“Kürtçe müzik dinlerken öldürüldü.” Olay böyle olsa “Evet kişiler arasında böyle bir olay oldu” diye kabulleneceksin. Sağduyulu biriysen üzüntünü belirteceksin, fitneci, bölücü biriysen bu olay üzerinden yangına körükle gideceksin…

Ama böyle bir olay olmadığı halde fitneciler, bölücüler, provokatörler bu olayı bile fırsata çevirip, çatışma zemini oluşturabilmek adına karanlık senaryolar yazıp, olmayan olayı oldu gibi yansıtıyorlar.

Maksat, Kürt kökenli vatandaşlarımızı tahrik etmek… Amerika’daki yaşanan olaylar devam ederken, “oraya uygun bir isyan ortamı yaratabilir miyiz?” düşüncesinden başka bir çaba değil bu…

Ankara Valiliği olayın gerçek boyutunu açıklıyor, kavgada hayatını kaybeden gencin babası Nihat Çakan olayın gerçek yüzünü anlatıyor. Ama bu olaydan provokasyon umanlar ısrarla “Kürtçe müzik dinlerken öldürüldü” propagandasını yaptılar ve ilginçtir hâlâ da bu şekilde propaganda yapmaya devam ediyorlar.

İşin tuhaf tarafı müziği dinleyen başkası, o yüksek sesle dinlenen müziğe karşı okunan ezana saygı gösterilmesi sebebiyle uyarıda bulunan ise öldürülen gencin arkadaşı. Kavga bu sebepten dolayı çıkıyor.

Kavga sırasında öldürülen Barış Çakan’ın babası Nihat Çakan bu olayı şöyle anlatıyor: Bunlar dışarıdayken, aracın içerisindeki 3 kişi müzik dinliyormuş, o esnada da ezan okunuyormuş. Oğlumun arkadaşı, ‘Ezan okunuyor şunun sesini biraz kısın, ezan bitsin’ diyor. Karşı taraf da diyor ki ‘Sen bana İslamiyet’i mi öğreteceksin?’ Kavga ediyorlar, arkadaşı kaçıyor, bizim çocuk ellerinde kalıyor. 3 kişi birden buna saldırıyorlar. Olay bu.

Şimdi “Kürtçe müzik dinlerken öldürüldü” diye provokatörlük yapan gerzeklerin mantığına göre, başka provokatörler de bu olayı “İslamiyet’e saldırı yapıldı” diye mi kullanmalı?

Özellikle CHP ve HDP’nin bu olayı “Kürtçe müzik dinlerken öldürüldü” boyutuyla sunması, etnik ırkçılık fitnesini kimlerin kaşıdığını bir kez daha göstermiştir.

Velev ki, o genç Kürtçe müzik dinlerken öldürülmüş olsun, terör örgütü PKK’nın sözcüsü olan CHP ve HDP’nin burada arzu ettiği sonuç ne olacaktır?

Hadi, Amerika’da devletin resmi üniformasını giyen ırkçı ve dengesiz bir polisin siyahi Amerikalı George Floyd’u öldürmesi ülkeyi yangın yerine çevirdi de, kişiler arasında yaşanmış bu olayı nereye bağlayacaktınız? HDP ve terörist Demirtaş’ın Kobani olaylarında sokağa çıkma çağrısı yaptığı ve 52 kişinin ölümüyle sonuçlanan o olaylara benzer olaylar mı hayal ediyordunuz?

Açık konuşun CHP’liler, HDP’liler “Kürtçe müzik dinlerken öldürüldü” fitnesiyle varmak istediğiniz provokasyon nedir?

Hem terör örgütü PKK tarafından o kadar sivil, masum öldürüldüğü halde, PKK’nın köpekliğinden vazgeçmeyen sizlerin, Barış Çakan Kürtçe müzik dinlerken öldürülse bile sizin için ne anlamı var ki? Siz, ilk terör eylemini Kürt kökenli vatandaşlarımızın yaşadığı köye yapan, o fotoğrafı sembol olan kundaktaki Kürt çocuğuna kurşun sıkan alçaklara av köpekliği yapanlardan değil misiniz?

Kobani olaylarında, Diyarbakır’da işkence yapılmak ve balkondan atılmak suretiyle PKK’lılar tarafından öldürülen 16 yaşındaki Yasin Börü, Kürt değil miydi?

“PKK’ya destek vermeyen Kürt’ün evindeki tavuğuna, faresine kadar öldürün” diyen teröristbaşı Öcalan’ın önderliğinde oluşturduğunuz iş birliğiyle Kürtçe mi savunuyor, Kürt mü savunuyorsunuz?

Sizin yaptığınız, emperyalist ülkelerin kucağında gezerek Türk-Kürt çatışması çıkarma fitnesinden başka bir şey değildir. Yıllardır bu fitneyi hedefine ulaştıramadınız, bundan sonra da asla ulaşmaz.

Ha diyeceğimiz şudur; terör örgütü PKK’ya destek veren Kürt’ün de, Türk’ün de Allah belasını versin.

Mücadelemiz bu kadar nettir. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu CHP’yi, teröristbaşı Öcalan’ın kurduğu HDP ile iş birliği adına yan yana getirenin de Allah ayrıca belasını versin.

Son zamanlarda Türkiye’de yoğun bir provokasyon denemesi var. Kaos çıkarmak adına her yol deneniyor.

Solun hastalıklı iradesinin kontrol ettiği Baro’ların direkt İslam’a hakaretleri, İzmir’de solun sembol müziği Çav Bella’nın minarelerden çalınma oyunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’e hakaretler edilirken, milli mücadele düşmanı Damat Ferit’i ve Vahdettin’i kahramanlaştırma çabaları, kiliseye saldırı, Hrant Dink Vakfına yine ölüm tehditleri, Adana’daki Furkan adı altındaki cemaatin devlete baş kaldırma gösterileri, FETÖ’cülerin sürekli birine suikast yapılacak propagandaları ve bu son “Kürtçe müzik dinlerken öldürüldü” yalanları birleşince Türkiye’de yine birilerinin boş durmadığı anlaşılıyor. Her şeyi zıddı ile çatıştırma çabaları vardır.

Bunlar karşılıklı her yere sızmış, her yerden elini uzatan olmaktadır.

Türk devleti ve Cumhur İttifakı bu konuda çok dikkatli olmalıdır.

Çünkü oyun Türk devletini zaafa düşürmek, Cumhur İttifakı’nı bozmak uğruna kuruluyor.

Tam Amerika’nın isyanlarla yandığı esnada “Kürtçe müzik dinlerken öldürüldü” iftirasının Türkiye’de birinci gündem yapılması, karanlık niyetlerinin aynı zamanda çözümü olmuştur. Niyetler belli, önlemler de ona göre alınmalıdır. Hayatını kaybeden Barış Çakan isimli genç kardeşimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.