Türk Devletlerinin, İstanbul’da toplanması. 100 yıl önce, batı tarafından diz çöktürülerek, Türkiye'nin

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tarafından liderlik edilen kurtuluş savaşıyla bağımsız olmasının dışında, bu gün bir araya gelme mutluluğuna eriştiğimiz hiç bir bağımsız Türk cumhuriyeti kalmamışken, bu gün İstanbul da yaşadığımız bağımsız Türk Cumhuriyetleri Devleti buluşması, 1992 yılında başlayan mücadelenin sonucu olarak, Türk medeniyeti için asrın hadisesidir.

Müstakil Türk devleti olarak bir tek Türkiye Cumhuriyeti Devletinin olduğu bir dünyadan, BM-Birleşmiş Milletler de bizden başka Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Tacikistan da bağımsız devlet olarak özgür ve bağımsız devletler olarak temsil edilmek ayrı mutluluktur.

Bu gün KKTC diye ifade etmek zorunda kaldığımız, ancak önümüzdeki günlerde Kıbrıs Türk Cumhuriyeti diyerek bağımsız devlet olarak tanınmasını beklediğimiz, 2 gün sonra kuruluş yıldönümünü kutlayacağımız KKTC, BM de gözlemci üyedir.

Dün tek bağımsız Türk devletinden, bugün 8 devlet, yarınlarda çoğalacak bir millet olarak varız. Büyüyerek ve güçlenerek VAR OLACAĞIZ...

Çin anayasasında Özerk Cumhuriyet olarak tanımlanan Doğu Türkistan’ın soykırıma tabi tutulmasını durdurulma umudumuz ve dileğimiz diri tutarak, dünya da kendi kimliklerinden ve inançlarından dolayı yok edilişe tabi tutulan, asimilasyon süreçleri yaşayan Türkler başta olmak üzere bütün insanları dâhil eden bakışımızı koruyarak, bütün mazlumların sesi olmayı koruma umudumuzu diri tutmalıyız.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün sözleriyle bitirirsek: "Şu kadarını belirtmeliyim ki, her şeyden evvel bir Türk milliyetçisiyim. Böyle 

doğdum, böyle öleceğim. Türk birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım tamdır. Ben görmesem bile gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım."

Dr. Abdullah BUKSUR
İnsan Hakları Eksperti
(İHAF) İnsan Hakları Avrasya Formu Gn. Sek.