Kılıçdaroğlu kendini tarif etmiş
Kovid-19 salgınını defetmek için bütün imkân ve irademizle mücadele veriyoruz. Belli bir noktaya geldik. Biraz daha sabır gösterir, kurallara tam olarak uyarsak, çok daha hızlı ve net sonuç alacağımız belli olmuştur. Böyle bir süreçte birliğimizin beraberliğimizin değerini, güzel ülkemizin önemini hâlâ anlamamış olanların bir ders alacağını düşündük. Ancak ne yazık ki, Türkiye’nin tökezlemesi için tuzak kuranlar, yaşanan felaketlerden ve ihanetlerden medet umanlar, bu salgını da fırsata çevirmeye uğraştılar. Bırakın yardımcı olmayı, bir işe yaramayı, yapılanı bozmak için çabaladılar. Başarısız olmamızı, vaka ve vefat sayısının artmasını bekledi ve dilediler.
BİRİ BIRAKIYOR, DİĞERİ BAŞLIYOR
Bu memleket sahipsiz değildir, bütün oyunlar bozulmuştur ve bozulacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi bölünmez bütünlüğün teminatıdır. Cumhur İttifakı, Türk milletinin ümidi ve istikbalidir. Bu gerçek, ihanet güruhunun iflahını kesiyor. Çok kızıyor ve çıldırıyorlar. Zıvanadan çıkmış biçimde saldırıya geçiyorlar. Biri bırakıyor, diğeri başlıyor. Bazen alayı birden hücum ediyor. Ancak bütün bunlar ihanet sicillerinin daha fazla ifşa olmasından, karanlık hesaplarının açığa çıkmasından başka bir işe yaramıyor. Nasıl kirli bir iş birliği içinde olduklarını belgeleyen her gün yeni bir şey ortaya çıkıyor.
TALİMATLA GENEL BAŞKAN OLDU
Yancı İP’i kopukların saldırısı, kendilerini daha fazla ele vermekten başka bir sonuç doğurmadı. PKK kiriyle oturdukları koltuklarda çırpındıkça batıyorlar. Bu rezil durumun altında kalmış olmanın telaşı ile CHP’nin başı bizzat devreye girdi. Kılıçdaroğlu, yine haddini ve çapını çok aşan, muhtemelen kendisini o koltuğa oturtanların yazıp eline verdikleri bir laf etmiş. Kişi herkesi kendi gibi bilirmiş. Talimatla genel başkanlık, talimatla konuşmak belli ki genlerine sirayet etmiş. “Saldırayım” derken kendini tarif etmiş. Sayın Bahçeli, talimatla açıklama yapıyormuş. AK Parti’nin yapmadığını, MHP’ye delege ediyormuş.
BİRBİRLERİNİ ELE VERİYORLAR
Lafa baktık laf değil, söyleyene baktık, sadece acıdık. Bu rezilliğin neresinden başlayıp, neresini düzeltelim. Acizliğin, çaresizliğin ancak bu kadarı olabilir. Türkiye’yi, Türk dünyasını bıraktık, yeryüzünde akıl ve ruh sağlığı yerinde olup da bu lafa inanan tek bir kişi çıkar mı? Sayın Bahçeli’ye talimatla açıklama yaptıracak bir gücün bu dünyada mevut olmadığını herkes bilir ve kabul eder. Kaldı ki, CHP’nin bugünkü perişan halini görmek, anlamak ve anlatmak için kimsenin kimseye bir şey söylemesine de gerek yoktur. Zaten her şey ortada ve kelimenin tam anlamıyla çamurun içindeler. Birbirleri hakkında söyledikleri; nereden gelip nereye gittiklerini, kime ve neye hizmet ettiklerini anlamaya fazlasıyla yeter. Muharrem İnce, CHP yönetiminde çete olduğunu söylemedi mi? CHP’nin FETÖ tarafından ele geçirildiğini ifşa ettiği için istifa ettirilen veya ihraç edilenlerin söylediklerini nereye koyacağız?
KİMİN ADINA KONUŞUYORSUNUZ?
Kandil’den talimat alıp PKK’ya arka çıkan, PYD’ye selam çakıp FETÖ’den emir bekleyen Kılıçdaroğlu kime ne anlatıyor? Bu terör örgütleri ile sizi bir araya getirenler kimlerdir ve sizden ne bekleyip, ne görev vermişlerdir? Türkiye’nin varlığına ve birliğine yönelik saldırıları ortadan kaldırmak için yaptığı sınır içi ve sınır dışı operasyonlara karşı çıkmanızı kim istedi? “Türk askerinin Afrin’de ne işi var? Libya’ya niye gittik?” diye sormak, Türkiye’nin hak ve menfaatlerine, birlik ve bütünlüğüne, varlık ve bekasına ters düştüğüne göre, kim adına konuşuyor, kime mesaj gönderiyorsunuz? Birileri size, “MHP’ye saldır, Ülkücüleri tahrik et, Cumhur İttifakı’na nifak sokmaya uğraş” talimatı mı verdi? Bu sicille, bu kirle, Sayın Devlet Bahçeli’nin adını ağzınıza almak, nasıl bir pişkinlik, nasıl bir rezilliktir?
OYUN BOZULMUŞTUR
İradesini Türkiye ve Türk düşmanlarına teslim etmiş, ümidini darbeye, krize, kaosa ve olabilecek felaketlere bağlamış bu zihniyet artık tükenmiştir ve uzatmaları oynamaktadır. Ne yaparlarsa yapsınlar bu kutlu yürüyüş devam edecektir. Sayın Bahçeli’nin belirttiği gibi hevesleri kursaklarında kalacaktır. Ekonomik kriz, sosyal çalkantı, siyasal bunalım, darbe mekaniği Türk milletinin ve Cumhur İttifakı’nın kutlu varlığıyla altüst edilmiş, oyun bozulmuştur. Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetimi çuvallamış, kaybetmiştir. Çıkarcıların karşısında imanla çarpan kalpler ittifak halindedir.
BU İHANETLERLE UĞRAŞMASAYDIK
Yeni hükümet sistemi ve Cumhur İttifakı sorunların aşılmasında, lider ülke hedefine ulaşılmasında büyük ivme kazandırdı ve kelimenin tam anlamıyla Türkiye’nin yolunu açtı. Zaten hasetlik, kızgınlık, çıldırmışlık da bu yüzden oluyor. CHP ve yancıları başta olmak üzere, Türkiye ile meselesi olan her kim varsa tamamının bütün planları, bütün ihanetleri hiçbir işe yaramamış, tam tersine Türkiye’nin her şeye hazırlıklı ve dayanıklı olmasını sağlamıştır. Bu talimatlı ihanetlerle uğraşmasaydık, kim bilir nerelerde olurduk.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.