"ÜLKÜCÜ DEĞİLİM" DİYORDU BAŞBUĞ OLDU
Sürgünlere yollanmaktan aile kurmaya vakit bulamadı…
Mamak zindanlarında görmediği işkence kalmadı…
Ömrü boyunca Başbuğun dizinin dibinden hiç ayrılmadı…
***
DYP'den ANAP'tan gelen teklifleri "Benim ülkü diye bir davam var" diyerek elinin tersiyle itti…
Ülkücü duruşunu hiç bozmadı…
"Babadan Türkeşçi" olduğunu her fırsattagösterdi…
***
Başbuğun vefat haberini aldığında kahroldu…
Mezar alanının tahsisi için gece yarısı Bakanlığın kapısını kırıp içeri girdi.Resmi işlemlerin hızlanması için gereken tüm talimatı anında verdi.
***
Başbuğ Alparslan Türkeş Bahama adalarında güneş, deniz ve kumsalın tadını çıkarırken; O tabutluklara atılmış, tırnakları çekilmiş, idamla yargılanmıştı…
O'nun Ülkücü hareket için çektiği çileler kelimelere sığmayacak kadar çoktu…
Bu yüzden bir gün biri Başbuğ olacaksa o kişi kendisi olmalıydı…
***
Ailecek bu davanın selameti için kolları sıvamışlar, hayatlarını ortaya koymuşlardı…
Ülkücülük o kadar damarlarına işlemişti ki, DYP ile boşanması olmayan Katolik nikâhı kıymış, çocuklarına bırakacağı tek mirasın DYP olacağı üzerine yemin etmişti…
Ağabeyi de bir dönem Kocaeli MHP il başkanlığı yapmış, ama siyasi hayatının büyük bir bölümünü DYP'de geçirmeyi ülkücülüğünün kendine yüklediği bir görev saymıştı…
***
Çocuklara "Bozkurt değil, DYP işareti yapın" diyerek, Başbuğ'a olan vefa borcunu bu şekildeödemeyi düşünmüştü…
Bozkurtları Kırat'a tercih etmek onun için ülkücülüğün olmazsa olmazları arasındaydı…
***
Erdemliler Hareketinde yer alması için kafasına silah dayamışlar ama o bu esaretten iki ay sonra kurtulup kaçmayı başarabilmişti…
Ülkücülüğünü tartışmaya açanlara "açtırmam" diyerek sert bir tavır takınmayı da ihmal etmedi…
O'nun için Ülkücüler "bir sürü geri zekalı"ydı…
Kimse O'nun ülkücülüğünü tartışamazdı…
***
Ömrü çilelerle geçti…
Pardon Çillerlerle…
Bu yüzden "Başbuğ" olmak onun en doğal hakkıydı…
***
Meğer "Biz haddimizi bilmeyiz" derken yalan söylemiyormuş…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.