AKP'nin "Yasama bizde, yürütme bizde, yargı bizde, her şey bizde" dediği bir yargı düzeninde, kumpaslar kurularak MHP aleyhinde karar çıkarılmış ama kendine "MHP'deki Değişimciler" sıfatı verenler, hala "AKP MHP'yi savunuyor" propagandasına devam ediyorlar. Oysa AKP-cemaat arasındaki 17-25 Aralık sonrası kavgaya baksalar herşeyi çok net görecekler…

Daha düne kadar MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye ve MHP'ye an ağır hakaretleri edenler, bugün MHP'deki gelişmeleri değerlendiren yazılarda "paralel vurgusuyla" size karşıtlık sergiliyorsa bu sizin durduğunuz noktayla ilgilidir.

Mesela bir zamanlar AKP'nin kuruluş aşamasında Meral Akşener ile birlikte Türkiye'yi gezen ve"Geçmişten hukukumuz var" diyen Mehmet Metiner bile "İki partiye operasyon çekilmek isteniyor. Geçmişte hukukumuza dayanarak isim zikretmemeyi, fazlaca eleştirmemeyi bir tarafa bırakarak. "MHP'nin kadın adaylarından birisi, bugün paralel yapının televizyonlarından hiç ayrılmadı. Burada hep şunu söyledi. "Biz MHP olarak iktidara gelirsek, size yapılan zulmü ortadan kaldıracağız" dedi. Adeta paralel yapının sözcülüğünü yaptı. Bugün MHP'ye paralel operasyon çekiliyor." diyorsa, "Biz kiminle yola çıktık ki, bize paralel suçlaması yapılıyor" diye kendi kendinizi sorgulayın…

AKP'deki yorumcu ve yazarlar hep bu noktadan yaklaşıyor. Bunun karşısında "Lâfımı hiç esirgemeden söyleyeyim: Bu çirkin oyunu gördüğüm için 1 Kasım seçimlerinde de oyum HDP'ye…" diyen Nazlı Ilıcak gibi cemaatçilerinde AKP'nin bu karşıtlığı karşısında "Etrafta Meral Akşener'in ismi dolaşıyor. Bence, hiç tereddüt etmesin çıksın ortaya. Çok büyük bir taraftar kitlesi toplayacağına eminim. Zaten eskiden beri, Meral Akşener'i, MHP'yi merkeze taşıyacak bir lider olarak görmekteydim. Bugün, işte bu fırsat doğdu." şeklinde çağrı da bulunması aslında sebep ve sonuç ilişkisini gösteriyor.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye "AKP ona destek veriyor" diye iftira atanlara, PKK'nın partisi HDP'ye oy verenler ve cemaatçiler niçin size destek veriyor gerçeğini hatırlatın yeter…

Bu nasıl destek ki, CHP'nin kararını emsal göstererek dava açıyorsunuz ama CHP'nin YSK temsilcisi bile "Böyle bir karar olmaz" dediği bir davada, AKP'nin elindeki yargı düzeninde MHP yönetiminin aleyhinde karar çıkıyor? Bu çelişki öncelikle görülmelidir.

AKP'nin yazar ve yorumcularını tetikleyen ana unsurda cemaatin kurucuları arasında yeralan Nurettin Veren gibi isimlerin "Fethullah Gülen'in talimatı ile Meral Akşener'i bizzat şahsım Tansu Çiller'e götürerek siyasete soktuk ve Tansu Çiller üzerinden İçişleri Bakanı olmasını sağladık. " gibi, cemaatin 2.adamı konumundaki Hüseyin Gülerce gibilerin "Meral Akşener yakın mıdır cemaate, Fethullah Gülene, çok yakın bir isimdir. Şahidi benim."açıklamalarıdır. Bu açıklamalar AKP'nin şuan durduğu noktayı işaret etmektedir. Bu isimler şimdi AKP'nin safında yer aldığı ve cemaate karşı mücadele verdiği için doğal olarak MHP yorumları yapmaktadır.

HDP'ye oy verenler ve cemaatçiler MHP içindeki gelişmelere taraf oluyorsa, onlarda Meral Akşener'i destekliyorsa ne diyelim? "Kandil MHP'deki değişimcileri destekliyor" manşetlerini mi atalım?

PKK'nın sözcüsü Selahattin Demirtaş MHP'nin mahkemesi öncesi "Hele hele mecliste sol tarafımızda oturan küçük bir milliyetçik parti var. Gece gündüz HDP'lilerin dosyasını getirin hemen kaldıralım diyorlar. Niye yapıyor biliyor musunuz? Koltuk elden gidecek koltuk. Kongre yapılacak MHP'de koltuğunu kaybedecek beyefendi. HDP'ye saldırarak kendini kurtarmaya çalışıyor." demişti… Bu cümleleri MHP içindeki değişimcilerde kurmadı mı?

"HDP'nin barajı geçip geçmemesinin kendisi için bir mahsuru olmadığını" söyleyen kişiyle, HDP ve Demirtaş'ı Türkiye'de "Bu seçim, Demirtaş'ın kişiliğiyle HDP'yi Türkiyelileştirdi. Bu Türkiye için kazanımdır." sözleriyle ilk öven kişiler bugün MHP Genel Başkan adayıysa ne dememiz gerekiyor? Birisini siyasete sokan Fethullah Gülen, diğeri de bir zamanlar Zaman Gazetesinde yorumlar yazan kişi…

Şimdi AKP bunların bu özelliği ile saldırıyor, yorum yapıyorsa, bunu dediğim gibi herkes geçmişine, ilişkilerine bakarak değerlendirmelidir.

Nazlı Ilıcak, Emre Uslu, Önder Aytaç, Rahmi Turan, Ahmet Hakan, Fatih Portakal gibi isimler bir tarafta, Mehmet Metiner, Abdurrahim Dilipak, Serdar Arseven gibi isimlerde diğer tarafta ise bu MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin meselesi değildir. Bu isimlerinin bugüne kadar ortak noktası zaten Devlet Bahçeli düşmanlığı olmuştur.

AKP cemaatle, cemaat AKP ile mücadele ederken biz hepsine de aynı uzak mesafedeyiz. Ama MHP'de Fethullah Gülen'in siyasete soktuklarıyla bir yol alınmaya çalışılıyorsa bizim bunlara karşı mücadelemiz doğaldır. AKP'liler Fethullah Gülen'in ekibiyle her yerde mücadele veriyorsa, bunu da Fethullah Gülen kadrosuyla hakaret edenler düşünsün…

Fethullah Gülen "Meral Akşener'e sahip çıkın, onu koruyun" dediyse, AKP'nin de şimdiki duruşu normal değil mi?

MHP ne AKP'leşecek, ne cemaatleşecektir…

Yolu her daim Türk milliyetçiliği olacaktır.