AĞAÇTAKİ KEÇİ!..
Dün Başbakan, AKP Grup toplantısında konuşuyor.
Bir ara gaza gelip Bozkurt işareti yapıyor…
Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alanların geldiği son aşama bizi sevindirse de, Binali Beyin toplantı sonrası Bozkurt işareti için yaptığı açıklama tam bir gaf aslında…
“Engelliler için işaret dili var ya onu kullandım” cümlesinin başka türlü açıklaması olamaz.
Belli ki AKP, hala Bahçeli ve Ülkücü Hareket’in bu vatan için omuzlarına yüklendiği sorumluluğun farkında değil…
Bir bakıma bu söz, zoraki “Türk milliyetçisi” olunamadığının da ispatı!
*
Y-CHP/Perinçekgiller destekli devşirmeler, hala konuşuyor…
Devlet beyin gruptaki konuşmasına “Hodri meydan” cevabı verecek kadar da densizler…
MHP ile ilişkisi kalmamış Akşener, “Toplayın kurultayı da boyumuzun ölçüsünü alın” diyebiliyor!
Hala gözü koltukta yani!
Devlet Beyin sözlerini anlamamış belli ki…
Ne dedi size Devlet Bey?
1-“Bizim için siyaset çıkar mücadelesi, çekişme alanı, çatışma sahası değildir.”
2-“Milliyetçi Hareket, kaostan geçim, krizden seçim yapan bir parti olmamıştır.”
3-“Hiçbir bedbahtın bize parmak sallamasına da tahammül edemeyiz.”
*
7 Haziran’da, 1 Kasım’da kılını kıpırdatmayıp milleti Esenboğa tarlalarında sözde kurultay yaptırmak için toza beleyen, MHP’nin tarihi yürüyüşünü kesmek isteyen kervan yağmacıları, Başbakanlık beklerken yaşadıkları korku şokunu unutmuşlar.
Ama Ülkücü Hareket unutmadı!
Bahçeli’nin dediği gibi, Türk milliyetçileri, “Bozkurt destanına tilki masalıyla cevap yetiştirmeye çalışanların hepsini kovalar işine bakar.”
Bu saldırıların amacı bellidir.
“Türkiye düşmanları bildik ve hepimizin malumu olduğu maşalarını iplerini gevşeterek ortalığa salmışlardır.”
“15 Temmuz aslında hacı postuna bürünüp koynunda haç taşıyan, dilinde hakikat, kalbinde hıyanet; alnı secdede, aklı köhne efendilerinde olan münafık ve melun niyetlerin hilalimizin sancak ve ismet-i haremine kurşun sıkması, pusu kurmasıdır.”
15 Temmuz Müslüman Türk’üm diyenden bin yıllık bir intikam alma hevesinin ifade ve ilamıdır.
Ve MHP bu tehditlere dur demek için “evet” demektedir.
Öyle bir inat içindeler ki, Bahçeli “hayır” dese, körü körüne “evet” diyecekler!
Türkiye bu belalardan temizlenmelidir.
Şimdi MHP “evet” diyor diye tepiniyorlar.
Niye evet diyormuşuz? Yine AKP’ye payanda oluyormuşuz?
Galiba MHP, FETÖ’nün yanında dursa, PKK’nin, CHP’nin, EMEP’in, ÖDP’nin, TKP’nin, elinde Ülkücü kanı olan Aydınlıkçıların kuyruğuna takılsa hoşlarına gidecekti.
*
Ama bu ülke için yeminimiz vardır, vazgeçemeyiz.
Milliyetçi Hareket Partisi bir bütündür, bu davanın yolcuları ülkesi ve milleti için gereğini yapacaktır.
İstediğimiz, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi”nin gelmesidir.
Buna rağmen…
1990’lı yıllarda merhum Başbuğumuzu kurultay salonlarına sokmamak, MHP’yi ele geçirmek, davamızın haysiyetini gölgelemek için oyun içinde oyun kuranlar, şimdi kalkmışlar Türk milliyetçisi maskesiyle yine film çeviriyor, yine sahne alıyorlar.
Asla yılmayacak, vazgeçmeyeceğiz. Çünkü:
Yemin ettik, dönmeyiz.
Söz verdik, çiğnemeyiz.
Evet dedik, devlet ve milleti ezdirmeyiz.
Ruhumuz Ergenekon, irademiz evettir.
Kökümüz Issık, kararımız evettir.
Kurtuluşumuz Ankara, tercihimiz evettir.
Dünümüz Türk, bugünümüz Türk, geleceğimiz Türk’tür.
Ötüken’deki ülküyüz.
Şehitlerin duasındayız.
Biz, Ne Mutlu Türküm diyenlerin son kalesiyiz.
Ve 16 Nisan’da yeminlerine bağlı kalarak evet diyecek olan Milliyetçi-Ülkücü Hareketiz…
“Ağaçtaki keçinin dala bakan oğlağı” olmayacağız!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.