Ahmet Alperen Cengiz

Ahmet Alperen Cengiz

ALGI OPERASYONLARIYLA İŞGAL EDİLEN TÜRKİYE

Bir devleti küresel hegemonya altına almanın en kolay ve derin yolu o milleti milletsizleştirme yoluna gitmektir. Örnek vermek gerekirse, Ortadoğu bölgesi bugünlere gelmeden yıllar önce, eğitim yönünden çarpık, çökük ve kişi zekâsına engel, iktisadi olarak ise üretmeden kazanan, dışa bağlı bir sistem dayatmasıyla yönetildi. Bu durumun sonucu ise gündeme baktığımız zaman belli oluyor; kargaşa ve savaş…

Dış politikalarını inanç ve milli kimliklerine göre şekillendiren Avrupa ve Amerika, (Bakınız: Amerika Birleşik Devletleri, milli bir devlet değildir. Yani karma toplumların oluşturduğu bir yapı olarak uydurulmuş bir Amerikan milli bilinci vardır.) projelerini uygulamak istediği ülkelerde yapacak olduğu ilk icraat, o ülkeyi millisizleştirmektir.

Bu projenin misyonları kendilerine Henry Adams’ın bir sözünü ilke edinmiş olsa gerek…

‘’Kaos tabiatın kanunuydu, düzen ise insanın rüyası…’’

*

Peki, böyle büyük devletler, büyüklüğünü kullanmak yerine neden bu kadar derin ve meşakkatli bir yol seçerler?

Aslında cevabı çok basit…

Artık herkes tarafından bilinmektedir ki bilimsel çalışmalar ve raporlar önümüze şu bilgileri çıkarıyor;‘’İnsanoğlu sadece %6 mantıklı karar verirken, %94 bilinçaltı etmenlerle hareket etmektedir.’’

Vaziyet-i pül melalden anlamamız gereken ana fikir, proje uygulanırken o devlet ile diplomatik ilişkilere zarar vermeden, o devletin milletini algı ve bilinçaltı operasyonlar uygulayarak emperyal hedeflere ulaşmaktır.

En büyük kaynakları müzik, sinema, anti depresan ve medya olan misyonerler, entelektüel müzik adı altına yabancı ve batıcı fikirler yaratan senfonilerle anti-milli bir gençlik tasarlarken, sineme ve medya ile yeni popüler kültür unsurları ortaya çıkarıp, halkı elbisesinden, lisanına değiştirmektedir. Anti depresan hapları bilinçsiz doktorlar aracılığı ile hiçbir sorunu olmayan hastalara içirilerek vücut metabolizmalarında sorunlar meydana getirip beyinsel hasarlar bırakmaktadır.

*

Bahsettiğimiz tüm bu uygulamalar derin bir incelemeye bile gerek kalmadan baktığımızda ülkemizde de uygulandığını görüyoruz.

Bakınız zamanında bir televizyon kanalında yayımlanan, konusu amcasının eşiyle, gayri meşru bir aşk yaşayan yeğeni anlatan dizi, yayınladığı süre çerçevesinde ülkemizde ensest ilişki oranı %120 artış gösterdi.

Yine bir dizi örneği vermek gerekirse, senaryosuna imam ya da bir din bilgini olan dizilerde oynatılan din bilgini kişisi çirkin, giyimi kötü ve hep dini kötüye kullanan şahıs olarak gösterilir. Buda o diziyi izleyen kişilerde dinden soğuma ve uzaklaşma algısıyla sonuçlanır.

Keşke verebileceğimiz örnekler az olsaydı ama şöyle biraz daha kurcaladığımızda, acı biber yeme yarışmaları, gençliği ahlaksızlığa iten dizi ve filmler, evlendirme programları gibi Hollywood işi unsurlar yukarıda bahsettiğimiz algı ve bilinçaltı operasyonlarının bir ürünüdür.

Amaçları kültür ve inançlarına sıkı sıkıya bağlı, Birinci Dünya Savaşı ile parçalayamadıkları, İkinci Dünya Savaşı ile zarar veremedikleri ve bugünde PKK, PYD, IŞİD vb. terör örgütleriyle aynı bölünmeyi gerçekleştirmeye çalışan ama yıllardır gerçekleştiremedikleri Türk Milletini, milletsiz ve maneviyatsız bir toplum haline getirip sömürü hedeflerine ulaşmaktır.

Dün akşam vaktinde çıkan KHK ile evlilik programları kapatılması takdire şahan bir durum lakin halkımızda bıraktığı tahribat oldukça büyüktür. Kapatılan her programın yerine devlet eli ve emriyle eğitici, öğretici programlar konulmalı gerekirse bu eğitici ve öğretici programlara devlet hazinesinden bütçe ayrılmalıdır.

Bir milleti milletsizleştirme projesini güdenlere karşı yeniden maneviyata dönüş ilkesiyle hareket edilmeli medyada milli değerlerimizi anlayacağımız unsurlar daha da artmalıdır.

Çünkü milli ülküleri olmayan bir toplum, yok olmaya mahkûmdur!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Alperen Cengiz Arşivi
SON YAZILAR