MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin kararlılıkla ülkenin varlığını ve birliğini esas alan politikalar geliştirmesi ve hükümetten bu yönde gelen düzenlemelere destek olması, ülke ve millet düşmanlarını çok rahatsız ediyor. Bunun son örneğini 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin yayınlanmasından sonra gördük. Kararnamenin 121. Maddesi kasıtlı biçimde başka yerlere çekildi ve  siyasi ve ideolojik provokatörler tarafından büyük ve tehlikeli bir tartışmanın odağına yerleştirildi. Sayın Bahçeli, bu duruma, "Hep aynı simalar, hep aynı nakaratlar, hep aynı itham ve iftiralar yine sahne almıştır. Alayına yazık, hepsine yazıklar olsun." Diyerek itiraz etti ve doğru alınmış kararların sonuna kadar arkasında duracağını bir defa daha gösterdi.

MALUM GÜRUH

Bu kararlı ve onurlu duruş karşısında malum güruh, zincirlerinden boşalmış gibi saldırıya geçti. Her şeyi bir kenara bıraktılar ve koro halinde MHP ve sayın Bahçeli'yi hedefe koydular. Akıl, izan, ahlak, vicdan rafa kaldırıldı. Ülke ve millet düşmanlarını zaten biliyor ve tanıyoruz. Ancak bu güruha sureti haktan görünen ve iktidar içinde yuvalanmış bazı şahısların, iktidar yalakalığı ile nam salmış malum zevatın da katılmasını ibretle izledik. Ne söylesek anlamayacaklarını biliyoruz, ama biz yine de MHP'nin ne olduğunu, sayın Bahçeli'nin ne yaptığını bir defa daha anlatalım.

AYNI KAMPTA TOPLANDILAR

Sayın Bahçeli, "NATO beslemelerine, FETÖ'cü hainlere, PKK'lı, PYD'li, IŞİD'li canilere karşı milletle yan yana, devletle sırt sırta vererek sonunu hesap etmeden mücadelemizi sürdüreceğiz." sözünün gereğini yapmaktadır. Kerkük'ten Kudüs'e, terörden dış tehditlere kadar, bu ülkenin ve milletin varlığına, tarihine ve geleceğine yönelik her tehdit ve tehlike MHP için ivedi sorundur. Vatan millet düşmanlarının bu yüksek hassasiyetten rahatsız olmaları beyhudedir. Yine Sayın Bahçeli'nin dediği gibi, "Türkiye düşmanları alayı birden aynı kampta toplanıyor. Vatanlarını yaşanmaz bulan hainler, bu mukaddes vatanı aslında yaşanmaz kılmak ve teşhir etmek için uğraşıyor. Buna izin veremeyiz, boş işlerle avunamaz, oyalanamayız."

YOLU DOĞRU YÜKÜ AĞIR

MHP, yanlışlara nasıl sonuna kadar karşı çıktıysa, doğru olana da aynı kararlılıkla desteğini sürdürüyor. Ülkenin menfaatleri, milletin parlak geleceği neyi gerektiriyorsa onu yapıyor. Devletimizi güçsüz görülmekten çıkarmanın mücadelesinin veriyor. Tehdit ve tehlike yakın ve büyüktür. FETÖ hala aktif ve faaldir. Kripto damar çalışmaktadır. Korku seanslarıyla 15 Temmuz'un rövanşını almaya azmetmiş odak ve kirli mahfiller hareketlidir. Ancak bunlar yine ve bir kez daha yenilip dağıtılacaklardır.MHP'nin milletinin yanında olması ve devletine sonuna kadar sahip çıkmasından rahatsız olanlar, bu onurlu siyaseti başka yerlere çekmeye ve sulandırmaya çabalayanlar sayın Bahçeli'nin şu sözlerini hiç unutmasınlar: Türk milliyetçilerinin, Ülkücü Gençliğin bu aziz vatanla, bu büyük milletle ömür boyu sürecek bir "Sadakat, Sevda ve Hizmet Sözleşmesi" vardır. Bu sözleşme "Devlet-i ebed müddet", "Millet-i ebed müddet" sözleşmesidir. Bu sözleşme tek taraflıdır. Alacak hanesi boş, borç hanesi yüklüdür. Yolu doğru olanın yükü de ağırdır. Alacağımız; helallik ve duadan başka bir şey değildir.Borcumuz ise; canımızla, kanımızla ödenecek kutsal vatan ve millet borcudur.

ZORLUKLARDAN YILMAMAK LAZIM

Bu ülkede milli olmanın, milliyetçi olmanın, ülkücü bir duruş ortaya koymanın her zaman bir bedeli olmuştur. Sayın Bahçeli, bu gerçeği şöyle dile getirmişti: "Devletimizi güçsüz görülmekten çıkarmanın mücadelesinin içindeyiz. Elbette ki bu kendiliğinden erişilecek başarı değildir. Zor, zahmetli bir mücadelenin, sağlam bir karakterin ve feda edilmiş ikballerin sonucu olacaktır. Bu bedeli göze alanlar çetin yolculuğa çıkabilirler. Bunun için, tehdit ne derece büyük, tehlike ne kadar yakın, engeller nasıl olursa olsun taşıdığımız milli sorumluluk şuuru öfkemizi bastırmak durumundadır. Sorunlardan ve sıkıntılardan ürkmemek; suçlamalardan ve zorluklardan yılmamak, tuzaklardan ve karanlıklardan uzak ve uyanık durmak lâzımdır."

TARİH NİHAİ HÜKMÜNÜ VERMEDİ

MHP, Türk milletinin eseridir, Türk siyasetine ve Türk tarihine hediyesidir. Ülkücü nesiller hamd olsun davanın onurunu koruya koruya, namusunu savuna savuna, namertleri yene yene yoluna devam edeceklerdir. Bu dün böyleydi, bugün de böyledir ve yarın da böyle olacaktır. Sayın Bahçeli'nin şu sözleri vatan-millet düşmanlarına bir ültimatomdur: "İhanet kuşatması ne kadar ağır olursa olsun; Tarih henüz nihai hükmünü vermemiş, Türk milliyetçileri henüz son sözünü söylememiştir. Milliyetçi- Ülkücü Hareket; Devlet ve millet uğruna her cefaya katlanmanın, canından ve kanından vazgeçmenin vatan görevi olduğunu bilen, ölümle sınavdan geçmiş, vatan sevgisinin sınavını şehadet karşısında vermiş, milli beka tehlikeye düştüğünde ve çarenin tükendiğinde kendinden vazgeçerek ilahi fedakarlığı göze almış kutlu bir davadır. Buna şerefli mücadele tarihimiz şahittir. Bizim Türkiye'nin aydınlık geleceğine olan inancımız tamdır. Türkiye bütün güçlükleri aşacak güce sahiptir. Türk milleti ihanete geçit vermeyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi var olduğu, Ülkücü Gençlik Bozkurt gibi ayakta durduğu sürece bekamızı hedef alan saldırılar bozguna uğrayacaktır. Büyük Türk milleti bitti demeden Milliyetçilik davası bitmeyecek, Ülkü meşalesi sönmeyecektir. Biz bitti demeden de, Türkiye teslim alınamayacaktır. Kader anı gelirse, "Ya devlet başa, ya kuzgun leşe" denilecek ve gereği yapılacaktır.