Müzmin Bahçeli muhalifi Sözcü bile manşetten vermiş…

1.Ordu komutanının Bahçeli’yi teminat göstererek darbe gecesi Erdoğan’ın İstanbul’a nasıl indiğini anlatmış…

Halbuki cinnet darbesinden önce Abla’nın MHP’yi ele geçirmesi için bas bas bağırıyor, Bahçeli’ye demediklerini bırakmıyorlardı…

Şimdi devlet adamı, vatansever, Türk milliyetçisi Bahçeli için övgü düzen düzene…

Bütün Türkiye Devlet Bahçeli’yi konuştuğuna göre, demek ki MHP’de “lider” değil, “değişim paranoyaklarının MHP sorunu” varmış…

Ama hala birileri utanmadan sosyal medyada yüzbinlerce kişinin Ablalarını savunduğunu haber yapıyor…

Aceleden, Başbakan olacağım takıntısından darbenin FETÖ’nün elinde patladığından haberleri yok anlaşılan…

Ya da FETÖ çamurunun bir yerlerine sıçrayacağından korkuyorlar!

Hevesleri kursaklarında kaldı…

Müzmin Bahçeli muhalifi Sözcü bile kabul ettiğine göre…

Demek ki güneş balçıkla sıvanamıyormuş!

Saray’ın bahçesinde yasaklamaya kalktıkları “10. Yıl Marşı”nı okudu AKP’liler…

AKP’nin borazanı TRT, Yıldızdoğan’ı yasaklamıştı ama şimdi AKP’liler meydanlarda onun türküleriyle demokrasicilik oynuyorlar…

“İki ayyaş”tan sonra AKP Genel Merkezi’ne büyük bir Atatürk posteri asıldığı devre geldik!

Tecrübe, öngörü ve sabır timsali Türkmen Beyi taa 2011’de söylemişti gelecek tehlikeyi…

Darbe yemiş AKP’li Bozdağ, dün diyor ki, “Dostlarımız uyarmış da inanmamıştık” demek zorunda kaldı FETÖ uyarısını…

Danıştay saldırısıyla başlayan uzun bir hikaye… İstediklerini verdikçe palazlandılar, sonunda 15 Temmuz’da kendilerini besleyenlere saldırdı o paralel yılanı…

Türkmen Beyi herkesi durmadan uyarıyor, milli meselelerde hep hükümeti destekliyor diye “AKP’nin payandası” ilan ediliyordu.

15 Temmuz’da güneşin balçıkla asla sıvanamayacağı bir kere daha görüldü!

Gülen denen zatla hiçbir araya gelmeyen sadece Bahçeli idi…

Hiçbir cemaat ve tarikata kucak açmayan sadece Bahçeli idi…

Ergenekon vakalarında duruşundan  bir ay sonra kaset skandalları patlatıldı, yine duruşunu bozmadı…

Çünkü söz konusu vatandı ve gerisi teferruattı!

1 Kasım’dan sonraki saldırılara da Bozkurt gibi dikildi, oyunu bozdu…

Bugün Devlet Beyin “yerli” duruşunu ve FETÖ'ye olan bakışını 15 Temmuz gecesi yaşananlar anlatıyor.”Devlet adamı” olduğu kesin…

FETÖ’cüler tarafından Balyoz’da Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen, televizyonda şunları söylüyor:

“Bugün gelinen aşama nedeniyle bizim fabrika ayarlarına geri dönmemiz gerekiyor. Hani Atatürk, İsmet İnönü? İki ayyaş diyorduk ne oldu? Oraya döndük şimdi. ‘Hakimiyet milletindir’ diye her tarafa yazı asıyorsunuz. Biz bunu hep diyorduk zaten, hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Şimdi anladınız hakimiyet milletindir yazıyorsunuz. Demek ki olay din de değilmiş, başörtüsü de değilmiş. Biz dinsiz miydik bunlar başımıza geldi? Bunlar dindar mıydı? Şimdi siz başörtülü rektörlerinizi yanına polisle girip götürüyor musunuz? Siz bu kadrolaşmayı yaptınız mı? Yaptınız! Hayvanat bahçesi müdüründen TÜBİTAK müdürü yapmayın, bilimi esas almazsanız bunların hepsi tekrar başımıza gelir”

Evet, güneş asla balçıkla sıvanamıyor…

Ne diyor Türkmen Beyi:

“Elbette 15 Temmuz Türkiye için aynı zamanda bir eşik, aynı zamanda bir dönüm noktasıdır. Fethullahçı terör örgütü devleti ur gibi sarmıştır.

FETÖ’cü teröristler üçüncü bin yılda Asya’nın Hıristiyanlaştırılmasına hizmetle görevlendirilmiş, Kürdistan’ın doğumunu hızlandırmak için tembihlenmiş insan ve inancın yüz karalarıdır.

Bu bir kuşatma harekâtıdır ve kaleyi içten çökertme hazırlığıdır. 15 Temmuz’da TBMM’yi bombalayan namussuzlarla, 1920’lerde Söğüt’te kutlu ceddimiz Osman Gazi’nin türbesini tekmeleyen, Ertuğrul Gazi’nin türbesini talan edip haç asan barbarlar arasında en ufak bir fark yoktur.

FETÖ terör örgütü düşmanın ta kendisidir, din ve iman muhalifidir, Müslüman Türk milletinin ilelebet lanet ve bedduayla anacağı ihanet oluşumudur.”

           Evet, güneş balçıkla asla sıvanamıyor!

           Ve Bahçeli, bu cinnet darbesinden sonra olana bitene dikkat çekiyor:

           “MHP, Türkiye’nin bugünkü kırılgan ve beka düzeyinde tehditlere açık döneminde OHAL uygulamasına desteğini çekinmeden göstermiştir. OHAL, Gazi Meclis’in iradesini askıya alma, yok sayma şeklinde de yorumlanmamalıdır.”

“Fakat FETÖ terör örgütüyle OHAL kapsamında etkin ve çok boyutlu mücadele ederken dikkat edilmesi ve altı özenle çizilmesi gereken hususlar vardır. Öncelikle ve ilk olarak, askeri ve sivil bürokraside toplu görevden almalar yapılırken, kesinlikle sağlam delil ve belgelere dayanmak esas olmalıdır.”

“Bu yapılıyorken, masumların hakkını gasp etmek, suçsuz günahsız insanımızı mağdur etmek en az terör örgütünün zalimliği kadar tehlikelidir. Bu itibarla, idari ve kanuni tasarruflar sırasıyla ve süratle alınırken, mazlumlara ilişilmemeli, onların hak ve insanlık onurları çiğnenmemelidir.”

“Mensup olduğumuz millet asırlardan beri çok şükür Türk’tür.”

“Bizim başkaları gibi devletle, cumhuriyetle, milletle, ortak değerlerle ve demokrasi ile hiçbir devirde sorunumuz olmamıştır, olmayacaktır.”

“Milliyetçi Hareket, milli iradeden doğmuş milliyetçi ruh ve şuurdur.”

“Unutmayalım ki, Türkiye Cumhuriyeti, demokrasiyi ve parlamenter sistemi birlikte yaşatmaya ve yüceltmeye her zamankinden daha fazla mecburdur.”

Evet, güneş balçıkla asla sıvanamıyor; işte lider, işte devlet adamı!