Ekranın Bordo Bedellileri!
Bir yıldır herkes darbe uzmanı… Ekranlar, sabah akşam uzmanla dolu…
Bana göre ekrandakilerinçoğu, darbenin perdegerisindençok, kendi gerisinin derdiyle meşgul!
En çok bağıranlar daarkalarında "hizmet"ten kalanderin bir izi, hatırasıolanlar.
Onlarınki gibi bir derdim olmadığından olsa gerek, bir yıldır tek davet almadım.
Eğer bizden kimseyi: "Asker - sivil kavgası MHP'nin uzmanlık alanı değil" diye çağırmıyorlarsa bunu biraz anlarım.
"FETÖ'yle mücadelenin şampiyonluğunu reisin elinden alırlar" diye korkuyorlarsa buna da bir şey demem; kanal onların!..
Tam da 14 Temmuz 2016 günü "Cumhurbaşkanına Hakaret"ten hüküm giydik diye çağırmıyorlarsa,bu takip titizliğinden dolayı onları kutlarım!
Bu yazı, bir "arz-ı hal" değildir!
Sadece medyanın hangi sebeplerle, görevini yapmadığını sorgulayan bir "tarihe not düşme"dir.
Bir yıldır ekranlardan duyduklarımız, FETÖ'yüTürkiye'ninintelijensiyal seviyesiyönündenyüreklendiren, laf ola beri gelecümlelerdir.
Bir kere, uzmanlık gerektiren askeri konuları, ordu karşıtı sivillerin konuşması,bir tür gönül eğlencesidir!..
Efendim "neden Genelkurmay Başkanı, Akıncı'dan dönerken yanında Mehmet Dişli'yi de getirmiş!.."
Yoksa darbe "sahte" miymiş!..
Ortada,icabındabin kişilik taburun üzerine çarpı çekmek üzere yetiştirilmiş eli silahlı adamların dolaştığını görmüyorlar.
Ölümü göze almış 60 yaşında bir adamın neler yapabileceğinidüşünmüyorlar.
Ben söyleyeyim: Hulusi Akar, "kurtaracakmış gibi yaparak" Tümgeneral Mehmet Dişli'yi kendi hayatı için silahlıbir tehdit olmaktan çıkarmış olabilir.
Hulusi Paşa, tartışma çıkması halinde kolayca silahadavranabilecek, psikolojik yıkım içindeki bir generalden kendisini, bu yolla korumuştur.
Kardeşi iktidar partisi yöneticisi olan başarısız bir darbecinin, son anda olaydan yırtma ihtimali diğerlerine oranla daha yüksektir. Dişli, bu son kumpasa böyle düşmüştür.
O tahlisiye helikopterine Her iki taraf da bu duygu ve düşüncelerle binmiştir.
Ne var burada böyle, sabah akşamkonuşacak?..
"Adil Öksüz nasıl kaçabilirmiş?.."
Söyleyeyim…
2002'den beri Uzmanlıktan Astsubaylığa,AstsubaylıktanSubaylığa geçen, Teğmen olan, Kurmayolan, Albaylıktan Generalliğe terfi eden Jandarma personelinin yüzde yüzüFETÖ'cüymüş!
Etkin pişman Jandarma müdürünün ifadesi böyle…
Polisteki durum zatenbelli…
Tipi sizi aldatmasın;Adil Öksüz, örgütün "Hava Kuvvetleri İmamı!.."
Bu ne demek biliyor musunuz?
Şimdi o Generaller var ya… Tuğlar, Tümler, Korgeneraller!..
Teftişe gelirken askere iki dünyasını da unutturan omuzu yıldız dolu adamlar var ya hani!..
Bir vuruşta bir şehriharitadan silen,tek hataya askerlik yakanzalımkomutanlarımız!
OnlarFETÖ'ye girincene oluyorlarmış biliyor musunuz?..
"ÖĞRENCİ!.."
Maskara etmişler adamları…
Öğrencilerin başında "Öğretmenler" var. Onların başında "Müdür Yardımcıları" var. Müdür yardımcıları "Müdürlere" bağlı…
Müdürler, "Bölge Sorumluları"na,hepsi birden "Kuvvet İmamı"na bağlı!..
İşte Adil Öksüz de… Havacıların "Kuvvet İmamı!.."
Adamlar, bu adamıkaçırmak için bırakın cebineGPRSkoymayı, arkasına helikopter pervanesi biletakabilirdi!
Işıklı stüdyolarda, çayını yudumlarken geniş geniş fantezi yapmak kolay!..
Karşımızda 50 yıl "adam seçerek" çalışmış; dolayısıyla da"kentsel ve tekno-aktif" bir terör örgütü var.
Örgüt güç kazandıkça,devlet memurluğundan hizmet köleliğine doğru bir cazibekayması yaşanmış...
Özellikle talebin çok olduğu askeri okullara giriş ve terfi konusunda önce adres, sonramarka, sonunda tekel ve tröst olmuşlar.
"Cemaatten olmayanı almıyorlarmış" ne demek biliyor musunuz?
Devlet ölmüş de ağlayanı yok demek!..
Kimse onların "terörist" olduğuna inanmak istemiyor çünkü kendileri de ne yaptıklarını pek bilmiyorlar.
50 yıldır her şeyi bedavaya getiren efendileri, onların sırtından "terörü" de bedavayagetiriyor!
Bizim uçağımızla, bizim benzinimizle,bizimmermimizle bizi vuruyor.
Her şey "bizim"olduğu için ortada fiziki olarak bir "terör örgütü" de görünmüyor.
Hoca ortaya peşin"Allah'ı" koyduğu için şimdi can dâhil her şeyibedava alıyor.
Vaaz veriyor, yersenizvatan alıyor!..
Koskoca Generaller bu yüzden altında tank, elinde roket, "prime time"daE-5'e yol kesmeyeçıkıyor.
"Bu saatte darbe mi olur?" diye sorgulamıyor!..
Darbe zamansız olduğu için ortaya "dramatik" sahneler çıkıyor.
Böyle olunca da bizim darbe uzmanları, olaya"tiyatro" diyor.
Çok zekiler ya!..
Pek çoğu dazülfü yâre dokunup da hedef olmamak kıvırıyor.Bilerek boş konuşuyor.
Ekranın "Bordo Bedellileri" milleti oyalıyor!..
Düşman halimize baktıkça gülüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.