PUŞT ZULASINDAKİ ÇAKALLAR
Eşkıya, hırsız, katil ve bütün çakallar düze indi... Evrile devrile çöken Rusya’nın kucağına düşecek kadar “stratejik çukur”da debelenenler, yakasını “şeref” pazarlığıyla PKK’ya kaptıranlar, namuslarını 17-25 Aralık’ta kaybedenler, bağıra çağıra ileri demokrasi, din iman, darbe tellallığına devam ediyor. Cumhurun oyuyla seçilen cumhurun başının vasiyetine sokulan yargı, önüne geleni alıkoyuyor, iki şeyi örtbas etmek için gündem üstüne gündem oluşturuyor. Katrilyonluk saraylar, uçaklar, Mercedesler alanlar, üç-beş kuruşluk plaketleri yasaklayarak “tasarruf” yalanı yayıyorlar! AB’ye efelenen ikiyüzlüler, AB Bakanlığı için milyonlarca lira kira bedeli ödüyorlar. TV dizisinden üretilmiş örgütlerle, gazeteden televizyondan çıkarılan silahlı örgütlerle cebelleşen devlet yarattılar! Türk milleti böylece aptala döndürülerek hafızası silinip, bütün değerleri alt üst edildi. Cumhurun başının “paralel” ilan ettiği cemaate savaş açıldı. Ama... AKP’nin asıl paraleli PKK/HDP/KCK idi, sakladılar... Çözüm ve demokrasi kılıflı puşt zulasında saklanan çakallar, vatanın bağrında Kürdistan ilan ediyor ama iktidar Taşhiyecilere iftira edildi diye kıyamet koparıyor. Bir ara jöleli danışmanın İslam düşmanı ilan ettiği, yandaş havuz medyasının yazdığı, AKP hükümetinin bakanının, polisinin, MİT’inin operasyon yaptığı Tahşiyeciler, Pakistan'da 130 kişiyi öldüren Taliban'ın en büyük destekçisi El Kaide'ye açıktan destekleyen, 'Usame'nin çağrısı müslümanlara farzdır' diyen yobazlıktı. Cumhurun başının, başbakanın, adalet bakanının taraf olduğu adaleti sağladılar. Karşılarına çıkan herkes “makul şüpheli” artık.. Bu çakallık, bu ikiyüzlülük, sadece ve sadece siyasi ikbal için iki şeyi örtbas etmeye çabalıyor. Gerisi onlar için hiç önemli değil. Biri 17-24 Aralık hırsızlığı, diğeri PKK’le müzakere… Oysa küçük kıyamet Güneydoğu’da kopuyor, gizliyorlar. T.C. Vatandaşları memleketin Güneydoğusunda seyahat edemiyor. Güvenlik yok. Eşkiya 5 bölgede özerklik ilan etti. Hendekler kazıldı. ‘Güvenlik güçleri kendi üniformalarıyla çıkmasın’ diye talimat verildi. PKK silahlı güçleri haraç topluyor, mahkeme kurdu, polislerin bile kimlik kontrolünü yapıyor. PKK teröristlerinin mezarlarını “şehitlik” ilan ettiler, eşkiyanın heykellerini diktiler, Türkçe isimleri uyduruk Kürtçe ile değiştirdiler, vatan hainlerini Diyarbakır meydanlarında ağırladılar, polis ve askeri sokak ortasında kahpece kurşunladılar, bankaları yağmaladılar, binaları yaktılar, Ama bir göz boyaması: “Sivas’tan öteye gidemezler!” Bir Allah’ın kulu da demiyor ki, gidilemiyorsa AKP hükümeti suçludur! 