Bu nasıl NATO?
Akdeniz’de hak ve hukukumuza sahip çıkmamız, burada emelleri olan emperyalistleri kudurtmuş durumdadır. Kelimenin tam anlamıyla karşımızda bir Haçlı ittifakı oluştu. Kuyruk acısı olan bazı zavallı Müslüman ülkelerinin de bu şer ittifakının içinde olması, tarihin en büyük rezilliklerinden biridir. Bu Arap bozuntuları eğer bu Haçlı güruhunun kendilerine dokunmayacağını zannediyorlarsa, büyük yanılgı içindedirler. Zira, bunların dedeleri yaptıkları ihanetin bedelini Batı’ya uşak olarak ödemişlerdi, hiç kimsenin şüphesi olmasın, bunların akıbeti de aynıdır. Kaldı ki, şu anda bile teslim alınmış ve uşaklığa çoktan rıza göstermişlerdir.
NEREDE KALDI İTTİFAK?
Avrupa Birliği maskesi takan Haçlı ittifakı elbette ABD’siz olmaz. ABD’nin Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne uyguladığı silah ambargosunu bir yıllığına da olsa kaldırarak bu karanlık ittifaka dâhil olması bizi şaşırtmıyor da, bu rezil durumu bırakın başkasını kendilerine nasıl izah ediyorlar? Türkiye, NATO üyesi olmasına rağmen, ABD ve ittifak içindeki diğer üyelerden parasını ödeyerek alamadığı ve açık şekilde bir ambargo ile karşılaştığı için Rusya’dan S-400 füzeleri almak zorunda kaldı. Buna rağmen, ortalığı ayağa kaldırıp, demediklerini bırakmadılar. Bir NATO ülkesi, nasıl karşı cephede yer alan bir ülkeden silah alabilirmiş? ABD denilen kan emici ülke bu kadarla da yetinmedi, parasını verip ortak olduğumuz halde F-35 savaş uçaklarının bize tesliminden vazgeçti. Bütün bunları yaparken, Yunanistan’ın elindeki S-300 füzelerini utanmaz bir şekilde görmezden geldiler. Hadi, Yunanistan’ın emsal teşkil eden bu durumunu geçtik. Peki, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne ambargonun kaldırılıp, silah satışına başlanmasını nasıl izah edecekler? Güney Kıbrıs, NATO üyesi mi? Değil. Aldığı bu silahları kime karşı kullanacak? Bir NATO üyesi olan Türkiye’ye karşı. PKK-PYD terör örgütüne silah verilmesi neyse, Rumlara silah satılması aynı şeydir. Nerede kaldı ittifak? Bu açık şekilde ittifak hukukuna ters değil mi? Kalleşliğin, rezilliğin, şerefsizliğin ancak bu kadarı olabilir.
BİZİ DAHA FAZLA TEŞVİK EDİYORLAR
Elinizden geleni ardınıza koymayın. Siz bu tür kalleşlikleri, bu tür alçaklıkları yaptıkça bizi daha fazla kenetliyor, daha fazla hırslandırıyorsunuz. Kendi işimizi kendimiz görmeye, kendi silahımızı, uçağımızı, gemimizi, füzemizi, helikopterimizi yapmaya, bağımsız, bağlantısız bir şekilde ve hızla lider ülke olmaya teşvik ediyorsunuz. Bu yoldan dönüş yoktur. Türk milleti kararlıdır, hükümet çok doğru ve isabetli kararlar almakta ve uygulamaktadır. Kaldı ki, kimi kandırıyorsunuz. Rum’u zaten silahlandırdınız, azdırdınız ve güya karşımıza diktiniz. Şimdi biraz daha silah satıp, sonra da dönüp hiç utanmadan NATO nutukları atacaksınız. Şundan herkes emin olsun ki, yarın iş başka yerlere gider ve Rum-Yunan şer ortaklığı bu silahlara güvenerek bir çılgınlığa kalkışırsa, bedeli ağır olur. O silahlar da kısa zamanda Türkiye’nin eline geçer ve tersine döner.
TEDBİRİMİZİ ALDIK
Türkiye’nin bu ABD’ye, bu NATO’ya güvenmek yerine, kendi ihtiyacı olanı bir an önce temin etmekle ne kadar doğru yaptığı, şimdi çok daha iyi anlaşılıyor. S-400’ler tam zamanında alınmış ve devreye sokulmuştur. Yunan’a Fransa’nın yeni savaş uçakları vermesi, Birleşik Arap Emirlikleri’nin kahpelik ederek bu rezilliğe ortak olması, ABD’nin Rumları azdırması hiçbir şeyi değiştirmez. Biz tedbirimizi aldık ve her şeye hazırlıklıyız. Zaten bunun farkındalar, onun için bu kadar kudurmuş ve zıvanadan çıkmış durumdalar. Ne yapsalar fayda etmiyor ve Türkiye bildiğinden şaşmıyor. Türkiye her zaman ve her yerde hakkın, haklının ve hukukun yanındadır. Bunu ister, bunu savunur, bunu uygular. Zalimin, teröristin ve müstevlinin karşısındadır, gerekirse bedel öder, ama bunların da hakkından gelir. Tarih boyunca hep böyle olmuştur, yine böyle olacaktır.
YUNANİSTAN BİR PİYONDUR
Türkiye, şanlı tarihiyle, nüfusuyla, askeri gücüyle, ekonomisiyle, son yıllarda geliştirdiği teknoloji ve savunma sanayisiyle, etki alanları ve jeopolitik konumu ile bölgesinin en büyük ve en belirleyici devletidir. Bu gerçeği hiçbir şey değiştiremez. Bugün karşımızda kurulan şer ittifakı şansını denemekte ve bu gidişi tersine çevirmeye uğraşmaktadır. Bir Haçlı refleksi ile önümüzü kesmeye ve emperyal hedefleri için alan açmaya çalışıyorlar. Yunanistan bu büyük oyunda karşımıza sürülmüş bir piyondur. Yapabilecekleri hiçbir şey yoktur, yapmaları durumunda da bedelini ödeyeceklerini artık anlamışlardır. Eninde sonunda dönüp bizimle el sıkışmanın, iş birliği yapmanın kendileri için çok daha doğru, çok daha faydalı, çok daha kârlı olduğunu göreceklerdir. Yeter ki, biz birliğimizi bütünlüğümüzü koruyalım, yapılan doğru işlerin arkasında durup sonuna kadar destek olalım. HDP gibi terör uzantısı bir parti ile ortaklık kuranlar için bunun çok zor, hatta imkânsız olduğunun farkındayız, ama zillet güruhunun hiç olmazsa içinden geçtiğimiz bu tarihi dönemde bir dik ve milli duruş ortaya koymasını bekliyor ve umuyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.