BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİ VE DEVLET BAHÇELİ
Dünya ve ülkemiz siyaseti son zamanlarda her güne başka bir politik gündem ile uyanıyor. Bir yandan FETÖ, PKK, IŞİD vb. örgütlerle mücadele ederken, diğer yandan Amerika ve Rusya ile Ortadoğu üzerinden terörizm örtüsüyle yaşanan savaşın politik ve güncel polemikleri, içte ise referandum sürecine girdiğimiz yeni sistem tartışmalarını idrak ediyoruz.
*
Öncelikle şunu belirtmekte fayda var!
Rey tercihiniz evet ya da hayır, her ne olursa olsun tercih farklılıkları bizleri ayrıştırmaya, bölüştürmeye ve ikileştirmeye mahal vermemelidir. Elbette oyu evet olanlar hayırcıları, hayır olanlarda evetçileri kendince ikna etmeye çalışacaklardır. Lakin bu ikna çalışması ufak ve tatlı tartışmalarla yapılmalı, sonu her zaman kararlara saygıyla bitmelidir.
*
Kılıçdaroğlu geçtiğimiz gün sosyal medya hesabından, evet diyenler için vatana ihanet etmekle itham edici bir paylaşım yapmış. Partisinin üyelerinden bile oy alamayan bir genel başkan nasıl olurda evet diyenleri ihanetle itham edebilir? PKK’nın siyasi temsilcileriyle yol yürüyen, yerel yönetimler özerkliğini getireceğiz diyen bir uzantının lideri olmakla en büyük ihaneti Sayın Kılıçdaroğlu etmektedir. Yetmemiş gibi bir de MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamaları hakkında mantıksız diyerek akla ziyan bir cümle sarf etmiş.
Allah’a şükür lider özerklik demedi, pkk şovenizmi yapmadı ve asla materyalist unsurları kendine ülkü edinmedi.
*
Kılıçdaroğlu yetmemiş gibi birde Perinçek çıktı karşımıza.
İşi gücü bıraktı MHP’yi dert edindi kendine.
Dert edinmekte onlarda haklı; Devlet Bey Konya’da düzenlediği MYK, MDK ve Milletvekilleri toplantısına katılmak üzere otele geldiğinde Vali ve İl Emniyet Müdürünün onu karşılamasında ki derin mesajı aldılar.
Malum, Perinçek’in Sosyalist Parti’de başlayan genel başkanlık hayatı, Vatan Partisinde devam ediyor. Sadece bu iki partinin isimlerine bakarak ortada büyük bir çelişki olduğunu görebilirsiniz.
Terörist başını ziyaret edip çiçek uzatan, televizyon kanallarında PKK’lı teröristlere af isteyen, bunları yaptığı yetmemiş gibi bu vatanın ve milletin öz evladı olan ülkücülere milliyetçilik dersi verme gibi aptalca girişime girmesi kendisinin nasıl bir siyasetçi olduğunu ortaya koyuyor.
Devlet Bey, geçtiğimiz hafta ki meclis toplantısında kendisini hedef alan konuşmasına Perinçek Çin’den cevap vermiş. Verdiği cevabı bırakın, ülkemiz zor ve çetin günler geçirirken kendisinin Çin’de ne işi var?
Birde açıklamasında Türkiye’ye yeni dostlar kazandırmak için buradayım diyor. Sen kimsin? Devletimizin hangi kademesinde bir görev icra ediyorsun da Türkiye adına yeni dostlar ediniyorsun kendine?
Tabi ki de edindiği dostlar kendi nam ve hesabına…
*
Birde Perinçek’in ekürü, soyadı Önkibar olup kendisi tam bir hakaret ve iftira uzmanı olan Sabahatin var.
Zamanı manidar olan bir kitap çıkarmış…
İçine bilgi adı atlında kin, nefret ve iftira kusmuş!
Ülkücü Hareket’e proje, Başbuğumuza Amerikancı demiş, yetmemiş Devlet Bey’e hakaret üstüne hakaret etmiş.
Sokaktan, ‘’Ya Allah Bismillah Allahu Ekber!’’ ‘’Ne Mutlu Türk’üm Diyene!’’ ve ‘’Türkeş’in Ordusu Hainlerin Korkusu!’’ sloganlarını duyan ev sakinleri, balkonlarına çıkarak alkışladığı bir ideolojik hareketi böyle iftira ve karalama kampanyalarıyla asla kandıramazsın Sabahattincik!
*
16 Nisan’da referandum var…
Tüm partiler tercihleri lehine siyasi propaganda yapacaklar.
HDP, CHP ve Vatan Partisi propagandalarını milleti kutuplaştırarak, bir karışıklık ortamı yaratma tehlikesiyle yapıyor. Ak Parti’de de bu kutuplaştırma tehlikesini görüyorum. Ak taban ayrıştırmaya başladı bile…
Siyasi partiler bu duruma derhal bir dur deyip, çalışmalarını milletlik şuuruyla yapmalı ve ayrıştırmalara karşı durmalıdır.
Devlet Bahçeli ise her konuşmasında evet oyu vereceğini belirterek, hayır diyenlere gerekli uyarıları yaptıktan sonra kararlarına saygı duyduğunu belirtiyor.
Devlet, yine devletlik yapıyor…
*
Günün sözü: ‘’Ülkücü, ülkücünün öz kardeşidir!’’
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.