Türk Milliyetçiliğinin ve siyasi hareketinin tarihsel süreci düşünüldüğünde, MHP ve onun liderlik makamı Türk Milleti için siyasi partiden öte bir şeyler ifade eden, bir kurumdur.

Milletin sesi olarak ortaya çıkıp bazı odaklara karşı direnç merkezini oluşturan MHP ve onun Lideri Devlet Bahçeli'dir.

MHP zaten milli değerleri gözeten bir siyasal oluşum değil mi? Lider Devlet Bahçeli bu milli değerleri temsil etmiyor mu-taşımıyor mu?

Türkiye'nin bu hassas sürecinde MHP ve Bahçeli'nin açılımcılara, vatan hainlerine, içerdeki ve dışarıdaki şer odaklarına tepki koymasından doğal ne olabilir?

1 Kasım seçimlerinden dolayı, Milliyetçi hareketi ve Lider Devlet Bahçeli'yi hedefe konması oldukça düşündürücü ama şaşırtıcı değildir... Çünkü şer odakları ve aynı zaman içimizdeki fitne yuvası, şer odaklar kadar tehlikeli ve acımasızdır.

Sayın Devlet Bahçeli MHP de sadece Genel başkan değil, aynı zamanda Türk Milliyetçiliğinin, hareketinin lideri, dava büyüğü, ağabeyidir.

Ülkesinde oldu bitti'ye getirilmek istenen dayatmaya sessiz kalmaması sadece MHP lideri olmasından değil, milliyetçilik fikri taşıyan milletinin ağabeyi ve önderi olmasındandır…

Böyle dürüst bir liderimiz varken, neden kendinizde hata aramıyorsunuz da, sürekli Lideri günah keçisi yapıyorsunuz?..

Sayın Devlet Bahçeli, hayatı boyunca sürdürdüğü mücadelesi ile bunu defalarca ispatlayan "az konuşup, çok şey ifade eden" bir devlet büyüğüdür.

Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran iradenin sahibi Türk milliyetçilik fikridir. Bu iradenin günümüzdeki siyasal temsilcisi MHP ve onun lideri Devlet Bahçeli'dir.

Türkiye'nin bugünkü tablosunda ortaya çıkan "bölücü kışkırtıcı fikirlere"  karşı dik duran liderde haliyle Sayın Devlet Bahçeli'dir...

Küresel güçler ve onların işbirlikçilerinin gayesi, amacı ve hedefi MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli'dir. hedefe konması tesadüf değildir.

Amaç Devlet Bahçeli'siz bir MHP'dir. Her yöne eğilecek-bükülecek, dik durmayan, omurgasız ve davasından saptırılmış bir düzen partisi haline getirmektir.

Hal böyle olunca vede 1 Kasım seçimlerini de, bahane edilerek.. Sayın Devlet Bahçeli "acımasız ve sistemli" bir saldırı altına alınmıştır.

Bu saldırı aslında Sayın Devlet Bahçeli üzerinden Türk Milletine yöneliktir. Çünkü Ülkemizin ve partimizin bütünlüğünü bozmak isteyen merkezler çeşitli tertipler ile direnç noktası olan MHP ve Devlet Bahçeli'ye bir saldırı uygulayarak emellerine ulaşmak istiyorlar..

Sayın Devlet Bahçeli'ye karşı, basında oluşan ve kendi içinde oluşan "ayrık otlarının" Bahçeli karşıtlığını körüklemesi bugün daha da net anlaşılmaktadır.

MHP'ye karşı yapılan "tertiplerin" sistemli hale gelmesi ve vefasızların da çoğalması Sayın Devlet Bahçeli'nin kararlı liderliğini yıpratma gayretleri belki de bir merkezden yapılmaktadır.

Bu beyhude çabaların varlığı Devlet Bahçeli'nin doğru noktalara bastığını göstergesidir. Medya'da oluşan ittifakın top yekûn saldırması Devlet Bahçeli üzerinden Milliyetçi harekete yapılan saldırıdır...

Medyanın kalemşorların Başta besleme basın ve bizden gibi gözüküp olan vefasızlar olmak üzere, her gün başka işleri yokmuş gibi MHP liderine koro halinde saldırmasını anlamak mümkün değildir.

Çünkü "içtiği suya tükürenlerle Ne MHP'nin, Ne de Sayın Devlet Bahçeli'nin işi olmaz"… Biz biliyoruz ki; yazdıklarının, söylediklerinin tamamı hakikat dışıdır.

Hepsinin Devlet Bahçeli'nin liderliği ve MHP'nin varlığından rahatsızlıkları ihtiraslarından kaynaklanmaktadır.

Devlet Bahçeli ve MHP'ye karşı basında oluşan şer ittifakını hepimizi düşünmeye itmelidir... Bu süreçte ortaya çıkan MHP ve Bahçeli düşmanlığını sebepleri nelerdir?

Bu pervazsız lığa karşı görgüsünü siper eden Devlet Bahçeli'ye kimler niçin saldırıyor?

Güneş balçıkla sıvanamaz ama eğri oturup doğru düşünmek için daha ne olması gerekiyor?

MHP'nin Ulu çınarının gölgesinde durup dalının koparılmasına Türk milliyetçileri asla müsaade etmeyeceğinden kuşku yok.

Ancak bu süreçte sapla samanı ayırmak, MHP içinde yuvalanmış varlığı kendinden menkul "truva atlarına" da dikkat etmek gerekmektedir.

MHP ve Türk milliyetçilerinin Lideri Sayın Devlet Bahçeli'ye dil uzatmak kimsenin haddi olamaz.. Olmamalıdır…

Zakir TOPDUR