İnkâr, yalan, oyun artık bir işe yaramıyor. CHP’nin yancıları birbirlerini bir defa daha ele verdiler ve nasıl kirli bir ortak kurduklarını, FETÖ ile PKK arasında gidip geldiklerini ifşa ettiler. CHP’nin PKK aşkı zaten ne yapsalar bir türlü gizleyemedikleri yüksek bir seviyededir. Başka hiçbir şey olmasa dahi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun PKK uzantısı PYD’yi terör örgütü olarak görmediğini söylemesi, her şeyi anlamaya da, anlatmaya da fazlasıyla yeterlidir. Kaldı ki, Kandilli katillerin ve bu hainlerin izdüşümü olan HDP’nin itirafları da her şeyi ayan beyan ortaya koymuştur. Canan Kaftancıoğlu’ndan başlayıp, neredeyse bütün parti sözcüleri ile devam eden PKK iltifatlarını da bunlara eklerseniz, CHP’nin neye ve kime hizmet ettiği iyot gibi ortaya çıkar. FETÖ’nün sözcüsü, savunucusu, iş birlikçisi olduklarını söylemek de bir iddia değil, yine ispatlı şahitli gerçektir. Açın bakın FETÖ’nün paylaşımlarını, yanına da CHP’nin açıklamalarını koyun, nasıl birbiriyle örtüştüğünü, nasıl birbirini tamamladığını açık şekilde göreceksiniz. Kaldı ki, CHP’nin sicilinde sadece PKK ve FETÖ bulunmuyor. Türkiye ile meselesi olan, bu ülke ve millete düşman her kim varsa, alayı CHP’yle yol arkadaşıdır.

CHP ve HDP üzerinden PKK arasında bu kadar açık ve net bir ittifak olacak, ama ortaklığın diğer ucu İP, bunun dışında kalacak öyle mi? İP’in PKK ve uzantıları ile işi olmadığını söylemesi, bir insanın denize girip de ıslanmadan çıktığını iddia etmesi ile aynı şeydir.

İP’İN SİCİLİ

FETÖ sicilini hiç açmayalım, zira İP zaten doğrudan bir FETÖ mamulüdür. Bu meseleye, HDP’li Sırrı Süreyya Önder’in yeni ifşaatları karşısında İP’lilerin gösterdikleri telaş sebebiyle girdik. İP’in başı galiba boş bulundu ve “HDP, terör örgütü PKK’nın uzantısıdır” dedi. Böyle bir bagajla, böyle bir laf ederseniz, altında kalırsınız. Nitekim, Sırrı Süreyya Önder denilen HDP’li, “Bize aracı gönderen, ‘Şurada kiminle çalışalım? Nasıl yapalım?’ diye fikrimizi merak eden parti, bugün bize koordinat biçemez. İYİ Partiyi kastediyorum, ‘Bizim nazarımızda şuradadır’ diyemez. Bu saygısızlığı bugün yapabiliyorlarsa, o gün bizim bu ilkesel şeyi dayatmış olmamamızdandır” diyerek, sicillerini önüne koydu. Şimdi inkâr ediyor ve böyle bir şeyin olmadığını söylüyorlar. Duyduklarımızı, ispata muhtaç olanları bir kenara bırakıyorum, sadece bu ülkede yaşayan istisnasız herkesin gördükleri ve duydukları böyle bir şeyin olabileceğini gösteriyor. Kaldı ki, bizim bir şey iddia etmemize gerek de yoktur, İP’in kurucusu, milletvekili olup da PKK ortaklığı dolayısı ile yollarını ayıranların söyledikleri her şeyi anlatıyor. Bu aşamadan sonra Sırrı Süreyya Önder artık kiminle aracı olarak görüştüklerini açıklamak zorundadır.

BİRBİRLERİNE GÖBEKTEN BAĞLILAR

İP’in her ucundan birinin çekmesi doğal olarak bir sıkıntı doğuruyor. Duruma göre vaziyet almakta tarlardan dolayı tecrübeli olsalar da işleri kolay değil. CHP ile birbirlerine göbekten bağlılar. Tarla kurultaylarındaki paslaşmalar, grup kurmaları için yapılan milletvekili servisleri ve sonrasındaki kirli ortaklıklarla buralara kadar geldiler. Ama artık böyle devam edemeyeceklerini görüyorlar. Seçim sonrasında birkaç manevra yaptılar. AK Parti’ye selam gönderdiler, bakanlık pazarlığı için masa kurmayı teklif ettiler. Bir sonuç alamadılar. Son numaraları da “memleket masası” kurmak. İP’in başı böyle bir teklifte bulundu. CHP’nin başı da hemen onayladı. Belli ki, CHP ve HDP ile kurdukları kırık masada iştahları çok açılmış.

O MASA SİZİ BIRAKMAZ

Sizin bu sicille “memleket” diye bir meseleniz olamaz. Dolayısı ile kuracağınız masa da “memleket” değil, olsa olsa “menfaat” masası olur. Zira, zaten masanız mevcut ve siz o masayı bıraksanız da, o masa sizi bırakmaz. Son tiyatro oyununuzla, millete HDP ile kurduğunuz kirli masayı yutturacağınızı mı zannediyorsunuz? Başka bir masaya geçmek için FETÖ masasından kalkmanıza izin verirler mi? Verseler bile masadan masaya sıçrayanlarla nereye varılabilir?

BU TEŞEBBÜS HEZEYANDIR

Sayın Devlet Bahçeli, bu masa oyununa gerekli cevabı vermiş ve “HDP/PKK’nın İP ile ilgili ifşa ve itirafları, İP’in HDP’ye aracılar gönderip icazet arayışları uzun bir süredir kimlerin masa başı çalıştığını fazla zahmete gerek bırakmadan ispatlamıştır. Masaya davet edenler, akıllarınca yiyecek menü peşindedir. Masa; masaldır, maval okumaktır. Takur tukur sallanan masaya oturan oturmuştur. Türkiye’nin bu tür hasarlı masalara ihtiyacı yoktur. Bu teşebbüs hezeyandır. Türk milletinin masalara ve şer oyun kuruculara değer vermesi imkânsızdır. Baksınlar işlerine, otursunlar lekeli ortaklarıyla, fiskos yapsınlar durmadan, nasılsa aracılar da yok, konuşsunlar doğrudan. Yürekleri yetiyorsa geçmişte arka kapılarda yaptıkları pazarlıkları açıklasınlar. PKK’nın masaya nasıl çekildiğini, hangi telkinlerle zillete düştüklerini, buna nasıl ikna edildiklerini söylesinler” demiştir.

Türkiye’nin, CHP ve yancıları HDP ve İP’le kaybedecek zamanı yoktur. Zor bir süreçten geçiyoruz ve ülkenin çok daha ciddi meseleleri vardır. CHP ve yancıları gölge etmesinler yeter.