Çok şükür Türklüğün bağımsızlık işareti olan ve Ülkücülerin sahip çıktığı, koruduğu "Bozkurt" işareti Türkiye'nin ana gündemi oldu. Kışlada, cephede, stadyumda, düğünde, uçakta, denizde, mitingte velhasıl her yerde Bozkurt işareti yapanların varlığı artık gurur verici noktadadır.

Bozkurt işareti milli mücadelenin ana sembolü durumundadır.

Türk milliyetçileri, Ülkücüler için bu durum gurur kaynağı olduğu gibi Bozkurt işaretinden rahatsız olanlarda vardır. Bu rahatsızları MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli 6 Şubat 2018 tarihindeki MHP Grup toplantısında "Bazı askeri ve siyasi kesimlerin Bozkurt işaretinden rahatsızlıkları kronik hastalık noktasına kadar çıkmıştır. Bozkurt işareti yapan yiğitleri gazetede okuyup televizyonda görünce felç geçiren, adeta komaya giren askeri veya siyasi malum çevreler neden korkmuşlardır? Niye bu kadar ürkmüşlerdir?" cümleleriyle dile getirmişti.

O işaret ettiği "emekli askerler" geçtiğimiz hafta Haber Türk ekranlarında göründü.

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, Binbaşı iken ordudan ayrılan Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erol Mütercimler ve Gazeteci Nevzat Çiçek asker ve polislerimizin "Bozkurt" işareti yapmasından rahatsızlıklarını dile getirdiler.

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz Bozkurt işaretinin "Gereksiz ve disiplinsiz" bir hareket olduğunu belirterek diğerlerinden daha çok Bozkurt işaretinden alerji duyduğunu göstermiştir. "Disiplinsizlik" olarak göstermesi de aslında askere, polise ceza verilmesini istediğini de ifade etmektir.

Bir emekli asker, başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün Türklüğün bağımsızlık sembolü Bozkurt'a sahip çıktığını nasıl bilmez?

Atatürk'ün yaptırdığı Bozkurt heykellerinden, bastırdığı paralardaki Bozkurt motiflerinden, Bozkurt tablolarından, Bozkurt resimli ve isimli sigara markasından, kurdurduğu petrol ofisinin logosundaki Bozkurt'tan, Uluslararası (balkan) güreş turnuvasında birinci gelene verdirdiği diplomadaki Bozkurt resminden, Cumhuriyet'in 4.yılında çıkarılan Resimli Gazete'nin kapağında Atatürk ile Bozkurt resmi, İstanbul Üniversitesi'nin ambleminin elinde meşale tutan bir Bozkurt olmasını istemesi, 1928 yılında Türk Ocağı Genel Merkezi binasına Ergenekon'dan çıkış tablosunu astırması… Daha Bozkurt içerikli neler var neler…

Bu emekli askerler, Atatürk'ün sağlığında, onun hayatını anlatan, Armstrong adında bir İngiliz tarafından yazılmış bir biyografi kitabının adının "Bozkurt" olduğunu dahi bilmiyorlar herhalde…

Bozkurt işaretini siyasi bir sembol alanına hapsedip düşmanlık beslemektedirler.

Askerlerin Bozkurt işareti yapmasını "Gereksiz ve disiplinsiz" olarak gören Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, Doğu Perinçek'in partisine "Ben yaradılış olarak gülümsemeyi seçen bir insanım. Türkiye'ye gülümse diyen Vatan Partisi'ne, Türkiye'ye gülümsetmesine katkı vermek için partiye katıldım." Diyerek katılan birisidir.

Doğu Perinçek'in geçmişte çıkardığı dergilerin kapağına "Bozkurt'a ABD tasması takılmış" çizimler yaptırmasını ve Doğu Perinçek'in geçmişteki Atatürk düşmanlığını yanyana getirdiğimizde Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz'un tam yerini bulduğunu anlıyoruz.

Bozkurt düşmanı Ahmet Yavuz'un Meral Akşener'in kurduğu parti içinde "İP'i çok olumlu buluyorum" diyen biri olması zaten niyetini çok açık etmektedir.

Afrin'de şehit olan, gazi olan ve mücadele eden askerlerin Bozkurt işareti yapması rahatsızlık veriyorsa, rahatsızlık duyanların bu siyasi ilişkileri işte bunun sebebidir.

Emekli askerlerin Bozkurt işaretinden rahatsızlık duyması gerçekten üzücüdür. Milli sembole düşmanlık besleyen Türk askeri olabilir mi?

Ahmet Yavuz ve Erol Mütercimler eski askerler sol zihniyetlerinin yansımasını göstermektedir.

Normalde Türk ordusu içinden bir tane Bozkurt işaretinden rahatsızlık duyan askerin çıkmaması lazımdır. Ama maalesef Türk Ordusu içinden ne askerlerin çıktığını en son 15 Temmuz darbe girişiminde gördük.

Türk Ordusu tamamen milli olmalıdır. Bozkurt düşmanlığı yapan Sol ve FETÖ artıkları da varsa onlarda tamamen temizlenmelidir.

Mustafa Kemal Atatürk gibi başkomutanın Bozkurt olduğu Türk Ordusunda, Bozkurt düşmanlığı yapan Türk askeri mi olur?

Ahmet Yavuz ve Erol Mütercimler gibiler işte olanların örnekleridir.