Her Fırın, Her Hamurun Harcı Değildir
Okuyan ve düşünen insanların belli aralıklarla inzivaya çekilmelerinin, uzleti tercih etmelerinin nedenlerinin neler olabileceğini hiç düşündünüz mü...
Kalabalıklar da yalnızlaşan, kalem-kelâm erbabı, belâgat sahibi insanlarda dönemsel olarak zuhur eden yalnız kalma arzusu, , sanal ilişkilerden yorulmalarından-yıpranmalarından-tahammülsüzleşmelerinden kaynaklanıyor olabilir mi acep...
İnzivaya çekilen ateşte pişmiş zihinlerin, yaşadıkları toplumdan uzaklaşmayı tercih etmeleri, hal diliyle; "sizi Allah'a havale ediyorum" demek midir...
Yoksa, uzlet veya inziva; kişinin, ruhsal ve zihinsel olgunlaşmasını tamamlamak adına dönemsel olarak toplumdan uzaklaşarak kendini bulmaya çalışması mıdır...
Peki, yalnız kalma arzusu; insanların, etrafını-sevdiklerini cezalandırmak istediğinde depreşen, bir tür cezalandırma yöntemi olabilir mi...
Ya da daha açık söylersek; "kıymetimi bilmeyen, bedelini benden mahrum kalarak öder" demek olmasın sakın ve uzletinin müsebbibi egosu olanların tercih ettikleri inzivadan fayda sağlaması ne derece mümkündür...
Tasavvufî açıdan; "cürümünü bilmediği ateşin alevine maruz kalanların, dönemsel olarak kendilerini bulundukları toplumdan soyutlamalarıdır" desek kınar mısınız bizi...
Uzlet ya da inziva, bir tepki-var oluş-yok oluş-isyan-aksiyon-duruş-fırına girme-reaksiyon -cezalandırma-ödüllendirme veya çok daha fazlası mıdır ki...
Ne yani, inziva; insanların ilişkilerinde kâr-zarar hesabı yaptıklarına kanaat getirenlerin, girmiş oldukları depresyondan çıkabilmek adına başvurdukları bir tür rehabilite yönteminin, uzlet maskesiyle perdelenmiş bir kaçış, olabileceği düşünülemez mi...
Sizce; dünyaya yalnız geldiğini ve göçerken de yalnız gideceğini bilen insanın, yaratılışına paralel, arada sırada yalnız kalmak istemesi anormallik alameti olarak yorumlanabilir mi...
Bir vuslatı nihayete erdirebilme muradıdır uzlet
Kişiyi uzlete mecbur eden, Aşk'ın gıdası hasret
Ve bir hengameden kurtuluş yöntemi olarak da görülen uzletin, arada bir yapılmasında ne sakınca olabilir dersiniz..
Yalnızlığına dünyayı sığdıranlarla, dünya da yalnız olanların uzlet anlayışı arasında dağlar kadar fark vardır desek, abartmış olur muyuz...
Kanımca uzlet;, kimilerine göre bir yangın merdivenidir, alevlerden kaçmak için ve birileri içinde hamuru Aşk'a müsait olanları pişiren bir fırın...
Ve en nihayet iradesi cüz'i olanın tıkandığında dilinden dökülen mutlak hakikat; ALLAH!...
Son kertede diyoruz ki;
Uzlet ya da inziva, vardıramaz menzile
Sonsuza varabilmek, kimin haddine
Cürümünü bilmediğin ateşin, alevinden uzak dur
Girdiği fırında yanan da çoktur
Hasılı, uzleti tercih eden, inzivaya çekilen, bilmeli ki; her fırın, her hamurun harcı değildir...
Gürkan KARAÇAM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.