Paradigmayı değiştirmeye çevresindekilerden başladı Ablaları…

Önce polis barikatında boy boy fotoğraflar…

“Ben İçişleri Bakanıyım…”

Sanırsın ki yıllarca bakanlık yapmış da, büyük operasyonlara imza atmış da…

Sekiz aylık Çiller Ablasının yanında bakanlığı var…

“Faili meçhullerin sorumlusuyum” diyecek kadar onu öyle pohpohlamışlar ki…

Oysa tek yaptığı bir müdürü, kapısına dayanıp zoraki koltuğu boşalttırmak!

Otelin önündeki kalabalıkları görünce coşuyor, aslan kesiliyor, bırakıverseniz anında AKP’yi indirip başbakan olacak ve Tayyip’i de tahtından indirecek!

Polis barikatında boy boy fotoğraflar…

Polisin biber gazı ve toma suyunu yemiş de direniyor!

Belli ki kurultay falan yok, ama olsun!

Onun şöhreti cilalansın, inandırılan Ülkücüler, liderine küfre devam eden MHP’lilere mesaj verilsin, gerisi önemli değil…

S.Oğan kardeşi, Koray biraderi, Ümit Hocasıyla mesut bahtiyar oluyorlar…

Teşkilatları otobüslere bindirip Genel Merkeze karşı bayrak açtırdılar, Yeniçeri durumuna düşürdüler ya önemli olan bu…

Sonra dönmeye başlıyor gelenler…

Yola çıktığı diğer üç adayı gönderdikten sonra tek başına gerçek yüzünü göstermek için otobüsün üzerine çıkıyor… Hırsını alamamış bir türlü…

Anadolu Otele sokmadılar ya, hukuksuz kurultayı yaptırmadılar ya, sinirden çatlayacak…

Yargıtay’a esip gürlüyor…

Kocasına, bağırıp çağırıyor, etrafına emir yağdırıyor…

Türk töresi, Ülkücü töre tepe takla!

Sinirlendikçe batıyor, battıkça yüzü ortaya çıkıyor:

“Bir sürü geri zekalı!”

Kime diyor bunu?

Orada CHP’li veya AKP’liler olmadığına göre, etrafındaki Ülkücülere söylüyor…

Barikatlarla çevrili, Anadoludan otobüslerle toplanıp gelmiş, sermaye-cemaat-medya sarmalında serseme çevrilip mankurtlaştırılan kitleye söylüyor Ablaları…

“Paradigmayı” değiştiriyor Ablaları…

Bir türlü kaç delege imzası var, tespit ettirememek, otele girip tüzüğü değiştirememek delirtiyor onu…

Genel Merkez sadece hukuku çalıştırıyor, sadece kanun ve tüzüğü işletiyor… Genel Merkez lehine karar veren hain, işbirlikçi, kendi lehlerine karar veren “hakim”!

Olmuyor, kirli tezgah bir türlü tutmuyor…

Bahçeli, milim sapmadan duruşunu sürdürüyor, isyana kalkışan her yeniçerinin kellesini almakta kararlı…

Paradigma maradigmayı değiştirtmemekte kararlı…

Yol, Başbuğ’un yoludur; kırk yamalı DYP-AKP yolu değil!

Sinirlendikçe batıyor Ablaları… Etrafını saran kara gözlüklülerin bile farkında değil… Çembere alanların DYP’den, ANAP’tan, AKP’den, sermaye-mafya-medya sarmalından gönderilenler olduğunun farkında değil…

Anadoludan da sadece “iktidar” için kandırılan Ülkücüler çıkıp gelmiş…

Ama ne yazık ki sadece “konu mankeni” gibiler…

Ülkücü Hareket, Dokuz Işık, Başbuğ hiç akıllarına gelmiyor, sadece iktidar hırsı…

Ortada “Dava” yok, “Dava”! Beş bin şehitin uğruna öldüğü dava!

Sinir krizine giren Ablalarına göre onlar sadece “bir sürü gerizekalı”!