Yazıma Lider Devlet Bahçeli'nin şu anlam ifade eden sözleri ile başlamak istiyorum: "Sosyal medyanın dehlizlerinde, dipsiz derinliklerinde ne davaya yön verilir, ne de bir hak müdafaa edilir. Bunu akıldan çıkarmamak lazımdır. Gurur suskun, kibir gevezedir. Onur yüksek, omurgalı olmak asıl ve mecburidir. Sevgi olmalıdır, eğer yoksa saygı zorunludur."

Şunu açık bir şekilde ifade etmek isterim ki; "Ülkücüler kimi adam etmişse küfürüne maruz kalmıştır. Lider Devlet Bahçeli kime iyilik yapmışsa sırtında hancerini hissetmiştir."

Lider Devlet Bahçeli'nin değer verdikleri hep vefasız ve nankör çıkmışlardır. Çünkü bunların fıtratında yüksek derecede BEN duygusu, bunların ruhunda yüksek derecede TEPEDEN bakmak vardır. Bunların alayı herşeyi Liderimizden daha fazlasını biliyor.

Dün çizgimiz neyse bugünde odur. Biz birileri gibi menfaat için, mevki için, makam için MHP'de değiliz... Biz Partimizin, davamızın başarısı için ölümüne burdayız!...

İl Başkanlık seçimlerinde gökkuşağı oluşturup MHP'yi ele geçirmek isteyenler bugun hepisi uçmuş gitmişlerdir... Kalanlar ise debelenip debelenip duruyorlar. Yarın belki yarındanda yakın zaman içinde uçup giderler... Ama bu fakir son nefesini MHP'de verir.

Çünkü görevimiz ağır, çetin, zor; ama bir o kadar da ulvidir. Yolumuz uzun, çetrefilli, dikenli; ama bir o kadar da mübarektir. Kim ne derse desin, kim ne konuşursa konuşsun, kim ne söylerse söylesin, düşünürse düşünsün... Bu mübarek yolda aslanlar gibi yürüyen Lider Devlet Bahçeli'ye inancımız tamdır.

Merhum Başbuğumuz Bize, size, hepimize hep ne diyordu?... Lider, Doktrin, Teşkilat. Onun için Liderimizi takip ediyoruz, onun için Liderimizin yanındayız. Bu nedenle; Başbuğumuzun vasiyetini yerine getiriyoruz ve emirleri doğrultusunda yürüyoruz. MHP'yi ve Lider Devlet Bahçeli'yi hançerleyenlere ise itibar etmiyoruz.

Liderine, doktrine ve teşkilatına saygısı olmayan ben ülkücüyüm demesin ve Ülkücüyüm diyerekte gezmesin.

İkbal peşinde koşanlar Ülkücülükten Erdem'den dem vurmasınlar! Bu yolda yürümek azim ve kararlılık ister, sorumluluk, şuur ve meşaket ister.

Milliyetçi Ülkücü hareket bir olup Türkiye yi bu girdaptan çıkaracak feraset güç ve bilgiye sahiptir. Bunun için yeterince bedel ödemiştir.

Bu davanın temelinde unutulmasın ki; kan, gözyaşı, iman, şehit, gazi, çile, üzüntü, ızdırap vardır. Davamızı ve Partimizi aynı iman ve azimle koruyacağız. Biz kaçanlardan, uçanlardan, gidenlerden olmayacağız.

Değerini bilmeyenler için mücadele etmenin ne anlamı var? Deme ki, Yanlış insanlara güvendik. Zaten kendini vazgeçilmez sanan herkes tarih oldu