15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası Türkiye’de FETÖ’nün her ayağına dokunuldu. Ama dokunulmayan sadece siyasi ayağı kaldı. FETÖ’nün siyasi ayağına dokunulmadığı için “Fetö Mücadelesinde” eksik kalan bu yön sürekli tartışılmaktadır. Çünkü yıllardır FETÖ’yü devlet ve toplum içinde güçlendiren bizzat siyaset ayağı idi. FETÖ’nün siyasi ayağına dokunulduğunda işte gerçek mücadele o zaman başarılmış olacaktır. Bu manada henüz ciddi bir adım atılmış değildir. Oysa FETÖ’nün siyasi ayağı her partide mevcuttur. Kiminde az, kiminde çok ama mevcut olduğu kesindir. Çünkü FETÖ’nün hücresel yapılanma sistemi bunu gerektiriyordu. Sağ-sol fark etmeden her partiye yerleşiyorlardı.

Şimdi herkesin bildiği bu gerçek ortada iken siyaset ayağına dokunulmadığı sürece tartışmalar hep sürecektir.

Bu tartışmalar sürmeye devam ederken haber ajanslarına “Meral Akşener’e Fetö Soruşturması” şeklinde bir haber düştü. Dosya içeriği gizli olduğu için hangi FETÖ ilişkilerinden dolayı suçlanıyor tam bilemiyoruz.

FETÖ’nün Meral Akşener’i, Meral Akşener’in FETÖ’yü çok sevdiği tartışmasız bir gerçektir. Mesele sadece FETÖ’nün siyasi ayağına gidilmediği için Meral Akşener’in de arada kaynaması, kurtulması, sıvışması olmaktadır.

Yoksa Fethullah Gülen’in kendi mensuplarına “Meral Akşener’e sahip çıkın. Onu koruyun” şeklinde çağrı yaptığı kaç siyasi vardır?

Meral Akşener de Hocaefendisine karşı yıllarca hiç boş olmadı.

Katıldığı 4’üncü Türkçe Olimpiyatları final gecesinde Fethullah Gülen’i dil, din ve renk ayrımı yapmadığı için ‘renk körü’ olduğu vurgusuyla övgülere boğan bu Meral Akşener idi.

2013 yılında Fethullah Gülen’in talimatıyla hazırlanan ‘Umut Yolcusu’ belgeselinde“Sayın Gülen’in yapmaya çalıştığı gibi farklı dinler arasında konuşmayı mutabık kalınabilecek noktaları ortaya koyabilmek için bir çalışma yapmanın hiç kimseye bir zararının olmadığı aksine faydasının olduğuna inanıyorum. 12 Eylül öncesi bu uygulansaydı sağdan-soldan ölümler olmazdı.” cümlelerini kurarak, hem Fethullah Gülen’i, hem onun “Dinlerarası Diyalog” ucubesini öven bu Meral Akşener idi.

Fethullah Gülen hakkında soruşturma açıldığında “Fethullah Gülen en yerli insandır. Vatana hizmet ajanlık mı oldu?” diye savunan bu Meral Akşener idi.

2014 yılında gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi sosyal medyada Meral Akşener imzalı “Hocaefendiyi bir gün herkes anlayacak. Ne mutlu şimdiden anlayana” şeklinde sözleri paylaşılan, FETÖ’cü Önder Aytaç’ın "DUAMDIR; ALLAH'IM BU HANIMEFENDİYE CUMHURBAŞKANLIĞINI NASİP ET. ÇÜNKÜ O ÇOK İÇİMİZDEN BİRİ. NE DERSİNİZ?" sözleriyle ısrarla Cumhurbaşkanı adayı olmasını istediği, yine FETÖ’cü Emre Uslu ile yaptığı konuşmada Emre Uslu’nun "Cumhurbaşkanı adaylığınızı açıklasanız pozitif olurdu:)). Bugün gerçekten pozitif olacağım. Siz iyi haber verin bari sn. Bakan?" cümlesine "Allah razı olsun. Ben muhalefetim olmaz. Siz bulun ki rahat uyuyalım:))" cevabını veren bu Meral Akşener idi.

