Türk Tarihinde, mensupları en fazla saldırıya uğrayansiyasi parti MHP'dir. 

Yine mensupları en fazla fiili saldırıya uğramış dernek de Ülkü Ocaklarıdır.

Ülkücü Hareketle ilgili bu gerçek, "çile, şehadet, bedel…" gibi pozitif vicdani değerlerin gölgesinde kalarak, bugüne kadar pekişlenmemiştir. 

"Allah'ın rızasını kazanmak" Ülkücülüğün, hesaptan ve mütalaadan uzak tutulmasının bir sebebidir. 

Bir başka sebep de Ülkücü Hareketin siyasetteki varlığının devam etmesidir. 

Türk Milliyetçilerinin başına gelenlere bakarak Türk Milletinin başındaki tehlikeleri ortaya koyamayan bir yakın tarih incelemesi ise"eksik"tir. 

MHP'ye ve Ülkücülere yapılan saldırıları, önce ikiye ayırmak gerekir: 

A-Siyasi saldırılar

B- Fiili saldırılar

Siyasi saldırılar diğer siyasi partilerin de başına gelebildiği için bu yazının konusu değildir. 

Fiili saldırıları ise iki alt başlıkta toplamak mümkündür:

1- Sokakta, okulda ve vatanın her sahasında var olma çabasından kaynaklanan çatışma ve vuruşmalar…

2- Kurumsal Saldırılar… 

Birinci gruptaki sokak hareketlerinden sistematik bir genelleme yapmak gerekirse "Sokaklar karanlıktır!" sözüyle yetinebiliriz. 

Ancak, kişiler ölümlü - kurumlar kalıcı olduğu için bu grupta yer alan "Kurumsal saldırıları" dikkatle incelememiz gerekir.

Çünkü Ülkücü Hareket yaşadıkça, nesiller gelip geçecek, kişiler değişecek ama onlara saldıran kurumlar değişmeyecektir.

Ülkücülere fiilen saldıran kurumları "yerli-yabancı" ve "meşru-gayri meşru" şeklinde gruplara ayırabiliriz. 

Elimizde kıtalararası balistik füze olmadığına göre "Yabancı ve gayri meşru kurumlar" bu yazının konusu değildir. 

Ülkücülere saldıran daha yakın düşmanlara dikkat çekmek şimdilik yeterlidir. 

Benim tespit edebildiğim kadarıyla, -bazılarının meşruluğu tartışılsa da- Ülkücülere fiilen veya tetikçi kullanarak saldıran "yerli" ve "meşru" kurumlar şunlardır:

a)27 Mayıs 1960 Darbesini yapan MBK'nin 1971'de oluşan sol kliği olan 9 Mart Cuntası… Ordu destekli sosyalist devrim planının aktif temsilcisi Doğu Perinçek'tir.

b) 12 Eylül 1980 Darbesini yapan MGK'nın eylemlerini yönlendiren NATO Gladiosu…Darbeden sonra, sahayı açarak "Yeşil Kuşak" teorisi kapsamında FETÖ'yü devşirmiştir.

c)Turuncu devrim milisi ve BOP özel kuvvetiolarak kullanılanFethullah Gülen Örgütü…

70'li yıllarda Ülkücü Hareket,binlerce şehit vermiştir. 12 Eylül 1980'den sonra Ülkücülere yönelik saldırılar, işkence ve idamlarla devam etmiştir.

Bugün bunları önlemek, gidenleri geri getirmek mümkün değildir. 

Ancak 80'lerde ABD'nin emrine giren ve 90'larda fiili saldırılara başlayan Fethullah Gülen Örgütünün Ülkücülere ne yaptığınabakarak, bundan sonrası için tedbir almamız mümkündür.

FETÖEliyle Ülkücülere YapılanFiili saldırılar:

A- Şahıslara Yönelik Olanlar:

1- 1996 Susurluk Kazası: Ülkü Ocakları Eski Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Çatlı üzerinden başlatılan saldırıda, 90'lı yıllarda PKK'yı, uyuşturucu ve kumarhane baronlarıyla birlikte bitirmekte olan "sarkık bıyıklı" Özel Harekâtçılar hedef alınmış ve kısmen başarılı olunmuştur.

2-2009 KeşdağıSuikasti: FETÖ'nün, "Diyaloğ"u satmak ve "Yeni Türkiye"yi kurmak için ihtiyaç duyduğu Rahip, Misyoner ve Azınlık lideri (Hrant Dink) cinayetlerinin Alperen Ocakları vasıtasıyla işlenmesine engel olan Ülkücü Gençlik Derneği eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, FETÖ'cüye ait bir helikopterde, FETÖ'cü bir tim vasıtasıyla şehit edilmiştir.

B- Kurumsal Olanlar:

1- 2011 Kaset kumpası: 2010 Anayasa Referandumunda teslim alamadıkları MHP'yi, baraj altında bırakarak AKP'ye Anayasa değiştirebilecek birparlamento gücü kazandırmaya yönelik operasyondur. Başkanlık Divanının 9 üyesi ve 11 yıl hapis yatmış bir Ülkücü milletvekili, özel hayatları üzerinden fiili saldırıya uğramışlardır. Hedef MHP Genel Merkezinidizayn etmektir.

2- 2015 Olağanüstü MHP Kurultayı: MHP'nin bu yarı illegal yapının,kamu gücüyle desteklenen baskılarına karşı direnmesi ve 7 Haziran 2015 Seçimlerinde işbirliğini reddetmesi üzerine,son olarak bizzat "Devlet Bahçeli" hedef alınmıştır.

Gülen örgütü, son hedefine15 Temmuz 2016'dan önce etkin olanFETÖ'cü yargı unsurlarının da desteğiylebir hayli yaklaşmıştır!

Muhaliflerin "olağanüstü kurultay" talebi, 20 Haziran 2017'deyargı tarafındanreddedilince de iki yıldır altyapısı hazırlanan "yeni parti" planı,yürürlüğekonulmuştur.

Milliyetçi-Ülkücü Harekete yönelik sonkurumsal ve fiili saldırılar, şimdilik bunlardır.

"Çatlı Reis" Susurluk'ta vurulduğunda "problem"i kamyonun dingilinde, "Muhsin Başkan"Keş Dağı'ndaüşürken"hata"yı helikopterin pervanesinde arayanlar için bu analiz, elbette"afaki"dir!

Oysa bize göre asıl ufuksuzluk, şehitlerin kanı yerdeykenganimet ve miras peşine düşmektir!

Tek yürek olup;toplu vurmak yerine düşmanı, kardeş kavgasıyla sevindirmektir.