Milli servetten de rahatsız oldular
Türk tarihinin bu topraklarda yazılmaya başlamasının ilk adımı olan, şanlı Malazgirt Zaferi’nin 949’uncu yıl dönümünü kutluyoruz. 4 gün sonra da Türk vatanını tahakküm altına almak isteyen müstevlilerin bozguna uğratıldığı kutlu bir gün olarak tarihe geçmiş 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlayacağız. Kutlamaların Kovid-19 salgını sebebi ile sınırlı yapılması ne coşkumuzu ne sevincimizi ne de gururumuzu eksiltir. Hiç kimse karnından konuşup, bu müstesna günlere gölge düşürmeye, arkadan dolanıp bu istisnai durumu kirli ve karanlık hesaplarına malzeme yapmaya kakışmasın. Bu günler geçecek ve yine dünya tarihinin akışını değiştiren bu özel ve güzel günleri önemine ve anlamına uygun şekilde kutlamaya devam edeceğiz.
BİZANS KALINTILARI BOŞ DURMUYOR
Asırlar geçiyor, çağlar değişiyor ama bu toprakları yurt yapmamızdan duyulan rahatsızlık hiç değişmiyor. Bizans’ın kalıntıları, Bizans’ın varisleri hep rövanşı alma hesabı yapıyor, bu hayalle yanıp tutuşuyorlar. Bu nedenle komplo kuruyor, her fırsatta şanslarını tekrar tekrar deniyorlar. Su uyusa da düşman hiç uyumuyor. Asırlardır Haçlı operasyonlarına, barbar emperyalizme direniyor ve bütün oyunları bozuyoruz. Kim ne yaparsa yapsın, bu topraklar Türk-İslam kültürünün azamet ve ahlakı ile yoğrulmuştur ve hiç kimse, hiçbir güç bunu ebediyen değiştiremeyecektir. Bizim tarihimizin hiçbir döneminde zorbalık, zorda kalana acımasızlık, haksızlık, yağma, zulüm, sömürme yoktur. Türk milleti gittiği her yere hakkaniyeti, adaleti, temizliği, mertliği götürmüştür.
BÜYÜK MÜJDE VERİLDİ
Türk tarihinde ağustos aylarının ayrı bir önemi vardır. Zaferler ayına bir büyük müjde de birkaç gün önce eklenmiştir. Türkiye’nin enerji konusundaki makûs talihini değiştirecek çok önemli ve çok değerli bir keşif yapılmış ve bunun en kısa zamanda çıkarılıp Türk milletinin kullanımına sunulacağı açıklanmıştır. Karadeniz’de bulunan doğal gaz, ekonomimize büyük bir ivme kazandıracak, katma değeri ile birlikte yeni ufuklar açacaktır. Diğer taraftan stratejik gücümüzü pekiştirecek ve dünyada daha iddialı, daha etkin ve daha saygın bir yer bulmamıza yardımcı olacaktır. Neresinden bakılırsa bakılsın büyük bir müjde verilmiştir ve çok daha fazlasının olacağına inancımız tamdır.
MİLLİ SERVET
Bulunan gaz aynı zamanda bir milli servettir. Ülkemizin daha hızlı kalkınması, gelişmesi, zenginleşmesi için büyük bir imkândır. Ekonomimiz üzerinde oynanan oyunların bozulması, muhtemel risklerin azalması ve refah artışının devamlı ve yüksek olması için hayati bir kazanımdır. Adaletli şekilde dağıtılacağına ve her vatandaşımızın memnun ve mutlu edileceğine olan inancımız tamdır. Milli servetten hiç kimse rahatsız olmamalıdır. Elbette her şey bitmiş değildir. Çalışmaya, üretmeye, yatırım yapmaya, kalkınıp lider ülke olma hedefine bir an önce ulaşabilmek için millet olarak aynı kararlılığı göstermeye devam edeceğiz. Sorunlarımız var ve bunların mutlaka üstesinden gelmek zorundayız.
KARALAMAYA NE HAKKINIZ VAR?
Müjde haberinin üzerinden bir siyasi değerlendirme yapabilmek için yeteri kadar zaman geçmiştir. Herkes düşünerek, görerek, bilerek çok daha sağlıklı ve mantıklı değerlendirmeler yapabilir. Ancak, ne yazık ki kendi siyasi hedefleri uğruna ülkenin felaketine rıza gösterenler, aynı tutumlarını, aynı davranışlarını doğal gaz bulunması haberinde de ortaya koydular. Üzerimizdeki dış baskılar, bulunan ve bulunması kuvvetle muhtemel olan doğal gazla birlikte daha da artacaktır. Nitekim, bunun işaretleri gelmeye başlamıştır. Akdeniz’de tatbikat adıyla yapılan kepazelikler, doğrudan bize gözdağı vermeye yöneliktir. Bu şartlarda bulduğumuz rezervi karalamaya, küçük göstermeye, değersizleştirmeye kimin ne hakkı var?
CHP VE YANCILARI SINIFTA KALDI
Biz, ne yazık ki tam bir çöplüğe dönmüş olan sosyal medyada neler yazıldığını kastetmiyoruz. Yapılan resmi açıklamaları, özellikle siyasi partiler adına ortaya konulan değerlendirmeleri ölçü alıyoruz. CHP ve yancıları bu konuda da sınıfta kalmışlardır. Türk milletinin gazabından korktukları için açık açık söyleyemiyorlar ama doğal gaz bulunmasından çok rahatsız olmuşlardır. İşin milli tarafını, ülkemize ve milletimize katacaklarını bir kenara bırakmış, Cumhur İttifakı’nın bu durumdan siyasi olarak fayda elde edebileceği gibi bir saplantıya kapılmışlardır. Neredeyse bulunan doğal gazdan dolayı yas tutup, karalar bağlayacaklar. CHP Genel Başkanı’nın teşkilatlarına ve partililerine verdiği, “konuşmayın” talimatı bile çok düşündürücüdür. Böyle güzel bir haber konuşulmayacaksa, böyle büyük bir sevinç paylaşılmayacaksa, bu partiler niye var? Kaldı ki, zaten kendisini dinleyen de olmamıştır ve kinlerini, hırslarını kusmakta çok da geri kalmamışlardır. Kılıçdaroğlu çok üzülmüş olacak ki, uzun bir sessizliğe gömüldü. 5 gün sonra yaptığı açıklama oldukça zorlamadır ve kerhen olduğu her kelimesinden bellidir. Bir defa daha anlıyoruz ki, bunların Türk milletiyle hiçbir ortak tarafları, hiçbir ortak değerleri yok.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.