Türkiye'de bir gerçek, gerçekleşti. Milliyetçi Hareket Partisinin de içinde yer aldığı bu gerçek ülkemiz için çok iyi ve yerinde oldu. Bildiğiniz gibi düne kadar kahpe terör örgütüne verilen istisnalar Türkiye'yi şehit yuvasına çevirip, Türk ve Türkiye düşmanlarını azdırdı.

Her daim Türkiye, Türk Milleti, Türk Bayrağı, Türk Vatanı diye haykıran Türkiye, bugün de bu amaçların yanında durarak Türkiye'ye ve Türk Milletine eşsiz bir hizmette bulunmuştur.

Hatırlayın 28 Şubat 2015 tarihinde Dolmabahçe Sarayında AKP, HDP ile gayrı meşru olarak PKK ile bir mutabakat imzalamıştı.

Bu maddeler:

  1- Demokratik siyaset tanımı ve içeriği,

  2- Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması,

  3- Özgür vatandaşlığın yasal ve demokratik güvenceleri,

  4- Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi bunun kurumsallaşmasına dönük başlıklar,

  5- Çözüm süresinin sosyoekonomik boyutları,

  6- Çözüm süresinde demokrasi-güvenlik ilişkisinin kamu düzenini ve özgürlülerini koruyacak şekilde ele alınması,

  7- Kadınlarla ilgili, kültürel ve ekolojik sorunların yasal çözümleri ve güvenceleri,

  8- Kimlik kuramı, tanımı ve tanınmasına dönük çoğulcu demokratik anlayışın geliştirilmesi,

  9- Demokratik Cumhuriyet, ortak vatan  ve milletin demokratik ölçütlerle tanınması çoğulcu demokratik sistem içerisinde yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulması,

10- Bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içselleştirmeyi hedefleyen yeni bir Anayasa.

Bu maddeleri kabul etmekle PKK'ya evet diyen AKP'yi o gün yine PKK, HDP ve birleşik sol, Türkiye'nin istikrar görmesini tasvip etmeyen ve böyle günlerin kaçınılmazı Y-CHP.

MHP'nin o günde temel şart olarak gördüğü Anayasanın ilk dört maddesi değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez.

Çözüm süreci eksiksiz ve bahanesiz olarak ortadan kaldırılmalıdır. Süreç tümüyle tavsiye edilmelidir diye harekete geçen Milliyetçi Hareket, hükümetin o günkü tavrı ve içten ele geçirilmesiyle Milliyetçi Harekete karşı çıkmıştı. Ve bütün Türk ve Türkiye düşmanları bu anlaşmayı yapan iki kesimi de yani hem AKP'yi hem de HDP'yi dolayısıyla PKK'yı alkışlıyorlardı.

Ancak bütün bu olayların karşısında olan Milliyetçi Hareket çözüm sürecine karşı çıkacak, Türk Milleti, Türk vatanı her zaman sürdürdü. 15 Temmuz'da hain darbe planıyla gerçekler ortaya net bir şekilde ortaya çıktı. MHP böyle bir ortamda Türkiye'nin açık bir şansı oldu. Ve tüm ilkeleri ile varlık sebebiyle, canıyla, kanıyla Türkiye'nin yanında oldu. İhanet senaryosunun işlem görmesine müsaade etmedi.

Hep MHP'nin karşısında olan Tayyip Bey ilk defa gerçekleri gördü ve net olarak MHP'nin dediklerini dinledi ve ortak hareket etmeye karar verdi. Türkiye'nin geleceği için PKK'yla birlikte hareket etmeyeceğini ilan etti. Ve değiştirilen Anayasa bu günde AKP ve Milliyetçi Hareketi T.C. Anayasasında birleştirdi.

Sağlıcakla kalın!