Sahibinden yem bekleyen tavuklar gibiler: Gıt gıt gıt… gıt gıt gıt…

Akşama kadar TMSF ve havuz marifetiyle fethedilmiş kanallarda gıdaklıyorlar…

Sadece biri değil, dört bir yandan, gıt gıt gıt!

Televizyonlarda sıra gelmezse Twitter ve Facebook’tan kafa ütülemeye devam!

Ambarlarda arpa, buğday, darı kalmadı, tok evin aç tavukları için…

Doymak nedir bilmiyorlar… Kırk boğum olmuş mide ve taşlıkları doymuyor bir türlü…

Aslında tıka basa yemekten rehavet ve gaflet içindeler…

Nereye, kime saldıracaklarının önemi yok, cukka çıksın yeter.

Bir kümeste sadece bir horoza yer olduğunu bile unutanlar var.

Ellerinden kayıp giden “darı ambarı”na ortak olduklarını sanan horozlar, birbirlerinin ibiklerini gagalamaya başladılar. Çetin bir “horoz dövüşü” yakında!

Yıllarca pısıp aralarından birinin “gücüne” boyun eğenlerin takati kalmamış, yıllardır tavukların sırtından inmeyen o ünlü horoz’un sahibine hileyle yaptırdığı altın kaplama kümese, etrafından hiç eksik olmayan tavukları alıp çekilmesi de her şeyin üstüne tüy dikmiş durumda…

O altın kaplama kümesin tavukları ünlü horoz’un her dediğini yapıp darı ambarında zevk ü sefa içinde yaşamakla mükellefler… Ünlü horoz’un ömrü vefa ettikçe arpanın, buğdayın, darının hatta emiz yoncaların en hasını yiyecekler… Ama ünlü horoz, istedikçe yumurtlayabilecekler…

Ünlü horoz öyle ihtiraslı ki, bütün ülkenin kümeslerine hükümran olmanın planlarını yapıyor, bütün tavukları ve pısırık horozları çeşitli vaat veya tehditlerle hareminde tutuyor.

Terkedip gittiği eski kümesteki pısmış horozlardan bazıları ayaklanıyor, şimdi direniş için kümesteki tavukların gönüllerini almakla meşguller…

Gıt gıt gıt… Ünlü horoz’un ambarı boş eski kümeste racon kesip tavukların hepsini emanet ettiği bir horoz, arada bir kanatlanıp ötmeye kalksa da kümeste hala ünlü horoz’u unutamamış, altın kaplama kafesteki darı ambarına göz dikerek bu kümesten taaa o kümese nağmeler yapan tavuklarla cebelleşiyor.

Kümeslerin dışında kalıp orada burada deşinen, solucan eşeleyen, tersliklerde buğday arpa didaklayan tavuklar ve onlara istediği zaman musallat olan horozlar da hesaba katılınca düşünün siz tavuk dünyasındaki kavgayı…

Kimi de dalkavuk, yağcı, piliçlerini ünlü horoz’un çevresinde pervane ederek altın kaplama kafese girebilme amacında.

Kendi hemcinslerini kümese ihanetle suçlayan, ünlü horoz için olmadık taklalar atan, özgürce gezinen soydaşlarına çamur atan kümes mensupları da türedi.

Hatta…

Gerek eski kümesteki gerek altın kaplama yeni kafesteki horozların canını sıkan, olmadık zamanda seslerini bastıran, tavukları kendi tabii dünyalarına yönlendiren başka bir ünlü horoz ve güçlü tavuklar kitlesi hepsinin canını sıkıyor.

Altın kaplama kafesteki ünlü horoz, yıllarca kümeste mırmırlığını yamış yaşlıların, palazlanıp eski kümesi emanet ettiği horoz ve onun yanında saf tutanların dırdırından ve ambarı paylaşmaktan hoşlanmıyor, civciv, piliç, yarka, tavuk ve horozların hep çevresinde ve emrinde olmasını istiyor.

İstediği türde yumurta, istediği sayıda horoz istiyor tavuklarının başına… Ama ille hepsi kendi kontrolünde olmalı…

Zaman zaman musallat olduğu gerek diğer kümeslere ve gerekse başıboş dolaşan tavuklara bulgur kırıntıları göndererek kümesine çekmeye çalışıyor.

Lakin hayat hep kendi zincirinde sürüyor. Beklenmedik Denizli ve Hint horozları baş kaldırınca isyanı kümeste örtbas etmeye kalkıyor. “Darı ambarı”ndan uzaklaştırdığı horozların kimi televizyonlarda onca yılın olan bitenini dökmeye başlayınca “dövüşmekten hoşlanmayan eski bir ünlü horoz” bile taraf olmak durumunda kalıyor.

“Gıt gıt gıt”lar, cıyaklamalara dönüştü bile…

Altın kaplama kümesle yetinmeyip bütün tavuk dünyasına hükümran olmak isteyen ünlü horoz, yetiştirdiği sosyal medya civcivlerine bozkurt âlemine bile tafralanmaktan çekinmedi, talan ettiği “darı ambarı”nı bozkurtların ellerinden alacağı yaygarası yaptı.

“Puslu” bir havada bozkurtların düze inmesiyle korkutuyordu ama bozkurtlar “kümes” talan etmezdi!

Düşünemediği şey, zamanında işbirliği yaptığı “tilkiler”in sinsice içlerinde yaşadığı idi…

Şimdi eski kümesin ve altın kaplama kümesin horozları ibiklerini kızartmış didişirken ciyak ciyak bağırışıyorlar… Emanetçi eski horoz bile kümeste tek “erkek” olmanın yolunu arıyor!

Sadece koca ülkenin “darı ambarı”nı dokuz boğum olmuş taşlıklarına indirmek için…

İçlerinden biri diğerlerini bağırta bağırta kan revan içinde bırakıp bütün tavukların “erkeği” olacak… Ama kim?