Bugün ki yazımda, Sarıkamış Harekâtı’nın 102. Yıldönümü sebebiyle günün anlam ve önemine binaen, milli duygularımın dışavurumu ve yanlış bilinen doğrular üzerine kısa bir kelam edeceğim.

Öncelikle her şeyden önce bilmemiz gereken bir husus var ki Sarıkamış’ta ki şehitlerimiz hakkında ki söylemler tamamen 90 bin palavrasıdır.

Sarıkamış Harekâtında ki şehit sayımız 90 bin değil, resmi rakamlara göre 23 bindir.

Bu 23 bin askerimizin hepsi de harekâta katılmamış, birçoğu geri dönmüştür.

Bu konuda ki gerekli araştırmaları Genel Kurmay’ın arşivlerinden, Enver Paşa üzerine çalışmalar yürüten Gazeteci Ali Bademci’nin eserlerinden öğrenebilirsiniz.

İkinci bir önem arz eden konu ise Sarıkamış Harekât’ı hakkında ki mağlubiyet tartışmaları…

Şunu kesinlikle belirtmek istiyorum ki; Sarıkamış Harekâtını yenilgi ve mağlubiyet diye nitelendirmek akla ziyan bir durumdur.

Örneğin; Harekât’tan sonra Rus orduları kumandanı görevinden alınmıştır. Ama nasıl oluyorsa biz yenilmiş sayılıyoruz. Eğer ki biz yenildiysek Rus kumandan, Ruslar tarafından neden görevden alındı?

Yoksa ortada bir savaş durumu dahi olmadı mı?

Ve Sarıkamış’a gidecek olan mühimmat ve iaşe’ye ne oldu?

Önem teşekkül eden başka bir husus ise Sarıkamış Harekâtı’nın her yıl dönümünde televizyonlara çıkıp, mağdur ve mağrur edebiyatı yapıp algı operasyonları ile abide şahsiyetlerimizi hatalı veyahut hain göstermeye çalışanlardır.-ki biz bunlara 90 bin hobicileri diyoruz.-

Bu fıtratta ki kişi ve kişilere asla itibar etmeyiniz. Bunlar televizyon kanallarına çıkarak Türk milleti önünde, sosyal platformlarda ünlenmek adına yalan yanlış konuşanlardır ki bunların birçoğu tarihçi dahi değildir. Onların anlattığı ile tarihi vesikaları karşılaştırdığınızda ortada büyük bir çelişki olduğunu ve anlattıklarının birçoğunun saçmalık manifestosu olduğunu göreceksiniz.

Son olarak ise Sarıkamış Harekâtını bahane ederek Şehid-i Âlâ ve Gâzî-i Namdar Enver Paşa'ya hurafe ve hakaret edip, iftira atanlar hain oğlu haindir. Onların anlattığı tarihe göre Sarıkamış Harekâtını yenilgi olarak kabul etsek bile ortada bir de Çanakkale Savaşı vardır ki, mutlak zaferdir.

Şimdi diyeceksiniz ki ne alaka?

Çanakkale Cephesinin de komutanı Enver Paşa’dır.

E her komutan, girdiği her savaşı kazanmak zorunda değildir.

Çanakkale zaferini görmezden gelip, Sarıkamış’a bakarak Enver Paşa’yı hain ilan etmek, yine gaflet ve bir o kadarda ihanettir.

Gerçek tarihi gerçek kaynaklardan öğrenin!

20 yaşlarında dağlarda gerilla savaşı veren, genç yaşında Genel Kurmay Başkanı olan, Osmanlı Hanedanı’nın damadı Enver Paşa’ya hakaret etmek için ilk önce onun yaşadığı dönemi iyi bilip, zaferlerini ve üstün zekâsını kazanmak gerekir.

Son olarak ise bir dipnot bilgisi vereyim, aklınızda bulunsun;

Avrupa, Enver Paşa’nın başkumandan vekili olduğu dönemde Osmanlı Devleti ibaresi yerine, Enverland (Enver’in ülkesi) tabirini kullanmıştır.

Başta Sarıkamış Harekâtı’nda ki yiğitler yiğidi şehitlerimiz olmak üzere, Türk’ün varlığından bugüne kadar cennete uğurladığımız her şehidin şahadetini, Yüce Allah kabul eylesin.