Rus Edebiyatının Efsane Yazarı Tolstoy'un şu sözleri ile yazıma başlamak istiyorum: "Hayat bizi resmen dört işlemle sınar; gerçeklerle çarpar, ayrılıklarla böler, insanlıktan çıkarır ve sonunda topla kendini der."

Eğer ki gelmeler topraktan ise demek ki gitmeler aynı yeredir. İhanet, kahpelik puşta göreyse sadakatla sevmek dosta göredir.

Eleştiri yapmak akıl ve bilgi ister, terbiyesizlik yapmak için ise küstahlık yeter. Çünkü doğru söz işine gelmeyenin zoruna gider.

Toplanmış çakal sürüsü, yiğite saldırmak için. Yalnız yetmez güçleri Bozkurt’u sindirmek için. Çıktığımız seferde bir yiğit yeter bize. Dua için makberde, bir yiğit yeter bize. Yolun yolumuzdur yiğit Liderim.

Mitçi dediler, uydurma Başbuğ mektupları ihdas ettiler, "sadece döndü MİT'e sordu" Ben Mitçimiyim, dedi de iddia sahipleri hakkında edep ve terbiyesinden dolayı yine yüreğinden taşanları diline sürmedi.

Ajan dediler! Olmadık hakarete yeltendiler! Dilim varmıyor söylemeye! İnsan liderine nasıl hakaret eder? Genel Başkanına bu laflar söylenir mi? Böyle mi olmalı üsluplar! Sizde hiç Allah korkusu yok mu? Hiç arlanma, utanma yok mu?

Hani diyoruz ya.. Ülkücü Ülkücünün Öz kardeşidir! Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız Hz Peygamber'in hadisi şerefine ne kadar hakimsiniz? Ne kadar uyabiliyor ve ne kadar uyabiliyorsunuz? Siz sahiden böyle mi siniz? Allah sonumuzu hayır eylesin.

Şikayet etme ey gönül... Bak bir hilal uğruna batan güneşlere... Bak ve utan! Sen keyif çatasın diye değil bunca koçyiğidin Şehadeti... Ey vefasızlar, ey nankörler, ey ipsiz sapsızlar, ey ipe sapa gelmeyenler!... Unutmayınız ki; Ülkücü Hareket, Budandıkça güçlenen ulu bir çınardır.

Zakir TERCAN