Ahmet Alperen Cengiz

Ahmet Alperen Cengiz

OLCAY KILAVUZ NAMUSUMUZDUR!

Geçtiğimiz gün medyada ve eli kalem gibi gözüküp tam tersi para tutan, sözde yazar özde eyyamerest olacak bazı zerzavatlar yapacakları herşeyi bırakmış bir kenara, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz'un İstanbul'da yaptığı konuşmayı, bazı yerleri keserek sanki millete meydan okuyormuş gibi lanse etme gibi bir edepsizlikte bulundular.

Yetmemiş gibi köşe yazarı özköşk, dünkü yazısında haddini aşarak, bir yazara ve hepsinden öte bir insana yakışmayacak derecede edepsizlikte bulundu. Olayın bu kısmına kadar herkes gibi sinirlensemde, tahammül noktamı aştığım yer ise, içimizde ki İrlandalıların bu eyyamperestlerle bir olup Olcay Kılavuz'a eleştiri oklarını çevirmesiydi.

Nasıl olurda bir ülkücü(!) genel başkanını eleştirenleri haklayıp, arka çıkar?

Neyse, biz yaşanan bu vakıayı fitneden ve riyadan uzak, içi berrak dışı temiz saf anadolu çocuklarına anlatalım!

Yer: İstanbul

Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanlığının geçmiş dönemlerde il ve ilçe ocak başkanlığı yapmış ülküdaşlarımızla düzenlediği bir toplantıya katılan Olcay Kılavuz, toplantıda yaptığı konuşmanın bir bölümünde şu cümleleri sarfediyor; "Bu millet dardaysa, memleketimizin ve insanlarımızın bize ihtiyacı var ise, biz elimize silahımızı alırız gerekirse savaşırız!"

Ne yapacaktık? Avrupa merkezli tüm dünya, devletimize ve milletimize açıkca meydan okurken gül mü dağıtacaktık.

Aslında konu bu kadar kısa ve açık...

Olcay Kılavuz, Ülkücü duruşa ve Ülkücü fikriyata layık, söylenmesi gerekeni söylemiş, her zaman ki gibi bizleri en iyi şekilde temsil edip hepimizin sesi olmuştur.

İşte bu esnada eyyamperestler, kapitalistler ve penguenler devreye giriyor, Olcay Kılavuz'un konuşmasının sağını solunu kırpıp haber ajanslarında paylaşıyor, köşelerinde yazıyor...

Peki bu iftira ve karalama kampanyasının sebebi ne biliyor musunuz?

Olcay Kılavuz öncülüğünde tüm Ülkü Ocaklı gençlerin referandumda Lider Devlet Bahçeli'nin kararını emir telakki bilip, o toplantıda evet diye haykırmasıydı.

Ertuğrul Özkök'de bu iftiralara kanmış olacak ki, dünkü yazısında bu vakıayı kaleme almış...

Tabiki de yazı hakaretler, yanlışlar ve edepsizliklerle dolu.

Bahsi geçen konuşmayı bir de utanmadan -Evet, Hayır- rey tercihi farklılığından doğmuş gibi lanse etmeye çalışmış.

Bre utanmaz!

Bre arlanmaz!

Kendi primini ve reklamını yapmak için Ülkü Ocakları ve Olcay Kılavuz isimlerini kullanmaya çalışmaktan utanmıyor musun?

Genel Başkanımızın telafuz ettiği cümleyi cahil gibi sağını solunu, yalan yanlış yerlere çekince bu milletin Ülkücülere düşman olacağını mı zannediyorsun?

Unutulmaması gereken bir şey var ki; Halen daha ülkücüler meydanlara indiğinde balkonlardan alkışlanmaktadır. Bu ülkenin bir takım solcuları ve iktidar partisi taraftarları bile "Ülkücüler var iken bu vatanı kimse bölemez!" diyorsa senin bu karalama kampanyaların tutmaz.

Bak koçum, bak aslanım o laflar için pişman olmadan, aklını başına al ve bir an önce özür dile!

16 Nisan'da ortaya çıkan irade zaten sana haddini bildirecektir!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Alperen Cengiz Arşivi
SON YAZILAR