FETÖ’nün birçok kurumsal yapısında kuruculuk yapmış olan Nurettin Veren tarafından "Fethullah Gülen hem Işılay Saygın'ı hem de Meral Akşener'i Tansu Çiller'e bizzat öneren kişi" şeklinde bakan olma süreci anlatılan ve Nurettin Veren’in kendisine "İçişleri bakanlığına atanmam nedeniyle gösterdiğiniz nazik ilgiye teşekkür eder, en iyi dileklerimle sevgi ve saygılarımı sunarım." Şeklinde teşekkür mektubu gönderdiğini belgesiyle iddia ettiği bu Meral Akşener idi.

Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü olan eski FETÖ’cü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz’ün "Meral Akşener FETÖ'nün siyasi muhbiriydi. Akşener, Abdullah Aymaz ile ortalama her 15 günde bir buluşurdu. Abdullah Aymaz FETÖ'nün üst düzey ismidir. Zaman gazetesinde de yazarlık yapıyordu. Akşener ile Aymaz'ın yaptığı görüşmeler İstanbul'da gerçekleşirdi" diye tarif ettiği bu Meral Akşener idi.

Bir zamanlar Fethullah Gülen’e çok yakın olan Hüseyin Gülerce’nin "Meral Akşener cemaate çok yakındır şahidi benim" dediği bu Meral Akşener idi.

Bir zamanlar FETÖ’nün Emniyet İmamı olan Prof. Dr. Kemalettin Özdemir’in 15 Temmuz darbe girişiminden 4 ay önce “İçişleri Bakanı iken beni yanına çağırıp, devletin gizli belgelerini bana notlar halinde yazdırıp, Fethullah Gülen’e göndertti”dediği bu Meral Akşener idi.

Şuan FETÖ firarisi olan Ekrem Dumanlı’yı MHP Genel Merkezine alıp getiren, MHP Lideri Devlet Bahçeli ile görüştüren bu Meral Akşener idi.

1 Kasım seçimlerinden sonra FETÖ’nün MHP’yi ele geçirme operasyonlarında FETÖ’nün tüm mensuplarının, yazarlarının, sivil toplum kuruluşlarının, hâkim ve savcıların, polislerin, askerlerin, siyasilerin seferberlik halinde destek verdiği bu Meral Akşener idi.

MHP’yi ele geçirme operasyonlarına başladığında çıktığı Türkiye gezilerinde gittiği her yerde "Yurtta sulh, cihanda sulh" diyen ve 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunan hainlerin “Yurtta Sulh konseyi” kurmasına tesadüf ettiren(!) bu Meral Akşener idi.

Tüm bunlar gizli tutulduğu söylenen soruşturma dosyasında var mı yok mu bilmiyoruz. Ama bizim buraya yazmadığımız birçok olay ve ilişki de var. Belki dosyasında bilmediklerimiz de var. Kim bilir kendi kendilerine böyle bir gündem yaratıp, hem FETÖ ilişkilerini sulandırmaya, aklanmaya ve böylelikle gündem de kalmaya çalışıyorlardır.

Ama bildiğim ve sürekli söylediğim şudur. FETÖ’yü FETÖ yapan siyasi ayağıdır. FETÖ’nün siyasi ayağında kim varsa hesabı sorulmalıdır.

Aksi halde hem hukuk, hem vicdanlar yaralanmaktadır. FETÖ’nün dershanesine gideni süründür, gazete abonesi olanı süründür ama FETÖ’yü büyüten siyasi ayağındaki sembol isimler hala aktif bir şekilde nutuk atsın.

Onlara dokunma!

Böyle adalet olmaz.