Türk'ün şanlı tarihine kanlarıyla zaferler yazan, Türk İslam ülküsünü yüce tutan, kalbindeki Allah aşkı ve vatan sevgisiyle düşmanı Türk'ün toprağında barındırmayan kahramanlarımız her zaman bizim gurur kaynağımız olmuşdur. Fatih Sultan Mehmet Han Gazi’ye atfedilen “Türk olmak zordur, çünkü dünya ile savaşırsın, Türk olmamak daha zordur, çünkü Türk ile savaşırsın.” sözleri aslında tarihimizin özetidir diyebiliriz. Tek Türk ulusudur ki, asla sömürgecilik ve faşistlik gibi bir kara lekeyi tarihinin sayfasına yazmamışdır. Türk'ün eli asla masumun kanına bulaşmamışdır. Bugün eğer tarihimizle gurur duyuyorsak bunu asil atalarımızın kalblerindeki Allah aşkına ve vatan sevgisine borçluyuz. İşte bu aşkın ve sevginin gücüyle atalarımız hain-yağı düşmanı yenmişlerdir.

Prof.Dr Tufan Gündüz hocanın söylediği gibi "Türk beklenendir". Evet, Türk tarih boyu her zaman umutla beklenmişdir. Türk zalimin zulmünden mağdurun, zorda olan ümmetin beklediğidir. Ne zaman ki, Türk'ün şanlı Tuğu, bayrağı bir semada süzülüyorsa orada huzur vardır demektir. Çünkü Türk vefalıdır, cefakeştir, mazlumun yanında ve zalimin karşısındadır. Azerbaycan Türkü şair Ahmet Cavat Kafkas Türk İslam ordusunun zaferine armağan etdiği "Çırpınırdın Karadeniz" şirinde Türk'ün vefasından şu dizelerinde bahs etmişdir:

Çırpınırdın Kara deniz, bakıp Türk'ün bayrağına!
«Ah!..» deyerdin, heç ölmezdim düşebilsem ayağına!
Ayrı düşmüş dost elinden, İller var ki, çarpar sinen!..
Vefalıdır geldi-giden, Yol ver Türk'ün bayrağına

Bu sözleri okuyunca sakın benim soyuma olan sevgimden aşırı abartdığımı düşünmeyiniz. Bu gerçeğin özü ve tarihin sayfalarında yaşanan ve yazılandır. Aslında bu makaleyi yazmamın bir sebebi vardır. Bu yakınlarda son bölümü yayınlanan İrak'da olsa da gönlümüzden ırakda olmayan Kut'dakı Kutlu Türk zaferini bizlere anlatan TRT dizisi "Kutlu Zafer" veya ilk adıyla "Mehmetçik Kut'ül Amare"yi, "Diriliş Ertuğrul''u, ”Payitaht Abdulhamid”i, ”Kuruluş Osman”ı izlerken bu makaleyi yazmak kararını aldım. Öncelikle "Diriliş Ertuğrul'', "Kutlu Zafer" gibi tarihimizle ilgili böyle güzel diziler yapıp yayınlayan TRT'ye özellikle teşekkür ederim. Bu diziler sayesinde yeni nesil Türk gençliğinin tarihimize ilgisi artıyor, özünü tanıyor ve zaferlerimizle gurur duyuyorlar. Ben bu makalemde TRT'ye sesleniyor ve bir Azerbaycanlı Oğuz Türk kızı olarak Azerbaycan Türkleri ve Anadolu Türklerinin ortak zaferi olan "Kutlu Zafer Bakü'' isimli bir dizi yapmalarını rica ediyorum. Çünki 1918 yılında kazanılan bu şanlı zaferin dünyada geniş kütleler tarafından duyulması, kadim Türk şehri Bakü'yü Türk yurdu Azerbaycan'dan koparmaya çalışan düşmandan kurtuluşunun ve Kafkas Türk İslam Ordusu'nun kahramanlığının anlatılması bakımından böyle bir dizinin yapılması önemlidir, gereklidir. Bugün 1990 yılında Türk şehri Bakü'nün ikinci defa düşmandan kurtuluşu uğrunda şehit olmuş Azerbaycan Türkü kandaşlarıyla, candaşlarıyla Bakü'nün koynunda aynı şehitlikde yatan Kafkas Türk İslam ordusunun bireyleri Anadolu Türkü er oğlu er kandaşlarımızın, soydaşlarımızın desteği ve yardımıyla kazandığımız bu zafer çok önemli ve değerlidir. Bu şanlı zafer Azerbaycan Türkleriyle, Türkiye-Anadolu Türklerinin kardeşliğinin en güzel örneği en güçlü kanıtıdır. Eğer bu şanlı Ordu Bakü'ye desteğe gelmeseydi olanları Azerbaycan Türk'ü şairimiz Ahmet Cavat şu dizelerinde çok güzel anlatıyor:

Şu karşıki duman çıkan bacadan
Sen gelmeden iniltilər çıkardı.
Gecikseydin mazlumların feryadı
Yeri, göğü, kainatı yakardı!

Ortak Türk Tarihimiz için bu kadar önemli kutlu zaferin vefa dolu kardeşlik destanının "Kutlu Zafer Bakü" veya “BAKÜ`NÜN FETHİ” isimli bir TRT dizisinde konu edilmesi ve yayınlanmasının çok gerekli olduğunu düşünüyor ve rica ediyoruz. Çünki Türk şehri Bakü`de kahraman Kafkas Türk İslam Ordusu şehitlerinin kanlarıyla yazdıkları zaferi yeni nesil ve tüm dünya duymalıdır.

Not: Her zaman öz məsləhətləri və değerli bilgileri ile destek olan Türk komutan İshak Çelik beye təşəkkürümü bildirirəm!