdır.

Bizim "Milliyetçilik" dediğimiz özetle budur!..

Milli beka kaygısıdır; hür ve namuslu yaşama arzusudur.

"Beylik oğullarımızın köle, gelinlik kızlarımızın cariye olmaması için" Milliyetçi siyasete, MHP'li bir yönetim sistemine ihtiyaç vardır.

İşte Türkiye, bu yüzden bir yol ayrımındadır.

***

MİLLİYETSİZ SİYASET DERKEN…

Türkiye, 2015'ten önceki on yıl boyunca "Milliyetsiz siyaset"i denedi.

a) Fethullah'ın Ilımlı İslamcıları,

b) Boğaziçi'nin Liberal Solcuları,

c) Soros'un Açık Toplumcuları,

d) Apo'nun Etnik Marabaları,

Bu dönemde, daha önce hayal bile edemedikleri bir güç ve etkinlik kazandılar.

Devletin felsefesiyle oynadılar. Toplantılarla, panellerle, akillerle paketlerle, Türkiye'yi ruhundan yakalayıp boğmaya çalıştılar.

El birliğiyle, askeri birliğin bahçesindeki Türk bayrağına el uzattılar.

Hain "içerden" olunca kapı kilit tutmuyordu.

Milliyetçilik kabahatmiş gibi görülünce işte böyle oluyordu.

Milliyetsiz siyaset, milli devleti "bir gece ansızın" öldürüyordu.

7 Haziran seçimlerinden sonra Devlet Bey'in oyunları bozan çıkışıyla Türkiye bu kâbustan uyandı.

20 Temmuz 2015'te, milli hâkimiyet alâmeti jetlerimiz yeniden havalandı.

15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminde, Türk Milleti sokakta dizginleri eline aldı.

Ondan sonrasını da zaten Devlet Bey tamamladı.

***

MİLLİ BEKANIN UYANIŞI…

Bugün kendisini Türk hisseden herkeste bir huzur ve güven duygusu hakim...

Evet, tabii ki cephede şehit veriyoruz; ama böylece torunlarımızın istikbalini koruyoruz.

Milliyetsizlerin, farklı milliyet peşinde koşanların, ruhunu emperyalistlere satanların oyununu bozuyoruz.

Milli yurdumuza, ihanet hendekleri açtırmıyoruz.

Okullarımızı, müzelerimizi, belediyelerimizi, camilerimizi yaktırmıyor, ezanı susturmuyoruz.

Şehitler emaneti devletimizin suratına tokat attırmıyoruz.

Yani "Milliyetçi" siyaset yapıyoruz.

Türk Milletini, "Milliyetçi Hareket"le buluşturuyoruz.

Bunu, Devlet Bey'in, önce 7 Haziran seçim sonuçlarına sonra da OHAL döneminde sisteme yaptığı dokunuşlar dışında hiçbir şekilde başaramazdınız.

Gece yarısı Caber'den mezar kaçıran bir devleti, gündüz gözü El-Bab'a, Idlib'e, Afrin'e sokamazdınız!

Bayrağını seven, milli onuruna saygısı olan, vatanı namus bilen herkes, artık MHP'yi görmüş ve tanımıştır.

Bu yüzden de… İster "Yüzde 15;" ister "Yüzde 25" çıkmış olsun…

İki yıl geriden yapılan seçim anketlerinin bir hükmü yoktur!

"Güneş ne zaman doğacak?" sorusu, yavaş yavaş cevabını bulmaktadır.