Türk'ün cesur, mert, kahraman mehmetciği. Türk ulusu var olsun, Türk devleti, toprağı, kutlu Türk vatanı düşmanın, hayinin hedefi olmasın diye canını feda eden mehmetciğimiz. Nasıl ki 2013 yılında sosyal medya hesabında kahraman şehidimiz Piyade Uzman Onbaşı Birhan Er: "Biz 7 yaşında yağmurun altında, soğuktan titreyerek 'Varlığım TÜRK Varlığına Armağan Olsun' derken şaka yapmıyorduk" diye yazmıştıysa, evet öylede yaptı, şaka yapmadı. Canını, kanını,varlığını Türk Varlığına armağan etdi ve şehit oldu kardeşim. Kardeşim, kardeşimiz, kandaşım diyorum çünkü öyleydi. Yalnız da değildi 33 kardeşimiz, 33 kahraman mert yürekli silah arkadaşı da onunla beraber varlığını Türk Varlığına, Türk İslam ülküsüne armağan ederek şehit oldu. Allah c.c şehitlerimizden razı olsun, onları yetişdirenlerden razı olsun. Şehitlerimizin aziz ruhları şad olsun. Tek tesellimiz Allah c.c izniyle peygamberimiz Hz Muhammed (s.a.s) komşu olacakları ve cenneti kendilerine mekan kılacaklarıdır. Bir de Türk ulusunun, devletinin bu kahramanlıklarını unutmayacağı ve kanlarını yerde koymayacağıdır. Hani diller ezberi olmuş sözümüz var ya "bir ölür bin diriliriz". Öyle de oluyor.

Canımızı yakan, bağrımızı dağlayan, kalbimizi acıtan 34 kahramanımızın kanı yerde kalmasın diye binlerce silah arkadaşları kahramanca savaşıyor.

"Bahar Kalkanı" isimli harekatla kahraman Türk ordusu şehitlerimizin kanının intikamını alıyor. Peki neden harekatın ismi "Bahar Kalkanı"?. Bana göre işte bu çok ama çok anlamlı, mesaj dolu, özellikle seçilmiş bir isim. Düşünüyorum ki, asil Türk ordusunun bu isimle kendisini, niyetini sinsice saklamaya çalışanlara, Beşşar Esad'ı maşa olarak kullananlara açık şekilde niyetinizi anlıyor ve önlüyoruz diye bir uyarısıdır. Tam olarak "Bahar" sözcüğü size neyi anımsatıyor?. Gelin bir az yardımcı olayım hatırlamanıza. Sene 2010 ve Arap dünyasındaki bir çok ülkede birileri sinsice asıl niyetini gizleyerek "demokrasi", "özgürlük" getiriyoruz, "bahar" getiriyoruz bahanesiyle Arap halkını içlerindeki hayinleri kullanıp kışkırtarak sokağa dökülmelerine neden oldu. Dediler ki, projeleri bölgesel, toplumsal bir siyasi-silahlı harekatdır. Sözde baharı getirdiler ama getirmez olaydılar. Aslında getirdikleri bir ateş topu, yer yüzünün cehennemini yaratmak projesiydi. Arap halklarını mahvetdiler, vaat etikleri "ekmek, özgürlük ve sosyal adalet” mefhumlarının yerine "bahar"ı getirdikleri Arap ülkelerinde bugün büyük ölçüde kaos ve tahribat hâkim durumda. Doğrusu inşa etdikleri durum da aslında işine yaradı "bahar" sevdalılarının, çünkü bu Arap ülkelerinin petrolüne açıkca el koydular, hükmetdiler, yerin altındaki zengin kaynaklara sahip oldular olmasına ama yerin üstündeki suçsuz sivilleri mahvetdiler, milyonlarca insanı öldürdüler, sağ kalanlar da hala baharı değil cehennemi yaşamaktadırlar. İşte bu şekilde Araplara "bahar"ı getirenler planlarında, projelerinde Türkiye'yi de es geçmediler. Meşhur "bahar"larını Türkiye'ye de getirmek kararını aldılar. Çünkü "Kırodistan" (kürdistan) diye saçma sapan tarihin hiç bir döneminde var olmayan bir terör devleti kurmalarına ve maşa olarak kullanmalarına bu coğrafyadaki en büyük engel Türk Devleti Türkiye Cumhuriyeti oluyordu. Ama "bahar"ı getirmeleri için bir bahane gerekiyordu ve o bahaneyi 2013 yılında buldular. Gezi Parkı olaylarında çok istemelerine rağmen, maddi -manevi her türlü desteği sağlamalarına rağmen hedeflerine ulaşamadılar. Türkiye'yi bölemediler, parçalayamadılar Elhemdülillah. Bu başarısızlıklarına rağmen vaz geçmediler. 15 Temmuzdaki darbeyle amaçlarına ulaşmak istediler. Asil Türk milleti buna izin vermedi, canını tanklara, uçaklara siper etdi, şehit oldu, gazi oldu, iç ve dış düşmanları amaçlarına ulaştırmadı. Allah'ın c.c izniyle. Ama "baharcılar" kararlıydılar bu defa da Suriye'deki mimarı oldukları iç savaşı ve maşaları Esad'ı kullanarak Türkiye'nin sınırlarını tehtit ederek hedeflerine ulaşmaya çalışıyorlar. Aslında kahraman ordumuz buna izin vermiyor. İşte baharcılara karşı, Araplara getirdikleri "baharı" Türk yurdu Türkiye'ye getirmeye uğraşanlara inat bir çok harekatlar yaptı Mehmetciğimiz, en sonuncunun ismi ise çok manidar oldu yani "Bahar Kalkanı" oldu. İşte bu açık seçik bir şekilde siz Türk-İslam düşmanlarının getireceği sözde cehennemi getiren bahara karşı Türk kalkanıdır. Türkiye'mizi, bölemeyeceksiniz! Kutlu Türk bayrağını indiremeyeceksiniz! Parçalayamayacaksınız! Başaramayacaksınız! Allah'ın izniyle. Çünkü Türk milleti olarak bizler aynı Piyade uzman Onbaşı Birhan Er ve 33 silah arkadaşı şehit kardeşlerimiz gibi varlığımızı Türk varlığına armağan etmeye hazırız evelAllah! Bir ölür bin diriliriz! Ne Mutlu Türk'üm Diyene!

P.S: Türk komutan İshak ÇELİK beye, verdiği değerli bilgiler ve destek için özellikle teşekkür ederim. Saygılarımla...