SELAHATTİN DEMİRTAŞ CHP GENEL BAŞKANI MI OLACAK?
AKP açılım dedi, çözüm süreci dedi beraber bir hayli mesai yaptı. Sonra kapının önüne koydu. Kimden mi bahsediyoruz PKK'nın doğurduğu HDP'den… Sonra "sokakta çocuk bulsam" diye kıvranan CHP, HDP'yi buldu. CHP, üç yıldır HDP'ye hem ana, hem baba olma çabası vermektedir. Attığı tüm adımlar HDP ile birlikte, yaptığı tüm siyasi planlar HDP ile birlikte…
CHP sokakta bulduğu HDP'ye karşı o kadar vicdanlı, o kadar merhametli ki, 7 Haziran seçimlerinde kendi partilerine değil, "yaşasın, büyüsün" diye götürdüler oylarını HDP'ye verdiler. Düşünün ki, CHP'nin genel başkan yardımcısı bile ailece oyunu CHP'ye verdiğini ilan etmişti. CHP için PKK'nın siyasi uzantısı olmuş olmamış hiç önemli değil gördüğünüz gibi… CHP, 7 Haziran'da bunu yaptı, 1 Kasım sonuçlarına göre HDP ile koalisyon kurmaya kalktı. 16 Nisan referandumuna da HDP ile birlikte aynı safta, aynı kavramlarla propaganda yaptı. Kimi zamanda aynı salonlarda beraber "Hayır" toplantıları yaptılar.
CHP'de bir de her hafta, her ay Demirtaş'ı cezaevinde ziyaret etme modası başladı. CHP'liler Kemal Kılıçdaroğlu'ndan daha çok Selahattin Demirtaş'ı kendi liderleri olarak görüyor. Fikri Sağlar, Eren Erdem, Tuncay Özkan ve diğer CHP milletvekilleri sadece ziyaret etmekle kalmıyor, ziyaretten hemen sonra medya yoluyla Selahattin Demirtaş'ın nasıl büyük bir insan, nasıl büyük bir önder olduğuna(!) dair övgü yarışına giriyorlar.
CHP milletvekili Tuncay Özkan referandumdan önce PKK Evet veriyor yalanıyla seçim çalışması yapıyordu, referandumdan hemen sonra PKK'lı Selahattin Demirtaş'ı cezaevinde ziyaret edip, "Selahattin Demirtaş'ı Cuma günü ziyaret ettim. Türkiye'nin birliği, bütünlüğü için... Adalet, özgürlük, barış için müthiş düşünceleri var. Herkese çok selamı var. Türkiye Selahattin Demirtaş'ı daha bir can kulağıyla dinlemeli. İlk duruşmasından itibaren söyleyecekleri çok önemli" şeklinde övgüler yüklü açıklama yaptı. Katillere hizmet eden Demirtaş'tan kahraman yaratmaya çalışıyor anlayacağınız.
CHP milletvekili Eren Erdem ise zaten cezaevi önüne çadır kurmuş, Selahattin Demirtaş'ın yanına kim girerse onlarla birlikte içeriye damlıyor. Yanından çıktıktan sonra da "İlk dört maddeye karşı değiliz, özerklik istemiyoruz" dediğini aktaran açıklamalar yapıyor. Hemen sonra da Selahattin Demirtaş "Söz konusu açıklamalara şaşırdığımı belirtmek isterim. Görüşmemizde özerklik konusu tek cümle ile dahi konuşulmamıştır. Buna rağmen Sayın Erdem ile yaptığımız görüşmenin bu şekilde tartışılmasını doğru bulmadığımı belirtmek isterim. Bu hususlarla ilgili görüşlerimi merak edenler, partimizin belgelerine bakabilirler. Ağzımdan çıkmamış cümlelerin kesin bir yargıyla, bana atfen veya benim adıma tartışılmasını kabul etmediğimin bilinmesini isterim." açıklamasını yaparak, Eren Erdem'i yalancı çıkardı. Eren Erdem öyle komik durumda ki, kendi kendi genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bile "Anayasanın 2. Ve 3. Maddesini değiştirelim" diye PKK'nın televizyonunda konuşma yapmışken, "Özerkliği getireceğiz" diye birçok konuşma yapmışken özüyle, sözüyle bir PKK'lı olan Demirtaş'ın "İlk dört maddeye karşı değiliz, özerklik istemiyoruz" dediği masalını bizlere anlatıyor.
CHP içindeki bir grup herhalde Selahattin Demirtaş'ı cezaevinden çıkarıp, CHP Genel başkanı yapmaya çalışıyor. Bu halin başka bir izahı yoktur.
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin "16 Nisan Halkoylamasından çok önceleri CHP ile HDP arasında başlayan yakınlaşmanın, 2019 rezervi ve yeni anayasa hazırlığı kılıfıyla taçlandırma ve siyasi nikahla tescilleme niyeti artık meydandadır.
CHP'li kuryeler cezaevinde bulunan HDP'nin malum eşbaşkanından hevesle aldıkları mesajları taşıyarak milletimize ölümü gösterip sıtmaya razı etmenin kurnazlığına talip olmuşlardır.
CHP yine mayınlı alanlarda dolaşmakta, HDP'yle gelecek planlaması yapmaktadır.
Elbette bu çarpıklık ana muhalefetin kendi bileceği bir iştir.
HDP'ye fahri sözcülük yapmak net biçimde Kandil'e göz kırpmak, İmralı'ya şirinlik yapmak, Kürdistan müteahhitlerine takla atmaktır.
Bunu da milletimiz gayet iyi değerlendirecek, herkese layık olduğu şekliyle muamele edecektir.
HDP eşbaşkanının sözde müthiş fikirlerine bel bağlayan, ağzından çıkanları hazine bulmuş gibi heyecanla kamuoyuna aktaran partinin ismi, şu işe bakınız ki Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi'dir.
HDP, terör örgütüyle arasına mesafe koymamıştır.
HDP'den, bölücülüğün reddi konusunda ikna edici, samimi ve hatta nedamet içeren herhangi bir açıklama da duyulmamıştır." sözleri CHP-HDP arasındaki ilişkinin en net tarifidir.
CHP'nin terör örgütleriyle bu derece de sıcak ilişki içinde olmasını, CHP içindeki vatanseverler için bir uyanış olmalıdır.
Kemal Kılıçdaroğlu CHP'yi HDP'nin eksenine oturtmuş ve şimdi CHP içinde kendinden daha Selahattin Demirtaş ilgi görmektedir.
Belki de Selahattin Demirtaş'ı cezaevinde ziyaret etmelerine onay veren Kemal Kılıçdaroğlu, yerine Selahattin Demirtaş'ı hazırlıyordur. "Deniz Baykal'a, Muharrem İnce'ye bırakacağıma Demirtaş'a bırakırım" diye düşünce içine girmiş olabilir.
CHP'nin HDP aşkından herşeyi bekleyin…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.