6-7 Ekim’de 49 vatandaşımızın katledilmesini engelleyemeyen AKP suçludur! Güneydoğu’yu PKK’ye teslim eden AKP suçludur! “Doğu ve Güneydoğu’da güvenliğin olmadığını” söyleyen AKP’li İçişleri Bakanı suçludur! Siyasi ikballeri uğruna, seçim uğruna PKK ve bebek katilinin her baskısına boyun eğdiler. Bir askeri birliğin içinden bayrağı indirttiler. Cumhurun başı, unutturamadı, uyutamadı şimdi bir “üst akıl”dan bahsediyor, karşılarındaki her eleştiriyi, ihanet ve hainlik olarak değerlendiriyor. 10 yıl önce AKP’yi öve öve bitiremeyenler, bugün eleştirince, bunlar bir üst akıl öyle mi? “Yalan”a, sadece “yalan”a köle olanlar, 5-6 yıl önce söylediklerine bakmalı! Ülkeyi tarikat, cemaat, şeyh, molla etiketli sarıklı, cüppeli kara adamlar sardı. Müslümanlığı, 2014 Türkiye’sinde iman turnusoluna bağlayan, şalvarı, mintanı, sakalı ve sarığı “türban” yerine aidiyet göstergesi yapan karanlık ve örümcek beyinli sahtekârlar sardı. Puştlar, hainler, kahpeler, dağda mağarada yaşayan çakallar sürüsü, zulalarından çıkıp düze indiler. Ülkedeki bu kaos içinde kudurmuş köpekler gibi Güneydoğu’da terör estiriyorlar. Mahkemeleri, valileri, özel güvenlik birimleri var, vergi adıyla haraç alıyorlar. PKK’nin TBMM’deki temsilcileri İmralı-Kandil arasında mekik dokuyorlar. AKP ile PKK anlaştı, Öcalan’ın istediği anayasayı yapmayı kabul etti, ‘Türk milleti’ silinecek! Mutabakata vardılar, müzakere bitmek üzere... Türkiye Cumhuriyeti’nin “millî devlet” özelliği sona erecek, yeni oyun olarak valileri halk seçsin diyerek bebek katilinin Güneydoğuda PKK’nin vali atamasına zemin hazırlayacaklar. Kandil’deki katil Bayık, müzakere taslağı kabul edilmezse 400 yıl da olsa terörü sürdüreceklerini belirterek, "Hiç kimse bizi dağdan indiremez" diye tehdit ediyor. Cizre’de PKK’li YDG-H üyeleri bir mahalleye polisin girişini engellemek için hendekler kazıyor, havai fişek, molotof ve taşlarla polis ekiplerine saldırıyor Aklı Arap alfabesinde, beyni 17 Aralık hırsızlığında, kalbi Kürdistan’da olan zavallılar, hala Balıkesir’de “Ne mutlu Türküm diyene” tabelasıyla uğraşıyor. Diyarbakır’da binasına Kürdistan bayrağı asan Kürdistan Gençlik Hareketi Derneği, sokaklarda Irak Kürdistan Bölgesi bayrağı dağıtıyor. Diyarbakır 1. Sulh Ceza Hakimliği, bebek katilinin 'Kürdistan Devrim Manifestosu. Kürt sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü adlı kitabına konulan el koyma ve toplatma kararını kaldırıyor, yavaş yavaş özgürlük yolunu açıyorlar yani... Diyarbakır’ın Çitlibahçe Köyü’ndeki bir evde PKK’ye ait çok sayıda silah, patlayıcı yapımında kullanılan malzeme ve bir torna tezgahı ele geçiriliyor, evde terör örgütünün seri patlayıcı üretimi yapıyor. Arsızlığı, ahlâksızlığı görev belleyen TRT Haber, Sabah ve a haber, hâlâ rezil bir tiyatro oynamaya devam ediyor: “Fethullah’a yakalama emri çıkartıldı!” Yalan makinesi olmuşlar, yakında tükürükte boğulacaklar! Puşt zulasındaki çakallar düze indi. AKP de utanmadan TV dizisinden silahlı terör örgütü yaratmakla meşgul... Mustafa ÖNDER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.