GÜNAHKÂRLAR

Saray’da 23 Başdanışmanla yazılan söz:“Bu toprakları yeniden vatan yapacağız!”

RTE ve Serok Ahmet’in “stratejik çukur”a yuvarladığı halimizin AKP’cesi!

14 yıllık iktidarın 3 yılında polisi karakola, askeri kışlaya kapatıp, vali ve kaymakamlara “üç maymun”u oynatan AKP, gırtlağına kadar günaha, gaflet ve ihanete saplanmış durumda…

Şimdi “Bu şehitleri o toprakları yeniden vatan yapmak için veriyoruz” diye delirme alameti sözler sarf ediyorlar.

Halbuki Saray’daki, 2014’te “PYD’ye Urfa üzerinden destek gönderilmesini ben teklif ettim” diyordu…

Şimdi ABD’ye, “Ey Amerika! Bizimle beraber misin, yoksa bu terör örgütü PYD ile YPG ile mi berabersin?” diye soruyor! İçerideki yüzde 49,5’luk yandaşlarına selam olsun!

“Kobani’ye selam olsun” diyen o Serok Ahmet ise, Süleyman Şah türbesinin taşınmasına, Savcı Kiraz’ın şehit edildiği operasyona ve Güneydoğu’da 300 polis ve askerin şehit olduğu operasyona da “Başarılı” diyen bir devlet adamı…

İçişleri Bakanı Ala, Diyarbakır-Sur'da yüzde 95'lere gelindiğini belirterek, akıllara zarar "Umarım yakında da olumlu neticeler alınacak ve bitecek. 7 ilçede bugüne kadar 2 bin 40 çukur-barikat, 2 bin 313 bomba düzeneği imha edildi” açıklaması yapıyor.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, terör örgütü PKK’nın, 200 ton bombayı şehirlere doldurduğunu itiraf ediyor. PKK, Nusaybin’den Suriye’ye tünel bile kazmış.

Batı’ya “PYD bir terör örgütüdür. YPG bir terör örgütüdür. PKK ne ise PYD odur.” çağrısı yapıyorlar… Ama PKK ve PYD önderleriyle pazarlık masasına oturan, PKK ve PYD’yi dirilten, büyüten, PYD’ye silahlı konvoy yardımı gönderen, Suriye’de çatışmada yaralanan PYD ve YPG teröristlerini Türkiye’de tedavi ettiren ta kendileri!

Saraydaki şimdi diyor ki: “PYD bir terör örgütüdür. YPG bir terör örgütüdür. PKK ne ise PYD odur. Bunu bütün uluslararası örgütlere taşıyacağız.”

İyi de, PYD’li Müslüm’ü defalarca Türkiye’de misafir eden, Peşmerge’nin Türkiye üzerinden Kobani’deki PYD’li teröristlere yardım götürmesine “Peşmergelerin Ayn El Arab’a yani Kobani’ye geçişiyle ilgili olarak Sayın Obama’yla yaptığımız telefon görüşmesinde kendilerine bu teklifi zaten ben yapmıştım” yorumu yapan ve “Salih Müslim’i Türkiye’ye getiriyoruz. Bakın kaç jest arka arkaya. Bir anlamda ‘meşru görüyorum seni’ diyoruz” diyen Serok Ahmet’i Başbakan yapan kim?

Besledikleri o Suriye güçleri, Türkiye’nin Halep’in kuzeyinde Kürt bölgelerini bombalamaya devam ederse karşılık vereceklerini açıklıyor.

Saray ve AKP’nin günahlarını yakalanan bir PYD/YPG’li anlatıyor: "PYD, Suriye'de Kürtlerin siyasi hareketidir. Bu partinin silahlı faaliyet yürüten YPG kanadı vardır. Bu oluşumlar PKK  çatısı altında faaliyet yürütür. YPG, PKK'nın Suriye hareketidir. Öcalan'ın fikirlerini benimser.  PKK'dan bağımsız hareket edemez. Ben Kobaniliyim. Kobani'de YPG'nin yani PKK'nın hâkimiyeti vardır. Orada devlet YPG yani PKK'dır, kabul etmeyen Kobani'de yaşayamaz. Zaman zaman illegal yollardan Suruç'a giriş çıkış yapıyordum, buradaki PKK'lılarla buluşup tanıştım. Daha sonra beni PKK-YPG'nin lojistik biriminin sorumlusu yaptılar.

Sorumluluğumdaki dört kişilik timdekilerin hepsi Suriyelidir. Kobani'de faaliyet yürüttüm. Bizim görevimiz, örgüte katılacak elemanların teslim alınması, mühimmatların teslim alınması ve Kobani'den Türkiye'ye mühimmat gönderilmesidir. Kobani'de üst sorumlu olan Said adlı Türk'e bağlıyız. Kandil kampından sorumlu olarak atandı. Bu kişinin eş sorumlusu Türk vatandaşı Fidan'dır. O da YPJ'den sorumludur. Genellikle Cizre-Amed-Şırnak ve Suruç'tan katılım olur. YPG'ye katılım yüzde 90 civarında Suruç'tandır. Ben PKK adına çok sayıda savaşçıyı Türkiye'den Kobani'ye YPG asayişe götürüp teslim ettim.”

AKP, 14 yıldır iktidarda… Müthiş bir günah bataklığında…

Memleketi müstemlekeye çevirdi, gelenden gidenden haberi yok, üç maymunu oynaya oynaya PKK’yi palazlandırdı, Anadolu’nun şehit gitmeyen şehri kalmadı…

Hala günahkâr Ala, “İdil dışında Nusaybin var, bir takım yerlerde böyle barikat, çukurlar var ve bunlar kaldırılacak" açıklaması yaparak halkı paniğe sürüklüyor. Saray danışmanı Binali Yıldırım ise “Türkiye’nin gücünü sınamaya çalışıyorlar. Onlara Recep Tayyip Erdoğan’ın sesiyle ‘Dostluğumuz ne kadar kıymetli ise düşmanlığımız da o kadar şiddetlidir” gibi kabak tadı veren açıklamalar yapıyor.

Binali efendi bir de şunu söylemiş:

“ABD’nin kılavuzu da karga olduğu için bölge için yapacağı bir şey yok!”

Eeee, sarayın kılavuzlarından belli, eşbaşkanlık sevdalıları memleket yanarken hala rejim değişikliği ve başkanlıktan başka bir şey bildiği yok!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa ÖNDER Arşivi
SON YAZILAR